21 Aralık 2024 Cumartesi / 20 CemaziyelAhir 1446

"Her 30 dakikada 1 ayağa kalkın"

"Her 30 dakikada 1 ayağa kalkın" - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanlarından Doç.

14.01.2019 - 13:00
Dr. Ersin Kuyucu: - "Doku beslenmesini artırmanın, sağlıklı eklemlere sahip olmanın en temel ve iyi yolu düzenli yapılan egzersizlerdir. Özellikle ofis çalışanları mutlaka her 30 dakikada bir koltuklarından kalkmalıdır, basit egzersizler veya birkaç dakikalık yürüyüşler yapılmalıdır" - "Omuz ekleminde iki kemik yüzey arasından geçen kas ve dokular, kol-omuz üzerine yatma ile bu hacmin azalmasına bağlı bası altında kalırlar. Bu durumda dokunun damarsal beslenmesini etkilemek suretiyle zaten problemli olan durumu daha da bozarak, dokuları hasara karşı dayanıksız hale getirir ve var olan sıkışmanın iyileşmesini olumsuz etkiler" - "Günlük en az 45 dakikalık yürüyüş ve basit aktiviteler ile vücut kan dolaşımını artırarak doku oksijenlenmesini artırabiliriz"

İSTANBUL (AA) - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanlarından Doç. Dr. Ersin Kuyucu, doku beslenmesini artırmanın ve sağlıklı eklemlere sahip olmanın en temel ve iyi yolunun düzenli yapılan egzersizler olduğunu belirterek, "Özellikle ofis çalışanları mutlaka her 30 dakikada bir koltuklarından kalkmalıdır, basit egzersizler veya birkaç dakikalık yürüyüşler yapılmalıdır." ifadesini kullandı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Kuyucu, doku hasarları ve omuz sıkışmaları hakkında bilinmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

Kuyucu, omuz ekleminde iki kemik yüzey arasından geçen kas ve dokuların, kol-omuz üzerine yatma ile bu hacmin azalmasına bağlı bası altında kaldığını dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu durumda dokunun damarsal beslenmesini etkilemek suretiyle zaten problemli olan durumu daha da bozarak, dokuları hasara karşı dayanıksız hale getirir ve var olan sıkışmanın iyileşmesini olumsuz etkiler. Doku beslenmesini artırmanın sağlıklı eklemlere sahip olmanın en temel ve iyi yolu düzenli yapılan egzersizlerdir. Özellikle ofis çalışanları mutlaka her 30 dakikada bir koltuklarından kalkmalıdır, basit egzersizler veya birkaç dakikalık yürüyüşler yapılmalıdır. Bunun dışında günlük en az 45 dakikalık yürüyüş ve basit aktiviteler ile vücut kan dolaşımını artırarak doku oksijenlenmesini artırabiliriz. Doğru egzersiz ve beslenme tablosuyla eklem ağrılarının başlangıcını önleyebiliriz. Başta balık olmak üzere omega 3’ü doğal olarak bulunduran kırmızı et, yumurta, ceviz, keten tohumu, brokoli, fesleğen tüketmeliyiz."

- "Omuz ağrısı çekenin yüzde 60'ı kadın"


Doç. Dr. Kuyucu, omuz ağrısı ve şikayeti çeken her 100 hastadan 60'ının kadınlardan oluştuğu bilgisini vererek, şunları kaydetti:

"Günlük hayatta perde asarken, üst raflardan tabak alırken, çocuk taşırken, arabada arka koltuğa uzanırken, omuz eklemini zorlayan durumlarda çok şiddetli bir ağrı hissediyorsanız omuz sıkışması sendromu yaşıyor olabilirsiniz. 50 ve üzerindeki yaşlarda artık kas yırtıkları, omuz eklemi hareketlerinde kısıtlanma ve ağrı ile devam ediyor. Ağrının da eşlik ettiği omuz-kol hareketleri kısıtlanıyor. Önlem alınmadığı takdirde kolun hiç hareket ettirilememesine kadar ilerleyebiliyor. Bunun yanı sıra voleybol, basketbol, yüzme, tenis gibi eklemleri zorlayabilecek spor dallarıyla ilgilenen sporcularda da görülür. Böyle bir durumda mutlaka bir hekime başvurmalısınız."

Omuz rahatsızlıklarında uygulanan enjeksiyonlardan da bahseden Kuyucu, "Lokal anestezik ve steroid, hyalürinik asit, PRP (plazma), sitokin ve kök hücre gibi birçok enjeksiyon tipi mevcut, bunları hastaya ve hastalığına uygun olarak yapabiliyoruz. Yaptığımız enjeksiyonlar lokal ve eklem uygulamaları olduğu için genellikle güvenle uygulanabiliyor. Özellikle hastanın kendi kanından hazırlanan PRP, sitokin ve kendi kemik iliği veya yağ dokusundan hazırlanan kök hücre tedavisi bu gibi durumlarda güvenle kullanılabiliyor." bilgisini verdi.

Muhabir : Handan Güneş
Yayınlayan : Harun Bahçivan