Pers mitolojisinde Simurg diye geçer ama biz daha çok Zümrüdü Anka diye biliriz. Efsaneye göre küllerinden yeniden doğan kuşun adıdır bu.
Paramparça dizisi de Nurgül Yeşilçay’ın kariyerinde işte bu kuşun hikayesi gibi olmuştu. Üst üste gelen başarısız denemelerin ardından Nurgül Yeşilçay Paramparça dizisiyle yeniden hayat buldu.
Diziden ayrılacağı haberleri doğru, gerekçe biraz tartışmalı ama sonuç fark etmez. Hayatımıza İkinci Bahar dizisiyle girdi Nurgül Yeşilçay. Herkes Şener Şen ve Türkan Şoray’ı hatırlar ama hem Nurgül Yeşilçay hem de Ozan Güven o diziyle parladı.
Ozan Güven kariyerini bir nebze daha dikkatli yönetti. Gerek Cem Yılmaz filmleri gerek Canım Ailem dizisiyle grafiği yüksekte tuttu. Şu anda da National Geographic ekranında program sunuyor. Nurgül Yeşilçay’ın grafiği için aynı şeyleri söylemek çok mümkün değil ki bunda biraz da magazin yıpranmasının etkisi olduğu doğru.
Sonuç olarak Nurgül Yeşilçay kariyeri adına riskli sayılabilecek bir karar aldı ama bir sonraki projenin reytingleri gelinceye kadar ne söylesek boş...
***
Televizyon piyasası sadece oyun gücüyle giden bir piyasa değil maalesef. Mesela bu sene ekranda görmediğimiz Ahmet Rıfat Şungar, Es-Es ile hayatımıza girdi, Karadağlar’da üzerine çok eklemiş olarak karşımıza çıktı. Star Tv’de yarıda kalan Bir Ömür Yetmez dizisinde de çok iyiydi ama sonra nedense beklendiği gibi olmadı kariyer çizgisi. Şimdi ona da Zümrüdü Anka kuşu gibi olacak bir proje lazım... Aslında bugün gündemde olan bir sürü ismi biz çok daha eski işlerden hatırlayabiliriz.
Nejat İşler, bir dönemin fırtınalar estiren dizisi Şehnaz Tango’da rol aldığını hatırlayan çok az insan vardır. Tamer Karadağlı, Çocuklar Duymasın ile patladı ama bana göre en iyi oyunculuk performansını Ferhunde hanımlar dizisinde gösterdi.
Sonuç olarak televizyonda iyi proje iyi kanal iyi gün her zaman çıkmaz insanın karşısına. Çıktığı zaman da bunun kıymetini bilmek gerekir.