Polis suç işlemesini önlemek, failleri yakalamak gibi birtakım faaliyetlerde bulunur. Devriye atar, çevirme yapar. Aynısı "sanal dünya" için de geçerli. "Siber devriye" uygulamasını duymuşsunuzdur. Emniyet birimleri tarafından sürekli yapılan bir uygulama bu. Resmî açıklamalara göre; son iki ayda bilişim ve bahis suçlarına yönelik 113 operasyonda 202 kişi, çevrimiçi çocuk müstehcenliği suçlarına yönelik 55 operasyonda 17 kişi tutuklandı... Son günlerde yapılan operasyonda ise bazı internet siteleri ve sosyal medya hesaplarının yöneticileri dahil 27 kişi, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamalarıyla gözaltına alındı. Pek tabi tüm bu süreçler yargının meseleleri. Bu da bahsi diğer ama "tahrik etme" ve "bilgi yayma" durumu söz konusu olunca bazı konulara değinmek gerekiyor sanırım!
Türkiye'ye saldırı var
"The Case of Fake Twitter Trends (2021)" başlıklı raporda ülkemize ilişkin şu tespitler var:
► Yerel olarak yapılan saldırılar, Türkiye'nin 11,8 milyon aktif kullanıcısını etkiliyor.
► Twitter trendlerine yönelik saldırılar 2015 yılından itibaren yoğunlaşıyor.
► Saldırıların küresel boyutu da var.
► Türkiye'deki en iyi 5 günlük trendin en az % 47'si sahte.
► Yine en iyi 10 küresel trendin en az % 20'si sahte.
► Saldırı içeren paylaşımında Twitter, bir tweet'in silinip silinmediğini dikkate almıyor.
► Trendlerin sosyal dokuya etki edenleri ve özellikle ayırımcılık içeren ifadeler çok.
► Yine güncel siyasi davalar için bir akım oluşturma amacı ön planda.
► En tehlikeli olanları toplumu maniple etme ihtimali yüksek olanlar: #SuriyelilerDefolsun gibi paylaşımlar...
► Bu saldırı alanı halen açık!...
Hakim'in Rhodes'e dediği!
İfade özgürlüğünün anavatanı(!) olarak kabul edilen ABD'de tarih 6 Ocak 2021'i gösterdiğinde ABD Kongre binası basılmıştı. Baskının amacı Joe Biden'ın başkan seçilmesine karşı bir eylemdi. Bir grup tarafından ortaya atılan tahrik edici söylemler; insanların öfkelenmesini ve harekete geçmesini sağlamıştı. Kendisine "devleti ne pahasına olursa olsun" korumak görevini yüklemiş "yemin tutucular" isimli grubun lideri konumundakiler yargılandı. Bu kimselere ceza verildi. ABD Adalet Bakanlığı yaptığı açıklamada "kışkırtma ve takip eden eylemler" üzerinde durmuştu. Hâkim Amit Mehta, grubun lideri Rhodes'e yargılama sonunda şunları söylemişti: "Seçimin sonucunu beğenmedikleri için, yasanın olması gerektiği gibi izlendiğine inanmadıkları için devrimi kışkırtan bir grup vatandaşa kesinlikle sahip olamayız, yaptığın buydu. Bay Rhodes... demokrasimiz ve bu ülkenin dokusu için sürekli bir tehdit ve tehlike oluşturduğunuzu söyleyebilirim"
Devlet önlem almak zorunda.
Son günlerde terör ve mülteci üzerinden toplumda birtakım tahrik denemelerinin yapıldığı çok net. Toplumsal bir karşılık bulduğu da açık. Pek tabi bir politika eleştirisi getirmek, bunu ifade etmek bir hak. Kimsenin buna karşı çıkması mümkün değil. Ancak ifadelerin özenle seçilmesi herkesin görevi. Bu olmayınca devlet yasalar çerçevesinde adım atmak durumda kalıyor. Toplumsal duyarlılığı telafisi güç mecralara itebilecek, sınırda dolaşan paylaşımların kimseye faydası yok!
TCK'da "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlarına yer verilmiş. Bu suçların oluşması öyle kolay değil! Yanıltıcı bilgi yayma suçu için beş unsurun aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Tahrik durumunun "açık ve yakın tehlike" unsuru taşıması şart. Düşünceyi söze dönüştürme de mi yetersiz kalınıyor, yoksa niyeti başka mı?
İfade ederken "zülfün teli demek var, saçın kılı demek var"! Hukukta ikisine göre de tarife mevcut...