Fenerbahçe zorlu Akhisar deplasmanında kontrollü oyun başlangıcı yaptı. İlk önce savunma, sonra orta saha kontrolünü ele alarak, maça ağırlığını koymaya çalıştı. Alışagelmiş olduğumuz, önde baskı, agresif futbol ve presli oyun anlayışını maç başında Fenerbahçe’den göremedik. Ama ne zamanki Şener’in beklenmeyen bir zamanda uzaktan savurduğu şut Akhisar kalesinde gol oldu; Fener’in futbolu da iyi görüntülere sahne olmaya başladı.
Şener’in ikinci yarıda bireysel geliştirdiği akında çıkardığı topu Volkan Şen ile Fener ikinci golü kazanan olunca, bana göre maçın adamı da belli oldu. Şener, hem bir asist ile Volkan Şen’e gol attırdı, hem de maçın sıkıntılı dönemlerinde attığı golle, takımına hareket getirdi.
Ben Van Persie’den hala bir şey anlamış değilim. Mahalle baskısının yanı sıra, “mahalle muhtarı”nın direktifiyle görev alan Van Persie, herhangi bir top alışverişinde yok. Bireysel yetenekleri sıfır. Oyunda da hep zayi ilanı verdi.
Nitekim maçın içinde varlık gösteremediği bir sürede yerini Fernandao’ya terk etmek zorunda kaldı. Ve Fernandao atan, Van Persie yatan adam oldu.
Fenerbahçe şampiyonluk yolunda emin adımlarla giderken; geçmişindeki süper kalite görüntülere sahip Van Persie’den yoksun. Takımı önde giderken bile hiçbir varlık gösteremiyor.
Fenerbahçe’de savunmadaki Kjaer ile; zaman zaman görev almasına rağmen Kadlec’i de bu maçta çok beğendim. Gökhan Gönül’ün olmadığı yerde Şener var. Caner’in olmadığı yerde Hasan Ali var. Görev anlayışında hiç kimse kimseyi aratmıyor. Mükemmel alternatifli ikililer gibi görüyorum.
Fenerbahçe belki süper futbol sergilemedi. Ama ev sahibi Akhisar’ın da kaleci Volkan Demirel’i rahatsız edecek en ufak bir pozisyona sahip olmadığını da belirtelim.
Kısacası Fenerbahçe zorlu gibi gözüken Akhisar deplasmanında 3 puan alarak yoluna emin adımlarla yürümeye devam ediyor.