Bu sezon aradığını bulamayan G.Saray; ligin devre arasına girerken, kimlerin gidip-kalacağına karar verme aşamasında... Pabucun pahalı olduğunu anlayan futbolcular; arada kaynamamak için, silkinme ihtiyacı duydular. Falcao bile, bıçak sırtında olduğunu anlayınca, kimliğini ortaya koyma ihtiyacını hissetti.
Oluşan şartlar, G.Saray’ın bu sezon içindeki en tempolu, en baskılı ve en istekli maçını futbolculara adeta mecbur etti. Antalyaspor’u sahadan sildiler... 7 net pozisyondan 3 gol çıktı. Evsahibinin ilk yarıdaki 281 olumlu pasına, ancak 82 pasla karşılık veren Antalya; G.Saray’la yanlış zamanda karşılaşmanın bedelini ödüyordu. Gerçi geçen yıl da aynı stadda bir çuval dolusu gol yemişlerdi. Onlar için artık farketmiyor...
***
Falcao, daha ilk yarıda 3 gol attı ama, devrenin sonlarına doğru bir gol kaçırd ı ki; akıl, sır, mantık almaz... Yarım metreden topa vuramadı. Bu da nazar boncuğu olsun!
Aslında Antalya maça fena başlamamıştı. Hatta Celutska, iyi de bir fırsat bulmuştu ama; G.Saray’a atamadığı golü, kendi kalesine attı... Taylan’ın şutunda, top göğsüne çarpıp kendi kalesine G.Saray’ın üçüncü golü olarak yapıştı.
Antalya, ikinci yarıya 3-0 geride başlamasına rağmen; oyuna yıkılmış bir pskikoloji ile başlamadı. Oyunu boşvereceği, maça asılmayacağı sanılırken; bayağı dikleniyordu. Gerçi bunda, G.Saray’ın skordan kaynaklanan rahatlık içindeki tavrı da, buna izin veriyordu. Maç sanki karakter değiştirdi. G.Saray çuvallıyordu.
***
Galatasaray’daki 180 derecelik sert dönüş, pek de iyiye işaret değildi. Bereket Ryan Babel girdi de vitesi tekrar yükseltti.