İsrail İstihbarat Bakanlığı'nın sunduğu bir rapor (Local Call / +972) haber sitelerinde yayınlandı. Rapor Gazze'deki sivil nüfusa dönük eylem planını içeriyor. Belli ki İsrail dünya kamuoyunun tepkisini görmek/ölçmek için sızdırdığı dokümanla nabız yokluyor. Likud partililerin whatsapp grubuna atılan rapor, yerel siteler üzerinden dünyaya lanse edildi. Raporun çok yeni olduğunu da düşünmüyorum.
İsrail istihbaratının eylem planı, hükümete ve orduya bir halkı kendi yurdundan arındırmak için farklı öneriler içeriyor. Haber dünya basınında yankı buldu.
Zorla sürgün projesi Gazze'deki nüfusu Mısır topraklarındaki Sina Yarımadası'na kalıcı bir iskan öngörüyor. Bu projenin maliyetini ve Kahire'yi ikna edecek formüller ise çok önce planlanmış zaten. Mısır'ın borçlarını silmeyi şimdiden teklif ettiler bile.
Bu sürgün projesi yeni değil. Cemal Abdülnasır'a ve Enver Sedat'a bu teklifi yapmışlardı. Mısır'a zorla göz ettirilecek nüfusun ise bir kısmı belki başka ülkelere göç edecekler ve böylece Gazze insansızlaştırılacak.
İstihbarat Bakanı Gila Gamliel Likud Partisi'nden. Partinin politikalarını ve doğrudan Netanyahu'nun niyetini ifşa eden bu rapor zorla sürgünün adımlarını ve yöntemlerini içeriyor.
Uluslararası hukuka göre bu tür sürgün planları suç teşkil ediyor. Bir halkı yalnızca inancı, milliyeti sebebiyle topraklarından zorla çıkarma ve bu süreci tetikleyen sivil katliamları elbette bir gün adil mahkemelere taşınacaktır.
Sürgün planı birkaç adımda kurgulanmış. İlk aşamada, hava saldırılarının Gazze Şeridi'nin kuzeyine yoğunlaşması ve Gazze halkının "güneye tahliye edilmesi" için harekete geçilmesi gerekiyor. İkinci aşamada, Gazze'ye kara harekâtı başlayacak ve bu, kuzeyden güneye tüm Şeridi'nin işgal edilmesine ve Hamas savaşçılarının yeraltı sığınaklarında etkisizleşmesine yol açacak.
Sürgün planında ayrıca ABD'nin, Gazze'deki Filistinlileri kanıksamaları için Mısır'a baskı uygulama sürecine dâhil edilmesi gerektiği ve Kanada'nın yanı sıra, diğer Avrupa ülkelerinin -özellikle Yunanistan ve İspanya- Filistinli mültecilerin absorbe edilmesine ve yerleştirilmesine yardım etmesi gerektiği de belirtiliyor. Projenin hayata geçirilmesi için ABD'nin Mısır, Suudi Arabistan, Katar, BAE ve Türkiye gibi ülkelere baskı yapması isteniyor.
Sürgün planının siyasi yapılanmasında ise Gazze halkına ne yapılacağına ilişkin iki seçenek daha sunuluyor. Bunlardan ilki, işgal altındaki Batı Şeria'da el-Fetih liderliğindeki Filistin Yönetimi'nin Gazze'yi İsrail himayesinde yönetmesine izin vermek. İkincisi, Hamas'a alternatif olarak başka bir "yerel Arap otoritesi" oluşturmaktır. Belgede, her iki seçeneğin de stratejik ve güvenlik açısından İsrail açısından arzu edilmediği ve özellikle Lübnan'daki Hizbullah'a yeterli bir caydırıcılık mesajı sağlayamayacağı kanaatiyle zorunlu ve kalıcı sürgün önerisi bir zaruret olarak vurgulanıyor.
Mısır lideri Sisi bu baskıya direnebilecek mi? Suudi Arabistan ve BAE nasıl tepki verecek. Birçok rasyonel gözlemci gibi ümitsizim. İbrahim Anlaşmaları sonrasında küresel aktörleri de dâhil eden Hint-İbrahim (I2U2) İttifakı, bugün olup bitenlerin hazırlayıcısı oldular. Masadaki hesaplar sahada tutar mı bilinmez.