Eşlerden birinin veya ikisinin “Zor kişilik” olduğu evlilikler hakkında bir dizi yazı yazacağım. Çünkü zor kişilik sıfatı kullanabileceğimiz insanların başkalarıyla ilişkilerinde sorunların çıkması daha yaygın. Üstelik bu zor kişilerle, onlara zor demeyi gerektiren özelliklerini dikkate almadan ilişki kurduğumuzda, yıkıcı bir çatışma neredeyse kaçınılmaz.
Kimlere zor kişilik diyeceğiz?
Zor kişilik; bir grup normalden belirgin sapmış kişilik özelliğinin bir araya geldiği kişiler için kullanılan gündelik dilin ifadesidir. Psikiyatri ve psikoloji literatürü bu kişileri “Kişilik bozuklukları” kategorisinde görür.
Benim işleri daha basitleştiren bir önerim var. Mizaç özelliklerini spektrumal düşünürsek aşırı uçlarda olan olumsuz özelliklerimiz bizi zor kişi haline getirir. Örneğin; oldukça cimri, cimri, parayı yerli yerinde kullanan, savurgan, aşırı savurgan diye bir sınıflama yaptığımızda, oldukça cimri olmak veya oldukça savurgan olmak kişiyi “Zor kişi” haline getirir.
Başka bir örnek daha vereyim. Aşırı düzenli, düzenli, yerli yerinde düzen yapan, dağınık, aşırı dağınık şeklindeki spektrumal dağılımda aşırı uçlarda olmak kişiyi zor hale getirir. Aşırı düzenli olmak da, aşırı dağınık olmak da başkalarıyla birlikte yaşamayı zorlaştırır.
Esas zorluk oluşturan, bir kişide birden fazla aşırı mizaç özelliğinin aynı anda olmasıdır. Örneğin mükemmeliyetçilik, düzenlilik ve esnek olamamanın aşırı hallerinin aynı anda bir kişide olmasına “Obsesif kişilik” denir. Kendini üstün görme, beğenilme beklentisi ve başkalarının duygularına empati gösterememe hallerinin aşırı boyutta ve aynı anda olması kişiyi “Narsist kişilik” yapar.
Evliliklerde zor kişilikler
Eğer zor tarafımız narsist olmak, obsesif olmak, aşırı içe dönük olmak, aşırı şüpheci olmak, aşırı kıskanç olmak, aşırı kaygılı olmak, aşırı kötümser olmak şeklinde ise eş ilişkisinin etkilenmesi neredeyse kaçınılmaz.
Sevdiğimiz veya evli olduğumuz kadın/erkek “Zor kişilik” olarak adlandırılmayı hak ediyorsa, bu zor kişilik özelliklerinden dolayı da sorunlar yaşıyorsak ne yapmalıyız? Hemen size bir kitap önerisinde bulunayım. İletişim Yayınlarından yayınlanan “Zor kişiliklerle yaşamak” adlı kitap size yardımcı olabilir. Ben de kendi tarzımla ve klinik örneklerle size yardımcı olmaya çalışacağım.
Zor eşe karşı dört seçenek
Zor kişiliği olan eşler evlilik yardımı almakta ve kendilerini zor kılan şeyi değiştirmek için çaba göstermede pek istekli olmayabilirler. Bu durumda diğer eş için kabaca dört seçenek kalıyor. Birinci seçenekte; uzaklaşmak, köşesine çekilmek, boşanmak var. İkinci seçenek, savaşmak şeklinde. Meseleye haklı haksız düzleminde bakıp, çatışmaya bodoslamasına girmek. Üçüncü seçenekte zor kişiye teslim olmak, ona aşırı uyum sağlamak, onun istediğine boyun eğerek çatışmaktan kaçınmak var. Dördüncü seçenek ise zor kişinin kişilik özelliklerini dikkate alarak ilişkiyi düzenlemek.
Her bir seçeneğin kendince olumlu ve olumsuz yönleri var. Boşanmak bir seçenek ama bir dizi zorluklar getiriyor. Zor kişinin sevilen yönleri de olabilir. Duygusal bağınız devam ediyor olabilir. Boşanmakla hayatınız daha “iyi” hale gelip gelmeyeceğine bakmak gerekiyor. Boşanmadan evin içinde paralel yaşam kurmak genellikle kötü bir seçenek. İkinci seçenek sürekli çözümsüz çatışmalar getirdiği ve değişime kapı aralamadığı için iyi seçenek değil. Eşe aşırı uyum sağlamak ise sizin özgürlüğünüzü ve sizi siz yapan şeylerin elinizden alabildiği için iyi seçenek değil. Dördüncü seçeneğin ise bir dizi avantajı var. Olup bitenleri anlamanızı ve anlamlandırmanızı sağlıyor. Kendinizi korumak için akıllı stratejiler imkanı veriyor. Hatta zor eşi yönetme imkanını da mümkün kılıyor.