Beşiktaş Ligin zorlu dört takımıyla oynayacağı bir kader köprüsünde yürüyüşe çıktı dün. Sivas’tan sonra sırada Fenerbahçe, Trabzonspor ve Kasımpaşa var.
Zorlu yolculuğun ilk etabına Antep maçının ikinci yarısındaki durgunluğu üzerinden atarak başladı Beşiktaş. Hızlı, çalışkan, istekliydi. Ama Sivasspor da aynı silahları kuşanmıştı. İki takımın özgüveni, hücumda çoğalma isteği, orta alan savaşçılığı olunca her an her şeyin olabileceği bir heyecan maçı izlemeye başladık. İlk yarıda topa sahip olma oranları eşitti! İsabetli ve isabetsiz pas sayılarında fark çok azdı. Sivas biri çerçeveye giden beş şut attı, ama Beşiktaş’ın üç şutunun hiç biri kaleyi bulmadı! Önde adam tutamadı. Almeida top kazanma işlerine çok omuz verdi. Ancak bunun için geniş alanlar kullanırken, gol için topu kullanacak yerlere gitmeyi yeterince başaramadı. Beşiktaş’taki ana eksik Almeida alan açarken hücuma sürpriz adam sokamamaktı. Toraman’ın bile karşı ceza alanına girdiği oldu, ancak orada çabuk top kullanamamak Sivas’ın kendini savunmasını kolaylaştırdı. Toraman’ın 27.dakikadaki düşüşü penaltıyı gerektirecek bir müdahaleden doğmadı.
Beşiktaş’ın hücum aklının merkezinde Fernandes var. Top onun ayağından akıl yükleniyor. Ancak bu bağımlılık Beşiktaş kadar rakiplerinin de işine gelmekte. Fernandes topu yüzde doksan oyalayarak kullanıyor ya da öyle yapmak zorunda kalıyor. Bu bekletmeler rakibin onu birden fazla adamla kontrol etme fırsatı bulmasına yarıyor. Aybaba buna çözüm üretmeli. Beşiktaş’ın ikinci yarıda hücuma ağırlık koyduğu bir dönemde beklenmez futbol kazası ile topu rakibe vererek yediği golün oluşumu tam bir sürprizdi. Aybaba’nın yenen golden sonra durgunlaşan Holosko ve Veli’nin yerlerine zinde oldukları zaman bile yürüyen Batuhan ile Hasan’ı alması takımı ateşleyecek bir kulübe etkisi yaratamadı. Bu değişikliklerden sonra oyunun daha çok sahnelendiği bölgenin Sivas yarı sahası olması, Sivas’ın golünü koruma isteği ile kontratak oyununu seçmesindendi. Beşiktaş dün de çalıştı maç boyunca, ama çalışmanın kalitesinde sorunları vardı. Bu sorunların tümüyle ortadan kalkmasının olasılığı da yok gibi. Zira bu kadro bu kadar yapar.