Medipol Üniversitesi'ndeki derste zincire vurulmuş, zeytinyağı şişelerini ve haberini ekrana açtım. Zira haberin manşeti tam olarak buydu.
"Zeytinyağlı yiyemem aman'dan nerelere geldi: Zeytinyağına zincir-kilit"
Şimdi bu manşet ve fotoğrafı görünce öğrencilerin hepsi Türkiye'den söz edildiğini düşündü. Çünkü algı yönetimi böyle bir şey. Aslında zincire vurulan zeytinyağı şişeleri İspanya'dan fakat bu Türkiye'de de zeytinyağının ucuz olduğu anlamına gelmiyor. Peki ama neden böyle, yine söz konusu haber üstünden gidelim. TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği, 2023-2024 sezonu zeytinyağı alım fiyatını kilogram başına 295 lira olarak belirledi. Oysa bu rakam geçen yıl sadece 74 liraydı. Peki Türkiye'de ne oldu da rakam böyle neredeyse üçe beşe katlandı. Aslında Türkiye'de olup biten bir şey yok. Ne rekolte düştü, ne stok sıkıntısı var ne de maliyetlerde öyle üç beş kat artış söz konusu. Bunu da en iyi ayçicek yağı fiyatlarından anlayabiliriz. Mesele şu İspanya, İtalya, Yunanistan'da kuraklık sebebiyle zeytinyağı fiyatı 14 avroya kadar çıktı. Tariş de 295'ten toplayın 14 Avro'dan satma hesabı yaptı. Tabii bu durum iç piyasayı da etkiledi. Zira kimse Avrupa'ya 450 liradan zeytinyağı satmak varken, Türkiye'de 150 liraya satmak istemiyordu. Ancak hükümet dökme zeytinyağı ihracatına kısıtlama getirince piyasayı yönetenlerin ezberi bozuldu. Şimdi böyle haberlerle algıyı yönetmeye çalışıyorlar.
İşin ilginç yanı Halk TV, Youtuber Armağan Çağlayan derken bu algıyı pekiştirmeye çalışanların sayısı da eş zamanlı arttı. Bakalım önümüzdeki günlerde zeytinyağı fiyatı ne olacak?
KULE VAR, KULE VAR
Türkiye CHP'nin para kulelerini konuşuyor. En son dönemin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, "Para, alım satım, ihalelerle benim işim olmaz. O görüntülerde benim ortağım ya da genel müdürüm de yok. Kimin orada ortağı, müdürü varsa ona sorsunlar. Paranın adresini en iyi onlar bilir." Sözleriyle İmamoğlu'nu işaret etti. Türkiye CHP'deki para kulelerini konuşurken aslında konuşulması gereken hizmet ve eser siyaseti olmalı. Cumhur İttifakı Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Turgut Altınok'un eseri olan "Atatürk Cumhuriyet Kulesi" gibi... Altınok demişken 24 yayınında rakibi Mansur Yavaş'a bir başka para kulesini sordu. "Şu an Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı kampanyaya 2-2,5 milyar lira para harcıyor nereden buldu bu parayı?" Umarız Yavaş kuma yatmayı bırakıp bu soruya cevap verir de ortada görünmez başka para kuleleri var mı yok mu öğreniriz...
NEFESİNİZ SIHHATLİ Mİ?
Atalarımız "Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" demiş. Gerçekten de sıhhatli bir nefes gibi yok. Peki sizin nefesiniz ne kadar sıhhatli, ağız kokusu sandığımız aslında bir hastalığın işareti olabilir mi? Özellikle mide hastalıklarınızı verdiğiniz nefesten yapay zeka destekli bir cihaz sayesinde öğrenmek mümkün hale geliyor. Üstelik bu cihazı geliştiren de bizim insanlarımız. Aksaray Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Bayraklı ve ekibi insan nefesindeki molekülleri analiz ederek mide hastalıklarına teşhis koyabilen yapay zekâ ve lazer tabanlı sensör tasarladı. Prof. Bayraklı, "Geliştirdiğimiz yapay zekâ ve lazer tabanlı cihazı, hastanın nefesindeki birden fazla molekülü, mide kanseri, ülser, gastrit gibi mide hastalıkları ve diyabet hastalığının teşhisinde kullanacağız" diye meseleyi anlatıyor. Amaçlarının, kan almak ve endoskopi işlemleri gibi acı veren, zahmetli ve pahalı yöntemlerin yerine, hastaya büyük konfor sağlayan, daha ucuz lazerli yöntemin geçerli olmasını sağlamak olduğunu belirtiyor. Yani alkışlar Prof. Bayraklı ve ekibi için. Üniversitelerin kısır tartışmalara değil, böyle eserlere ihtiyacı var.