Trajikomik bir durum: TV’de bir profesör ‘pes’ dedirtti. Zata göre zeytinyağı içinde antioksidan etkili C vitamini varmış. C vitamini suda çözünen bir antioksidandır. Zatın kitaplarındaki bilgilerin doğruluğunu artık siz düşünün!
Geçen hafta başladığımız antioksidanlar konusuna devam ediyoruz... Antioksidanlar ödünç elektron vererek reaktif türlerin zararlı etkisini gidermektedir. Bu özelliği ile ben antioksidanları “Vücudun emniyet güçleri” olarak tanımlıyorum. Nasıl ki emniyet güçleri aldığı önlemler ile suçlar işlenmeden önlemeye çalışır; antioksidanlar da vücutta serbest gezerek dokulara ve organlara hasar veren serseri reaktif türleri (serbest radikaller) doyurarak (elektron vererek) onların vereceği zararı önlemeye çalışır. Vücudumuzda bu görevi üstlenen güçlü antioksidan kolluk kuvvetleri bulunmaktadır (Süperoksit dismutaz, glutatyon peroksidaz, katalaz, vd.) Ancak stres, hastalıklar, sigara içmek, ilaçlar gibi olumsuz etkenlere bağlı olarak bu antioksidanlar yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle meyve ve sebzelerde bulunan antioksidan destek güçlerinin katkısı önemlidir. İşte, bu durumda günümüz insanının dengeli beslenerek ne derecede yeterli antioksidan kapasitesine ulaşabileceği sorgulanmaktadır. Bu bakımdan dışarıdan alınan antioksidan etkili destek ürünlerinin katkısından yararlanılmaktadır.
Antioksidanların etki şekli göz önüne alındığında, doğal olarak bir çok hastalığın önlenmesi ve tedavisinde önemli katkısı bulunabileceği hipotezi yaygın kabul görmektedir. Ancak burada en önemli tehlike abartılı değerlendirmeler ve yorumlardır. Bu bakımdan antioksidanların gelişigüzel kullanımından kaçınmalıdır.
Yanlış 3: Tüm antioksidanlar aynıdır
Antioksidanların genel olarak işlevi diğer bileşiklerin oksitlenmesini önlemek veya geciktirmektir. Ancak bu genel tanım içerisinde farklı yapılarda (tioller, fenoller ve aminler) farklı çözünürlük özelliklerine sahip (yağda çözünen ya da suda çözünen) maddeler, farklı şekillerde etki etmektedir. Her antioksidanın farklı bir biyolojik etkisi vardır ve doğru antioksidanın seçilmesi önemlidir. Mesela kötü kolesterolün (LDL) oksitlenerek daha zararlı şekline dönüşmesini önlemek için yağ ve su ara fazında etkili olabilecek, yani hem suda hem de yağda çözünebilme özelliğine sahip, bir antioksidanın seçilmesi gerekir. Zeytin meyvesi ve yapraklarında bulunan hidroksitirosol bu bakımdan en uygun seçim olacaktır. Burada traji-komik bir durumu vurgulamak istiyorum. Kısa bir süre önce televizyon kanallarından birinde ismi belli profesör ünvanlı bir zatın verdiği bilgi “pes doğrusu” dedirtecek cinstendi. Zata göre “zeytinyağının içerisinde antioksidan etkili C vitamini” varmış. C vitamini suda çözünen, yağda çözünmeyen bir antioksidandır. Bu zatın kitaplarındaki bilgilerin doğruluğunu artık siz düşünün!
Yanlış 4: Benim antioksidanım en etkili
Popüler basında ve bazı kitaplarda falanca meyvenin ya da ürünün antioksidan etkisinin diğerlerine göre birkaç misli daha kuvvetli olduğunu gösteren grafikler dikkati çekmektedir. Deneysel yöntemlerle (in vitro) yürütülen bazı antioksidan kapasite ölçüm çalışmalarının (TEAC, FRAP, ORAC) sonuçları göz önüne alınarak yapılan bu karşılaştırmalar tam olarak gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü doğal ürünler vücuda girdikten sonra mide-bağırsak sisteminde (midenin asit ortamında veya bağırsaklarda enzimler ve yararlı mikroorganizmalar vasıtasıyla ya da karaciğerde, vs.) farklı şekillerde değişime uğrayabilmektedir. Bu dönüşüm sırasında meydana gelen bileşiğin etkisi kaybolabilmekte veya daha da kuvvetlenebilmektedir. Bu nedenle, daha doğru etkinlik değerlendirmesi için deney hayvanlarında (in vivo) kan ya da organların (kalp, karaciğer, böbrek, vs.) antioksidan kapasitesindeki değişimin izlenmesi gerekir. Nitekim Amerikan Resmi Tarım Dairesi (The United States Department of Agriculture) tarafından hazırlanan ve deneysel ORAC testi sonuçlarına göre besin/besin desteklerinin antioksidan kapasitelerinin değerlendirilmesinde yararlanılan bilgi bankası 2010 yılında “gerçekçi olmadığı için” yürürlükten kaldırılmıştır. Dolayısıyla, bir bitki ya da ürünün antioksidan etkisi değerlendirilirken deneysel ve biyolojik analiz sonuçları ile birlikte uygulama şekli ve amacı da uzmanlar tarafından birlikte değerlendirilmelidir. Yani bir antioksidanın etkisi sayısal değerlere göre değerlendirilemez. Bazen bir değeri beş değerinden daha etkili olabilir.