Eklem romatizması, kalıtımsal ve çevresel faktörlerin etkisi ile vücudumuzda bağışıklık sisteminin verdiği tepki sonucu eklem zarı iltihabı, eklem hasarı, kemik yapısında hasar sonucu ağrı, ödem, yorgunluk, sabah sertliği gibi şikayetlerle seyreden bir hastalık. Maalesef tedavide eklem romatizmasını önleyici ya da tedavi edici ilaçlar bulunmamakta. Günümüzde tedavide uygulanan romatizmal hastalıkları modifiye etmek üzere tasarlanmış ilaçlar (DMARD) ve bazı biyolojik ajanlar uzun süreli kullanımda, iltihap giderici ilaçlara (steroidal yapıda olmayan antienflamatuvarlar) göre şikayetlerin hafifletilmesinde daha etkin bir çözüm sağlamasına karşılık önemli yan etkileri nedeniyle dikkatle kullanılması gerekmekte. Bu konuda yürütülen bir klinik çalışma dikkatimi çekti. İranlı araştırıcılar tarafından yürütülen klinik çalışmada, İran’da halk arasında geleneksel olarak yapılan uygulamalar göz önüne alınarak geliştirilen bir formülün eklem romatizma hastalarında şikayetlerin hafifletilmesinde ne derecede etkili olabileceği araştırılmış.
Yapılan deneysel araştırmalar incir ve zeytin meyvelerinin iltihap giderici, bağışıklık sistemini düzenleyici, ağrı giderici ve antioksidan etkileri bulunduğunu ortaya koymaktadır. Bu etkilerin büyük ölçüde içerisinde bulunan fenolik bileşenler ve oleik asitten kaynaklandığı, her iki meyvede bulunan lupeol’ün (triterpen) iltihap giderici, artrit ağrılarını giderici etkileri bulunduğu bildirilmektedir. Diğer taraftan, bir klinik çalışmada eklem romatizması hastalarında balık yağı ve zeytin yağının birlikte kullanıldığında balık yağının tek başına uygulanmasına kıyasla şikayetlerin hafifletilmesinde daha etkili olduğu gösterilmiş.
Araştırıcılar 72 eklem romatizması hastasını iki eşit gruba ayrılarak, bir gruba sadece DMARD [metotreksat, hidroksiklorokin, azatioprin, sülfaslazin] ilaç tedavisi uygularken, diğer gruba DMARD tedavisine ilave olarak zeytin meyvesi, incir meyvesi ve zeytin yağı karışımından oluşan bir formül verilmiş. Dört ay süren tedavide her ay hastalarda gerekli kontroller yapılarak hastalığın gelişimi değerlendirilmiş.Yarı-katı bitkisel karışımda zeytin yağı: zeytin meyvesi: incir meyvesi (2:5:1) oranlarında karıştırılarak hazırlanmış. Yani beş ölçek zeytin ile bir ölçek incir meyvesi, iki ölçek zeytin yağı ile karıştırılarak bulamaç haline getirilmiş. Karışıma ayrıca bir miktar askorbik asit ilave edilerek oksidatif bozulmaya karşı formülün dayanıklılığı artırılmış. Hazırlanan formülün ışıktan uzakta ve buzdolabında tutulması ve her 10 günde bir yeniden hazırlanması önerilmiş. Hastaların bu karışımı günde üç defa bir çorba kaşığı yemeklerle beraber kullanması istenmiş. Sonuçların değerlendirilmesi uluslararası indekslere göre dört haftalık süreçlerle yapılmış. Dört aylık uygulama süreci sonunda araştırıcılar bitkisel formülün ilave olarak uygulandığı hastaların genel durumunda olumlu bir gelişme sağlandığı, bu karışımın daha uzun sürelerde kullanılması ile daha belirgin gelişmeler sağlanabileceği sonucuna varılmış.
Koreli araştırıcıların yürüttüğü bir çalışmada incir meyvesinin lipofilik kısmının kemik erimesini azalttığı, dolayısıyla kireçlenme, kemik erimesi, eklem romatizması gibi hastalıklarda yararlı olabileceği sonucuna varılmıştı. Bu bakımdan bu karışımın sürekli olarak kullanılması eklemlerimizle ilgili bu tip sorunların önlenmesine ve şikayetlerin hafifletilmesine yararlı olacaktır.