Bir önceki yazımın devamı bu yazıda konu Yeniden Refah Partisi...
Çünkü son günlerde bu partide çok ilginç olaylar yaşanıyor, çok değişik söylemler dillendiriliyor, konuşmak lazım.
Parti sürüklendikçe sürükleniyor, savruldukça savruluyor, parti yönetimi yaptıklarıyla Saadet Partisine rahmet okutuyor.
Peki tüm bunlar neden ve nasıl oluyor?
Parti yönetimi ne yapmaya çalışıyor?
Parti yönetimi tabanın tepkisini neden görmezden geliyor, niçin sürekli üç maymunu oynuyor?
Şimdi ben birkaç yaşanmış örnek olay anlatayım sizlerde bu olaylardan sonuç çıkarmaya çalışın.
Mehmet Altınöz...
Rahmetli Erbakan'ın damadı Altınöz, genel başkan yardımcısı, aynı zamanda yerel seçimlerde partinin İstanbul adayıdır.
Altınöz geçtiğimiz günlerde enteresan bir ziyaret gerçekleştirdi.
Ziyareti enteresan kılan Cumhuriyet Halk Partisi'nin seçim standına yapılmış olmasıydı.
Bu beklenmedik ziyaret karşısında şaşkınlıklarını gizlemeyen CHP'liler, Cumhur İttifakı'nın oylarını bölmesi için Altınöz'e methiyeler düzdüler ve AK Parti'ye karşı duruşunu bozmamasını istediler.
Aynen şöyle diyordu bir CHP'li:
"Sizden bir ricam var. Lütfen duruşunuzu bozmayın. Ne demek istediğimi anladınız herhalde. Kazanamasanız da Erbakan'ın çizgisine yakınlaşmaya başladınız."
Bu sözleri tebessümle dinleyen damat CHP'lilere birlik beraberlik mesajı verdi ve şöyle dedi:
"İnşallah 85 milyon kazanacak. Bu seçimlerde birlik beraberlik olacak. Hep beraber kazanacağız."
Doğan Aydal...
Parti Genel Başkan Vekili Prof. Aydal aynı zamanda yerel seçimlerde Kocaeli Adayı.
Aydal Fatih Erbakan'ın en yakınındaki kişilerden biri.
Erbakan üzerinde çok etkili olduğu bilinen Aydal'ın perde arkasında partiyi yöneten kişi olduğu iddia ediliyor. Asla Cumhur İttifakı ile birlikte olmamalıyız diyen de ta kendisi.
Partinin medya yüzü Aydal aylardır sürekli Halk TV, Sözcü, Tele-1 gibi muhalefetin fondaş medya kanallarında boy gösteriyor.
Bu kanallarda ne aradığını söylemeye gerek yok elbette iktidarı yerden yere vuruyor.
Fatih Erbakan da olan biteni herhalde "Baba yadigarı vardır bir bildiği" diyerek görmezden geliyor.
Söz konusu kişiyi daha iyi tanımanız için yaşadığım bir hatıratı aktarayım.
Doğan Aydal'ı TvNet televizyon kanalında Cüneyt Özdemir'in modere ettiği "Konuşmak Lazım" programında tanıdım.
Birlikte konuk olduğumuz programın yayın günü, Mersin'de PKK Terör Örgütünce polislerimiz şehit edilmişti.
Programa bu hain saldırıyı konuşarak başladık.
Moderatör Cüneyt Özdemir misafir olması hasebiyle ilk sözü Aydal'a verdi ve yapılan terör saldırısı ile ilgili görüşlerini sordu.
Lafı sürekli dolandırıp a mevzuya bir türlü girmeyen Aydal konuşmasında araya ancak dikkatli dinleyenin fark edebileceği zehirli bir cümle sıkıştırdı.
"Seçim öncesi yapılan bu tür saldırılar iktidara yarar."
Açıklamasını dahi yapmayacağım böylesi bir cümleyi kurmak, terör örgütleri FETÖ, PKK, onlara destek veren ABD'nin bile cesaret edemeyeceği bir kalkışmaydı.
Ancak Doğan Aydal bu iftirayı atmaya cesaret etti.
Merak etmeyin programda ilgili şahsın yüzüne her adamın kaldıramayacağı tepkilerimi bir bir sıraladım.
Refah'ı Kimler Yönetiyor...
Aydal'ın bu söylemi karşısında Refah Partisi ayağa kalktı zannediyorsunuz değil mi?
Merak etmeyin hiçbir şey olmadı.
Baba yadigarı Doğan Aydal aslanlar(!) gibi Fatih'in yanı başında olmaya devam etti.
Hiç unutmam, Fatih Erbakan genel seçimlere ittifaksız gireceğiz diye kameralar önüne geçtiğinde hemen yanı başında sırıtarak poz veren Doğan Aydal vardı.
Fatih Erbakan karar değiştirip seçimlere ittifakla gireceğiz dediğinde ne hikmetse Doğan Aydal'ı kameralar karşısında göremedik.
İlginçtir Fatih Erbakan yerel seçimlere adaylarımızla gireceğiz diye kameralar karşısına geçti, yanı başında yine Aydal vardı.
Uzun lafın kısası, yaşananlara baktığınızda neler oluyor diye sormadan edemiyorsunuz.
Rahmetli Erbakan'ın emanetinde neler olduğunu en iyi geçtiğimiz anlatan geçtiğimiz günlerde istifa eden emektar Suat Pamukçu oldu.
Suat Pamukçu...
Partinin önemli isimlerinden Pamukçu Rahmetli Necmettin Erbakan'ın dava arkadaşlarından.
Pamukçu Yeniden Refahın genel sekreteri aynı zamanda İstanbul milletvekili.
Yıllardır partide dirsek çürüten Pamukçu geçtiğimiz günlerde istifa etti.
Ömrünü verdiği parti ile yollarını ayırırken istifa gerekçelerini şöyle sıraladı;
"Partinin milli görüş çizgisiyle bir ilgisi kalmadı. İnancımızla uyumlu olmayan adaylar gösterildi. Bu adaylardan kastım FETÖ'cüler. Partide FETÖ'cüler var, hem de Genel Başkanın yanında. Bunları isim isim biliyorum. Alıp getiriyorlar, referans oluyorlar. Yüzlerine söyledim.
Özellikle şunu söyleyeyim; ısrarla ittifaka karşı olanlar kesin FETÖ'cüdür. Bu FETÖ'cülerin de şu anda tek hedefleri Reisicumhurdur. İntikam almak duygusuyla yanıp tutuşuyorlar."
Gidiş Pek Hayırlı Değil...
Pamukçunun ifadesinden de anlaşılacağı gibi görülen o ki Fatih Erbakan'ın etrafı FETÖ'cüler tarafından sarılmış.
İşte o FETÖ'cüler şimdilerde Yeniden Refah'ı ittifaksız seçime sokmanın gayretindeler.
Yapılana kılıf bulmak için bu kripto yapının bugünlerde partinin diline pelesenk ettiği bir söylem var;
"Biz kazanmak için değil kaybettirmek için seçime giriyoruz."
Bu sloganın peşinde koşan Fatih Erbakan'a bir sloganda ben hatırlatayım.
"Ayasofya'yı kim ibadete açıyorsa onun peşinden koşun."
Sevgili Fatih bu sloganın sahibi kim biliyor musun?
Rahmetli Necmettin Erbakan...