Obeziteye karşı çözüm arayışına giren uzmanlar, kahverengi yağ dokusu naklinin sorunun çözümü olduğuna inanıyor. Harvard Üniversitesi’nin son araştırmasının sonuçları umut verici.
Şişmanlığa çare arayan bilim adamlarının son yıllarda odaklandığı konulardan biri ‘kahverengi yağ dokusunun zayıflamadaki etkisini nasıl canlandırabiliriz’ sorusuna yanıt aramak olmuştur. Kahverengi yağ dokusunun metabolizmayı hızlı tutma ve kilo almama yönündeki olumlu etkisini keşfeden bilim dünyası şimdi bu dokuyu artırmanın yolunu arıyor. Yeni doğan bebeklerin vücut sıcaklıklarını koruyabilmek amacıyla kahverengi yağdan zengin olduğu ancak zamanla bu yağ dokusunun yerini beyaz yağ dokusu aldığı biliniyor.
Soğuk iklim ve yaş faktörü
Beyaz yağ dokusu, vücutta biriken kalori fazlasının sonucu ortaya çıkarken, kahverengi yağ dokusu vücudu soğuğa karşı korumak yani vücudu ısıtmak için çalışıyor. Bunu da metabolizmayı hızlandırmak suretiyle yapar. Harvard Üniversitesi’nin yaptığı araştırma, yetişkinlerde neredeyse hiç bulunmadığı düşünülen kahverengi yağ dokusunun vücutta halen bulunduğunu ve aktif kaldığını göstermesiyle bu konu yeniden gündeme geldi. Bin 972 kişinin katıldığı araştırma sonucunda bilim adamları, kahverengi yağ dokusu miktarına bağlı olarak, kandaki glikoz ve aşırı kilo seviyesinde yaşa göre olumlu farklılıkların bulunduğunu fark etti. Araştırmada genç olanların kahverengi yağ dokusu oranlarının daha fazla olduğu ortaya çıktı. Araştırmacılar bu yağın kışın, hava soğuk olduğunda, daha aktif olduğunu ve ısı üretmek için kalori yaktığını da vurguladı. Son yıllarda yapılan farklı araştırmalarda, soğuğa maruz bırakılan insanlarda kahverengi yağ dokusunun daha fazla aktive olduğu, böylelikle beyaz yağ dokusunda da azalma olduğu görüldü. Bir bilimsel gerçek yayınlandı, “50 gram kahverengi yağ dokusunun varlığı, vücuda giren günlük kalorinin yüzde 20’sini yakabilecek güce sahip.”
Yağ dokusunun rolü inceleniyor
Araştırmacılara göre, kahverengi yağ dokusu; kadınlarda yüzde 7.5, erkeklerde ise yüzde 3’ün üzerinde. Harvard Üniversitesi’nde aynı metabolik düzeye sahip, kan şekeri bozulmuş ve karaciğerde yağlanması olan 2 şişman fareden birine kahverengi yağ dokusu karın boşluğuna transplante edildiğinde 8 hafta sonra kahverengi yağ dokusu eklenmiş şişman farenin zayıfladığı ve kan şekerinin de düzeldiği gözlenmiştir. Bilim adamları gelişmiş görüntüleme yöntemleriyle, gelecekte, kahverengi yağ dokusu oranı ve işlevini daha iyi saptamayı umuyor. Böylece bu yağ dokusunun rolü daha iyi anlaşılabilecek ve aşırı kilo ile metabolizma bozukluklarının tedavisinde kullanılma ihtimali araştırılacak. Araştırma insanlarda da uygulanmaya geçerse şişmanlığa farklı bir yöntem ile çare bulunması ihtimali görünüyor.