Beşiktaş ligin ilk yarısında peş peşe üç maç yitirdikten sonra artık lige havlu atacağı sanılırken, Trabzonspor karşısına çıkmış, o maçta müthiş bir özgüven patlaması yapmış ve bir yükselme devri başlatmıştı. Ki o günden bu yana 17 haftada Beşiktaş 9 maç kazanırken bir maç kaybetti! Trabzonspor ise o günden bu yana 9 maç yitirdi, 5 maç kazandı!
İki takımdaki bu değişim, maçı yitirmesi durumunda Trabzonspor’u düşme adayları; kazanması durumunda Beşiktaş’ı şampiyonluk iddialıları arasına yerleştirecekti.
Trabzonspor bu gerçeklerin baskısı altında daha çalışkan bir yapı gösterdi. Beşiktaş tersine, bekleyen, durgun kalan taraftı. Topu rakibine bıraktı, savunmaya ağırlık verdi, ama onu da tam başaramadı. Çok top kaybı yaptı. Belki de F.Bahçe galibiyetinin yarattığı coşkulu günlerin yarattığı durgunluktu bu. McGregor’da maç için ısınırken doğan sorun üzerine kaleye geçen Cenk, bu beklemediği görevin tedirginliğini sergiledi.
Samet Aybaba, önceki maçta yaptığının tersine sol kenarda Emre ile başladı ve daha ilk yarıda yerine Gökhan’ı koydu. O görevi sakatlanmadan önce Uğur da zaman zaman zorlukla yerine getiriyordu. Üç oyuncunun da bu sıkıntıyı yaşatmasında Beşiktaş’ın oyun uygulamasının rolü de var. Sol önde top rakipte iken çoğu zaman kimse olmuyor. Zira Olcay sistem gereği içeri kaçıyor. Almeida, Olcay içerde iken kenarı kollamayı bir ölçüde başarmaya başlamıştı. Ama haftalardır o yok ve Beşiktaş’ın solu da boş...
Niang futbol doğası yerli yerinde bir oyuncu. Onda gördüğümüz tek sorun fiziksel gücüydü. Ne var ki bunu kazansa da giderilmesi gereken bir de arkadaşlarının onunla olan ‘uyum’ sorunu var.
Bu yıl cesur atakları ile ünlenen Beşiktaş, dün bu yanını hiç gösteremedi. Fırsat da buldu, ama atamadı. Hatta bir de penaltısı verilmedi. Diri oyunculuklarıyla öne çıkan Olcay, Holosko, Hilbert gibi adamları da güven yaratan kimlikleri ile sahada değildiler. Oğuzhan ve Fernandes pasifti. Hem bireysel hem takımca güvensiz ve yetersizdi Beşiktaş. Bu eğer şampiyonluk havasına girmenin yarattığı gerginlikten ise zamansız içine düşülen bir yanlış. Bu oyun iş yapmaz ve Beşiktaş’ın bugüne değin yaptıklarını alır götürür.