Nasip olursa yarın Ramazan Bayramı’nın ilk günü. Dünyadaki zulmün ve kanın durması duasıyla bayramınızı tebrik ederim. İnşaallah, on bir ayın sultanı Ramazan’ı hakkıyla yaşamış ve sonunda cehennemden kurtulmuşlar arasında olanlardanızdır.
Bugün köşemi, aslında Ramazan’da her hafta 1 yazıyı ayırmayı düşündüğüm ama mâlûm hâdiseler sebebiyle yapamadığım zamanı aşan Allah dostlarının sözlerine ayırıyorum. Güzel bir tevafuk da oldu, zamanı aşan Allah dostlarının sözlerini yazdığım deftere göz atarken Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun Kökler adlı eserinin yeni baskısı geldi. Altbaşlığı “Necip Fazıl’dan Esseyid Abdülhakîm Arvasî’ye” olan eserde Mirzabeyoğlu belli terkip ölçülerinde bâtın kahramanlarının zamanüstü sözlerini biraraya getirmiş. Mezkûr eserden köşemin elverdiği ölçüde iktibaslarla sizi başbaşa bırakıyorum. “Neden bu haldeyiz”, “Bize ne oldu” gibi dertleri olanlara şifa mahiyetinde Allah dostlarından ölçüler:
“Her derdin bir ilâcı vardır ama ahlâk bozukluğunun yok…”
“Ruh olmadan madde imarı, körler koğuşunu ziynetlendirmekten farksızdır.”
“Eşyayı müstahak olduğu mevkilere koymayı bilmek, akıllılıktır.”
“Seni senden almayan ilimden, cehalet yüz kere daha iyidir.”
“İlim, insanın cehlini alır, ahmaklığını almaz!”
“Âşıklık davasında bulunmak kolaydır, fakat ona delil ve bürhan lâzımdır!”
“Aynayı temizleyerek dostların yüzüne tutuyor musun ki, kendilerini görsünler?.. Fakat ayna kirli ve kötü tozlarla örtülmüş olursa, dostların önüne tutmuşsun ne çıkar?”
“Dost, insanın hüzünlü zamanında canının aynasıdır!”
“Eşya nasıl birbirine kıyasla anlaşılırsa, insan da yakınlarına nisbetle belli olur!”
“İnsanın sözü, onun kokusudur… Doğruluğun ve aldatıcı yalanın kokusu, misk ve sarımsak gibi nefesle belli olur.”
“İhlâs, samimiyet, gayrı kabil-i taklittir. Bir hâli vardır ki adamın, bellidir. Taklidi kabil olmayan bir yere gelir iş…”
“Dalkavukla hâlisi birbirinden samimiyet ve fikir cevheri ayırır. Samimiyet usta bir elde taklid edilse bile, fikir edilemez… Dalkavuk fikri sevmez. Zira hakikatin âleti olan fikir yalan söylemeye muktedir değildir!”
“Millet, bir imân merkezi etrafında toplananlara denir…”
“Âlemde görünen her bozukluk, hep halkın birbirini taklit etmek suretiyle inanmasından, yahut taklit ile inkâr etmesinden doğar!”
“Mihnetle hizmet eden çoktur. Hizmet ettiğini minnet bilenlerse az… Çalışın ki, hizmette bulunduğunuzu minnet bilesiniz. O zaman şikâyetçiniz olmaz!”
“Allah’tan korkusu olmayanı, Allah her şeyden korkutur…”
“İnsanı tanımak istediğin vakit, Allah’ın ve insanların ona vadettiği şeye bak; bu ikisinden hangisine kalbi daha çok güvenmektedir.”
“Akıllı düşmanla istişare mümkündür, fakat cahil dostun reyinden kaçınmalıdır.”
“Tecrübe, fayda ile beraber gelen ilimdir.”
“Şüphe edersen ayağın seni taşımaz; basacağım, yürüyeceğim de, bas ve yürü…”