Fenerbahçe yarın Avrupa Ligi’nde BATE Borisov’la çok önemli bir maça çıkacak. Eski futbolcusu ve kaptanı olarak elbette ilk isteğim ve dileğim Fenerbahçemiz’in mutlaka ama mutlaka kazanmasıdır.
Son günlerde takımın başarısı ve başarısızlığı gündem dışı bırakılarak ‘Aziz Yıldırım aşağı, Aziz Yıldırım yukarı’ tartışmaları yaşanıyor. Niye, neden, niçin? Biz Fener’i başarılı, kazanan takım halinde görmek istiyoruz. Artık Aziz Yıldırım’ı konuşmaktan da sıkıldık. Fenerbahçe taraftarı dışlanırsa, Fenerbahçe armadası da iki gözü iki çeşme sanal ağlayan olur.
Aykut Kocaman’ın da kafası karışık, huzuru bulduğunu zannetmiyorum. Artık Fenerbahçe’nin huzura ihtiyacı var. Huzurlu Fenerbahçe’nin her zaman başarılar elde edebilecek gücü ve öylesine de bir toplumu var.
Gelelim futbol takımının yapısına. Kalecimiz Volkan biraz kendisini maçlara versin. Çok kötü goller yedi son haftalarda, tartışılır hale geldi. Yarınki BATE Borisov maçında Volkan’ı çok önemsiyorum. Onun başarılı kurtarışları takımına güç ve güven verir. Gönül isterdi ki Emre Belözoğlu da bu maçta oynayabilsin. Onun yokluğu inşallah kazanılacak olan bu maçtaki varsayımı sıkıntılara sokmaz. Sow ile Webo’nun birliktelikleri gol yollarında Fener’e mutlaka artı puanlar getirecektir. Hasan Ali derdi, bu maçta Fener’den yana düşünceleri pekiştirmesin. Hangi kadro çıkarsa çıksın, Fenerbahçe kazanan olsun. Cristian Baroni de bir var bir yok son maçlarda. Artık Emre de BATE karşılaşmasında olmayacağı için biraz hareketlensin, bir varlık göstersin. Gerekirse takımı sürekleyen olsun. Meireles de geldiğinden beri olağanüstü büyük katkılar sağlamış değil. Ama bu maçta bir varlık göstermesini bekliyorum. Kısacası kendi ligimizdeki Fenerbahçe, kör-topal gidiyorsa gitsin ama bu BATE maçını ne yapıp edip kazansın diye bekliyoruz. Ve de bol şanslar diliyoruz.