Yunanistan’ın içine düştüğü mali ve ekonomik krizin iki önemli kaynağı var. Birincisi Yunanistan yönetimleri iç politikasında bir kısım Yunanlı için geçer akçeliği olan, Türklere düşmanlık motifini yıllarca işlemiş olmaları, ikincisi ise AB fonlarını yanlış beyanlarla halkına aktarmasıdır...
Yunan generalleri Türkiye ile silahlanma yarışına girdiler
Düşmanlık teması yaygın olduğu için, Yunan ordusunun generalleri Türkiye ile silahlanma yarışına girdiler. Elli yıla yakın bir süre bu tür silah yarışmasıyla geçti. Onlar silahlandıkça biz silahlandık, biz silahlandıkça onlar silahlandılar. Sonuçta
Yunanlılar’ın nefesi tükendi. Bizim beşte birimiz kadar
ülke bizim kadar silahlanmak için kendi kaynaklarını kullandı. Yetmedi. AB’nin tarım fonlarını gerçek dışı deklarasyonlarla kendine
aktardı. Yetmedi devlet borcu yaptı. Borç miktarını AB Maastricht Kriterlerine uydurmak için alınan borçları özelleştirme geliri olarak gösterdi. İçeride memur ve çalışana enflasyon artı refah payından daha çok ücret artışları verdi. Sosyal güvenliğe önemli aktarımlar yaptı ve tükendi. Yunanistan’ın sırtı duvara dayandı.
Yunanistan’ın batmasına müsaade edilmez
Yunanistan’ın silinen 110 milyar euroluk borcuna rağmen bugün hala Maastricht kriterlerine uygun olmayan bir borç miktarı var. Yunanistan’ın çeşitli mülahazalarla batmasına müsaade edilmez. Bir borç silinmesi daha yapılır. Gelecek iktidarlar da, maaşta kesintiler sosyal güvenlikte daraltmalar yapar. Kendi parasına dönerek drahmiyi devalüe eder Kültürüne işlemiş olan, gölgede oturarak çalışmadan para kazanma alışkanlıklarından vazgeçer, milli geliri on bin dolar civarına geriler, o zaman krizden kurtulur...
Biz Yunanistan’ın bugünkü haline hem yetmişli yıllarda hem de doksanlı yılların koalisyon dönemlerinde düştük. 1979 yılı sonunda morotoryum ilan ettik. Dış borçlarımızın silinmesini değil o gün geçerli olan faiz oranları ile ertelenmesini istedik. Seksenli yıllar içinde bu borçları faizi ile birlikte ödedik. Yüksek enflasyonla da iç borçları hemen hemen yok ettik. 1991 yılı sonunda kurulan koalisyonların, erken emeklilik, yüksek ücret artışları, hesapsız sosyal güven-
lik şemsiye harcamaları politikaları sonucu iki büyük kriz yaşandı. Bu krizlerden çıkmak kolay olmadı. Ekonominin yarısının kayıt dışı olmasının faydasını gördük.
Yunanistan’dan alacağımız ders
Yunanistan’ın bu durumundan alacağımız ders, ürettiğimizden fazla harcamamak, silahlanma yarışında olmamak. Savunma giderlerinde NATO ortalamasına gelmek, kendi kaynaklarımızla bazı savunma sanayinde AR-GE ile üretici olmak, kendi ihtiyacımız ötesinde üreterek ihracat yapmak, siyasi istikrarı koruyarak, komşularla sıfır problem noktasına gelip bunu sürdürebilmek.