Yunanistan’ın Euro’dan çıkışı- yine günlük konu oldu. Bu ‘çıkışın’ ne demek olduğuna bakalım: Euro içinden bir ülkeyi kırmızı kart gösterip -çıkarmak- yok. O yüzden organize bir çıkış olması, çıkan oyuncunun yerine yedek alınması beklenmiyor. Yunanistan’ın Euro’dan çıkışı, ani ve kontrolsüz bir süreç olarak başlar. Bu süreci tetikleyecek olan Yunan Hazinesi’nin ödeme yapacak naktinin olmaması ya da bankaların tıkanmasıdır. Yunanistan’da bir kriz sonucu Hazine ya da bankalarda Euro kalmaması, Euro’nun bitmesi gayet mümkündür.
Euro’nun bitmesi- ihtimali çarşamba günü ciddi bir risk olarak yaşandı. Avrupa’nın Yunanistan’a 5.2 milyar Euro vermesi bekleniyordu. Bunun verilmemesi için bazı AB ülkelerinin girişim yaptığı duyuldu. Aslında Yunanistan bu paranın karşılığını yapmıştı, ödemenin durdurulması haklı olmazdı. Ama AB içinde de -Bunlar kargaşada. Biz boşuna para vermeyelim- diyenler olmuş. Yunanistan’a bu ya da herhangi bir taksit verilmezse, Atina’da Euro biter. Wall Street analistleri, Yunan maliyesinin AB’den para alamaması halinde devlet ödemelerinin duracağını, devletin maaş ödeyemeceğini hesaplıyorlar. Yunanistan’ın malum ortamında maaş alamayan kamu görevlileri sokağa dökülecektir. Yunan sokakları da zaten kargaşa ortamı.
Çarşamba günü sonuçta bu paranın verileceği açıklandı ve piyasalar az yatıştı. Ancak Yunanistan’ın asıl Haziran’da AB’den ödeme beklentisi var. Bu para için, biri saymış: 77 adet reform yapmaları gerek. Bu reformlar için hükümet lazım. Ortada hükümet yok. AB eğer acıyıp para vermeyecekse, Yunanistan’ın Eurosu haziran sonunda bitiyor.
Bir diğer kargaşa ihtimali halkın, -drahmiye geçilecek- kaygısıyla bankadan para çekmeye başlamasıdır. Parayı Euro olarak çekmek ile değeri belirsiz drahmi olarak çekmek arasında halkın neyi tercih edeceğini, tahmin edebiliriz. Böyle bir toplu hareket, Atina’da Euro’yu bitirir.
Yunanistan krizinin ‘başka yerlere yayılması ihtimali’ denirken, bu banka hücumu kastediliyor. Atina’nın bu hükümet krizi, en başta -Aklı başında adamlar krizi önler- beklentisini kırdı. Şimdiye dek piyasalar, siyasetçilerin itişmesini -geçici bir durum- sayar, önemsemezdi. Şimdi ise Atina’dan gelen açıklamalar pek aklı başında siyasetçi kalmadığını gösteriyor. Meclise girmeyi başaran radikal - uç siyasiler durumu tırmandırıyor. AB paketini müzakere etmek ve borçları reddetmek -gibi olmayacak istekler, durumu ağırlaştırıyor.
Hükümet bu hafta kurulamaz ve -haziranda seçim- kesinleşirse, haziranda yapılması gereken reformlara ne olacağı, henüz bilinmiyor. Tekrar: Reform yoksa, para da yok. Kırılan bir diğer beklenti, -İkinci tur seçimde, halk daha makul partilere yönelir, radikallerin gücü azalır- beklentisi. Pazar günü yapılan seçimden üç gün sonra yapılan bir anket, ikinci gelen radikal Syriza partisinin oyunun arttığını gösteriyor. Syrizia’nın seçimdeki oyu yüzde 17, anketteki oyu yüzde 25. Borçları reddedelim- diyen de Syriza.
Ayrıca -AB nasıl olsa Yunanistan’ı destekler, kurtarır- beklentisi kırılıyor. Çarşamba günü Almanya’da iktidar ortağı Hür Demokratlar, -Yunanistan’a bütün yardımlar durdurulsun- dedi. Buradan -Almanya ipi çekecek- yorumu çıkmaz, ama Almanya’nın sabrının çoktan tükendiğini söyleyebiliriz.
Atina’da durum kaygan ve değişken. Mucize sonucu bu ara hükümet kurulsa bile, kriz riski sürecektir. Yeniden seçime gidilirse, Yunanistan kendi krizini daha da derinleştirecektir.
Her durumda, Atina’da -Euro’nun bitmesi- riski her zaman vardır ve kontrolsüz Euro’dan çıkış ihtimali yükselmektedir. Kontrolsüz bir ekonomik kaos, hükümetsizlik ve siyasi boşluk, Yunanistan’da demokrasiyi rafa kaldırtabilir. Gelişmeler daha çok, sokak kargaşasının şiddetine ve yoğunluğuna bağlı olacaktır.
twitter.com/selimatalayny