Savaş Kalenderidis, Yunan istihbaratının önde gelen ajanlarından biriydi. Rütbesi binbaşıydı. Öcalan ve PKK’yla iç içe geçen süreyi “Öcalan’ın Teslimi: Hakikatın Zamanı” adlı kitabında ayrıntılarıyla anlattı. Öcalan’ı ilk kez 9 Ekim 1998’de Atina Havaalanı’nda karşıladı:
“Suriye PKK reisine emretmiş; hemen Suriye’yi terk etmesini istemişti. PKK’nın Avrupa’daki temsilcileri harıl harıl reislerine yer arıyordu.” Yunanlı bir milletvekili apar topar Almanya’ya gitti. PKK temsilcileriyle (!) görüştü. “PKK’nın kayıtsız şartsız Yunanistan’ın Türkiye politikalarını desteklemesi ve Türkiye aleyhine yapacağı eylemlerde Yunan istihbaratının emirleri doğrultusunda hareket etmesi karşılığında” Atina Apo’ya kucak açmayı kabul etti. Milletvekili daha sonra Şam’a gitti. Esad’ın adamlarıyla konuştu ve Apo Atina’nın yolunu tuttu.
Kalenderidis anlatıyor: “Anlaşmaya göre milletvekili de havaalanında olacaktı. PKK temsilcileri de. Ama kimse gelmedi. Biz alana geldiğimizde uçak inmişti. Apo iki Suriyeli’yle birlikteydi. Bizi görünce ‘beni bir süre misafir etmeniz gerekecek’ dedi.”
Öcalan’la PKK’nın yapacağı eylemlerle ilgili görüşmeler 18 gün sürer. Öcalan her şeye evet der ardından da Atina’da uzun süre kalmak istemediğini açıklayınca konuşacak fazla bir şey kalmaz. Görüşmeler buradan nereye gideceği üzerinde yoğunlaşır. Ve sonunda Moskova’da karar kılınır. Ama Moskova’ya giderken yanında Yunanlı bir temsilci olmasını istiyordu. Öcalan Kalenderidis’le birlikte Moskova’ya uçar. Uçuş sırasında Apo, Helen tarihini sorar. Kalenderidis de Kürt mücadele tarihini (!)
“Moskova’da gayri resmi bir törenle karşılandı. Ancak Moskova’da da fazla barınamadı. Onu Ruslara teslim ettikten sonra bir daha İtalya’da gördüm... Yunan Meclis İkinci Başkanı Zuhuridis’le kaldığı eve gittik; üç saat kaldık... Öcalan Roma’dayken ben durumu Atina’dan izliyordum. Apo bizim için çok önemliydi... İtalya’da ona verilen ev hapsi kaldırıldıktan sonra bizde alarm zilleri çalmaya başladı. Bu karar bilinçli alınmıştı. Baskılar başlayacak Apo’nun ülkeyi terk etmesi istenecekti... Bizden başka gidebileceği bir ülke de yoktu! Ve birkaç gün sonra Apo Rusya’ya geri gitti. Bu arada Yunanistan’da bazı çevreler hele de Türkiye düşmanı faşistler, Yunanistan’a gelmesi için çalışmaya başlamıştı. Dışişleri Bakanı Pangolos’da Öcalan’ı istiyordu. ‘Öcalan Zümrüdü anka kuşu gibidir; her an her yerde olabilir’ açıklaması yaptı. Apo o sıra Minsk’teydi. Pangolos’un bu açıklamasına rağmen hükümetin diğer üyeleri onun gelmesini istemiyordu. ‘Bu durumu taşıyamayız’ diyordu bakanların çoğu... Öcalan Atina’ya geldiğinde onu destekleyen ve gelmesini isteyenler ortadan kayboldu!”
Öcalan Atina’da bir süre kalır ancak hükümet gitmesini ister. Araya Hollandalı avukatlar girer. Tekrar Minsk’e dönülür. Oradan bir uçak Apo’yu Hollanda’ya götürecektir. Ama Hollanda hükümeti ülkesinin hava sahasını kapatır; uçak gelmez. Ve gene Atina’ya döner Apo. Orada bir iki saat kaldıktan sonra Korfu’nun yolunu tutar...
Yolculuk Nairobi Kenya’da noktalanır. Apo’nun Kenya’ya gidebilmesi için Güney Afrika’da Nelson Mandela’nın avukatları Nairobi’yle pazarlığa girişmiştir. Mandela bu işe niye bulaşmıştır? Kim ricacı olmuştur? Bilen var ama konuşan yok! Söylentiye göre ABD devreye girmiş Yunanistan ve Güney Afrika’dan Apo’nun Kenya’ya götürülmesini istemiş. Kenya’da CIA cirit atıyor; yüzlerce ajanı var. Kalenderidis, “ABD, Apo’yu orada Türk ajanlara teslim edecekmiş. Bunu açıkça Atina’ya söylemişler” diyor ama Yunan Hükümeti bu iddiayı kabul etmiyor. Ne var ki, Apo uçaktan inince siyah bir arabaya biner, Kalenderidis “Ben tam arabaya binecektim, şöför gaza bastı ve araba kısa süre sonra gözden kayboldu.. Ben aynı uçakla geri döndüm” demekte.
İşte Apo’nun İmralı’da noktalanan kısa yolculuğunun öyküsü bu. Türkiye’yi yıllardır kan ve gözyaşına boğan örgütün reisi istenmeyen bir paket gibi ülkeden ülkeye savrulup durduktan sonra Türkiye’ye teslim edildi. İdam olmadı. Örgütün ipleri artık elinde değil. Parayı kim veriyorsa ona hizmet eden bir cinayet örgütü PKK: Kürt halkının kurtuluşu gibi boş laflar eden de yok. Çünkü KÜRT HALKI HER ŞEYDEN ÖNCE PKK’DAN KURTULMAK İSTİYOR DA ONDAN!!