Cumhuriyet Bayramı’ kutluyoruz, ama kendisini ‘en Cumhuriyetçi’ bilenlerimiz bile kavramın gerçek anlamını gözardı ediyor...
Oysa, ‘Cumhuriyet’, en basit tanımıyla, yönetimin, mavi kanlıların veya babasından devralanların değil, halkın elinde olmasıdır...
Sizin anlayacağınız, Cumhuriyet sisteminde esas olan halktır ve halkın tercihleridir...
Halk da, bildiğimiz gibi, kendini yönetecekleri oylarıyla belirliyor...
Başka sistemlerden farklı olarak, Cumhuriyet, hiç kimseye imtiyaz, üstünlük tanımaz; halkın tercihiyle işbaşına gelenlerden de kendisiyle irtibat koparmamalarını bekler... Gerçekten ‘Cumhuriyet’ olan sistemlerde demokratik kurum ve kurallar egemendir; halkla arasına mesafe koyanların iktidara gelmeleri, gelmişse orada kalmaları zordur, neredeyse imkânsızdır...
Peki de CHP’liler bunu bilmiyorlar mı?
Hacdan dönen bir-iki kadın milletvekilinin başını örtme kararı vermesiyle başlayan tartışmaya Cumhuriyet bayramı arefesinde CHP’lilerin nasıl tepki gösterdiklerini işitmişsinizdir: TBMM’nin duruşuna ve geleneklerine sahip çıkacaklarmış... İçtüzüğün verdiği bütün imkânları kullanarak gereğini yerine getireceklermiş...
Aferin onlara...
Özellikle bu açıklamayı CHP liderinin bir ay sonra ABD’ye gideceği bilgisini verme amacıyla düzenledikleri basın toplantısında dillendirmeleri sebebiyle iki kez ‘aferin’...
Ülkemizde yaşayan vatandaşların yarısının kadın olduğunu varsayabiliriz... Kamuoyu yoklamaları oranın çok daha yüksek olduğuna işaret ediyor, ama biz mütevazı davranarak kadınlarımızın yarısının da başörtülü olduğunu kabul edelim...
Böyle bir ülkede tek bir başörtülü kadın milletvekilinin bulunmamasını nasıl anlatacaklar Amerikalılara?
Herhalde Amerikalılar CHP genel başkanına ‘Cumhuriyet’ kavramının bu tabloya ters düştüğünü hatırlatma ihtiyacı duyacaklardır...
ABD nüfusu içerisinde fazla bir yekün tutmadıkları halde Kongre’de iki müslüman üye (Minnesota’dan Keith Ellison ile Indiana’dan Andre Carson) bulunuyor. Seçilmiş gelmişler... Acaba içlerinden biri kadın olsaydı ve Kongre’de başörtüsüyle bulunmak isteseydi, ABD’de kimsenin aklına ‘gelenekler’ gerekçesiyle karşı çıkmak gelir miydi?
2007 yılına kadar ABD Kongresi’nde müslüman üye bulunmuyordu; şimdi iki müslüman üyenin bulunması ‘geleneklere’ aykırı mı sayılacak?
Kongre, her oturumuna, aralarında Kur’an-ı Kerim’in de bulunduğu kutsal kitaplardan âyetler okunarak ve duayla başlıyor... ABD başkanları, her yıl, şubat ayının ilk perşembe sabahı, ‘milli dua kahvaltısı’ için özel konuklarını ağırlıyor...
Din ağırlıklı sohbetler sonrasında siyasiler hep beraber dua ediyorlar...
Böyle bir ülke, CHP’nin kapısını çalmaya hazırlandığı Amerika...
Gelenekler bu denli önemliyse CHP için, her şeyden önce üzerinde düşünmeleri gereken bir başka nokta var: Birilerinin ‘icazet alma’ amaçlı olduğunu iddia etmesine yol açan ABD’ye çıkartma yapma CHP geleneklerine uygun mu? Değil, ama görüyorsunuz, şartlar CHP’yi geleneğini bozmaya zorluyor...
Türkiye’nin bugünkü şartları da, çok farklı dönemlerde oluşmuş ‘başörtüsüz Meclis’ geleneğini bozmayı gerektiriyor...
O dönemler, Meclis’te kadın sayısının az olduğu, Anadolu’nun henüz sisteme kendini uyarlama sıkıntısı çektiği dönemlerdi. Her seçimde kadın milletvekili sayısı artıyor ve Anadolu halkı siyasete ağırlığını bizzat koyuyor.
Yoksa ‘halksız demokrasi’ dönemlerini mi özlüyor CHP?