Maç Galatasaray akınları ile başladı. Tempo yüksekti ama rakip de aynı şekilde bu tempoya karşılık verdi. İki takım arasındaki fark şuydu: Galatasaray hücum ederken savunma güvenliğini kaybediyor, Karabükspor ise savunmada dikkatli, kontra yapıyordu.
Bu aradaki fark Karabükspor’a 21’e girerken iki net pozisyon yakalattı. Bunlardan biri gol oldu. Ama Galatasaray’da tempo düşmedi. Burak en iyi yaptığı şeyi yaparak araya sızdı ve beraberliği sağladı.
Galatasaray savunması ikili mücadelelerde çok açık verdiği için Karabük gözgöre göre Mehmet Yıldız ile ikinci gole kavuştu. İlk yarı yüksek tempo ile tamamlandı.
İkinci yarıya sarı-kırmızılı ekip yine hızlı başladı. Savunma güvenliği iyice azaldı. Nitekim 49’da Lua Lua ile gelişen atakta İshak’ın ortasında kaleye 1 metre mesafeden Mehmet Yıldız topu kale yerine dışarı attı. Yoksa maç bu dakikada kopmuş olacaktı. Karabükspor’da Lua Lua ve Mehmet Yıldız ikilisi süratleri ve fırsatçılıkları ile sık sık pozisyon buldular. İkinci yarıda oyuna giren Elmander mucize bir tedavi sonrası yeniden futbol sahalarına dönerken; yokluğunda sürekli oynayan takım arkadaşlarına oranla daha hazır göründü. Solda Ahmet İlhan aldığı her topta Cris’i kolay geçti. Çünkü Cris çok ağır bir oyuncu, karşısındaki hızlı forvet karşısında etkisiz kalıyor. Dün de öyle oldu. Sürekli forvet oyuncusunun arkasında kaldı, müdahale edemedi.
Galatasaray her maça yüksek tempoda başlıyor ve öyle bitiriyor. Taraftarları açısından güzel ama Galatasaray takımına bu tempo bence zarar veriyor. Oyunu hiç soğutamadıkları için rakipler de her zaman hazır durumda oluyor. Devamlı yumruk atan boksör gibiler. Arada bir yorulunca da yumruğu yiyorlar. Sezon başından beri bu durum Galatasaray’a zarar veriyor ama bundan başka oynama stilleri de yok. Çünkü yaptıkları oyuncu transferleri hep atak oynayan futbolcu tipi. Galatasaray bundan sonra diğer maçlarında da sıkıntı çekecektir. Fatih hocanın sisteminde; maç içerisinde oyunu soğutup, hızlandıracak şekilde önlemler alması lazım.