Tam "Bundan daha kötüsü olamaz, bir daha yapmazlar." diyoruz bir de bakıyoruz ki yine aynı zihniyet hortlayıveriyor. Ya CHP yaptığı hatalardan hiç ders almıyor ya da bilinçaltlarında yatan din düşmanlığına hâkim olamıyorlar. Yahut da muvazzaf oldukları için görevlerini yerine getirmeye çalışıyorlar!
Kılıçdaroğlu'nun seccadeye basma görüntülerinin yankıları henüz bitmedi.
CHP zihniyetinin yaptığı bu büyük hatadan ders almasını, milletin milli ve manevi değerlerine karşı daha hassas olmasını beklerken tabiri caizse "hevesimiz kursağımızda kaldı".
Yıllardır yazıp çizdiğimiz ve tehlikelerine dikkat çektiğimiz bu zihniyet, Osmanlıyla özdeşlemiş Sarayburnu meydanına İstanbul'daki tarihi mekanların figürlerinin işlendiği rögar kapağını andıran çok sayıda metal levha yerleştirdi.
Üzerinde cami motiflerinin bulunduğu levhalar ayak hizasında adeta üzerine basılması teşvik edilircesine meydanın zeminine yerleştirildi. Eğer amaç insanların bu motiflere ve görsellere dikkatlerini çekmek olsaydı en azından bel hizasında yapılırdı. Ama amaç üzümü yemek değil bağcıyı dövmek olunca ortaya böylesine acı bir tablo çıkıyor.
Seccade olayında olduğu gibi bir kez daha, sizin değerleriniz ve kutsallarınız bizim ayaklarımızın altındadır mesajı verilmeye çalışıldı!
Yapılan saygısızlık sadece bu görsellerin ayak hizasına yerleştirilmesiyle sınırlı değil. Cami olarak bilinen bir yapıya "haç" işaretinin yerleştirilmesi nedir yahu?
İşte bu yapılanların hiç de masum olmadığının en büyük işareti. Bilinçaltının dışa vurumu... Vazifenin ifası...!
Demek ki bunlar maazallah iktidara gelecek olsalar camileri kiliseye çevirecekler!
Elbette CHP zihniyetinin düşmanlığı bunlarla sınırlı değil.
İstanbul 1453 Panorama Fetih Müzesi'nde ilk açıldığı günden beri mehter marşı çalınır. En doğrusu ve doğal olanı budur. Osmanlı ve İstanbul'un fethi söz konusu olduğunda elbette mehter olacaktır. Asıl abes olan olmaması olurdu.
İşte bu aymazlık ve ihaneti yine bu zihniyet gösterdi. Yıllardır mehter marşı çalınan mekânda artık Klasik Batı Müziği yankılanıyor!
Osmanlı, İstanbul'un fethi ve Klasik Batı Müziği... Bu üçü arasında bağlantı kurabilen bir adım öne çıksın. Mantık kurallarına aykırı. Ancak niyet başka olunca ortada ne mantık kalıyor ne de akıl!
Milletinin kültürel ve manevi bağlarına bu kadar yabancı, bu kadar düşman bir zihniyet olamaz. Olmamalı... Ama maalesef ne kadar "Olmaz, olmamalı" dediğimiz şey varsa bu zihniyet fütursuzca sergiliyor.
Bunların cemaziyel evveli neydi ki şimdilerinden güzel bir şey bekliyoruz ya da bekliyorsunuz.
Bunların öncüllerinde de cami, Kur'an, ezan başta olmak üzere bütün kültürel ve manevi değerlere düşmanlık yok muydu?
"Aslı neyse nesli de o olurmuş." Bu zihniyet kıyamete kadar değişmez.
Kuruluş amacıyla bu milletin örf ve değerlerine karşı olma, İslam düşmanlığı yapma üzerine kurgulanmış CHP, zihniyetinin devamı için genetik yapısını bu tarz eylemlerle taşımaya çalışıyor.
İslam'a karşı olan bu kinlerini artık irsi olarak değerlendirmek durumundayız.
Kızgınlıkla yorgan yakmayı düşününler...!
CHP zihniyetinin değiştiğini sananlar...
Bakmayın siz onların iftar sofralarında el açıp dua etmelerine, cami açılışlarına katılmalarına. Bunlar sadece saf Müslümanları kandırmak için yapılmış tiyatrolar.
Oysaki Müslüman feraset sahibidir. Böyle basit algı oyunlarına gelmemesi gerekir.
Bugün bayram sevincini yaşıyoruz. Ailelerimiz, akrabalarımız, dostlarımızla gönüllerimizi birleştirip, güzellikleri ve neşeyi yaşıyoruz/yaşayacağız.
Bayramlar hatırlama günleridir. Sıla-i rahim zamanlarıdır. Muhabbet, sevgi buluşmalarıdır. Dünya dertlerinin zihne düşürülmemeye çalışıldığı neşe zamanlarıdır.
Ancak bu bayram aklımıza deprem bölgesi de gelsin. Ailelerini, akrabalarını ziyaret edemeyecek insanların sevdiklerinden ayrı yaşayacakları ilk bayram. Oradaki her insan için bayram günleri aynı zamanda hüzün günleri olacaktır.
Bayramın neşesini yaşarken bu durumu da hatırda tutalım derim.
Bu duygularla Ramazan Bayramınızı tebrik ederim.