Mehmet Büyükekşi başkanlığındaki TFF yönetim kurulunun günleri sayılı. Bu saatten sonra bu durum değişmez. Ali Koç'un son divan kurulu toplantısında TFF ile ilgili olarak söylediği çok önemli sözler vardı aslında. Konuyu hep Ali Koç dile getirdiğinden kamuoyu bu sözlere fazlaca önem vermedi.
Neydi bu sözler: "Biz, Fenerbahçe Spor Kulübü olarak var gücümüzle bu mücadeleyi sonuna kadar yapacağız. Kazanırız kaybederiz, bizim başımıza bir şey gelir, başkasına bir şey gelir ama bir bakarsınız çarklar da dönmeye başlar. Birikir, birikir, birikir, işler kirlilik, sıkıntılar, anlamsız olaylar, gariplikler... Birikir birikir birikir ve o kadar uzun süre birikir ki bu işi yapanlar zannederler ki hep bunu yapabilecekler. Sonra bir olay olur, ondan sonra bütün çatı çöker. Hep beraber bu çatıyı çökerteceğiz."
Halil Umut Meler'e yapılan saldırı bardağı taşıran son olay oldu.
Sonrasında çatı çöktü.
Kulüpler Birliği Mehmet Büyükekşi'nin ipini çekiverdi.
Ali Koç'un sözlerinin başında yer alan "Kazanırız kaybederiz, bizim başımıza bir şey gelir ama bakarsınız çarklar dönmeye başlar" sözleri de son derece ilginç. Kime karşı kaybetmekten, başına bir şey gelmesinden bahsediyor Ali Koç!
Benim düşünceme göre Ali Koç ve Kulüpler Birliği karşısında TFF'nin kazanma şansı hiçbir zaman yoktu. Bu yüzden Ali Koç'un TFF'ye kaybetme ihtimalini denkleminin dışına çıkartmak gerekiyor. Ali Koç sanırım TFF Başkanını destekleyen gücü isim vermeden karşı güç olarak görüyor. Peki bu karşı güç, kimlerin birlikteliğinden oluşuyor? Bu sorunun cevabını vermeden önce yine Ali Koç'un son Kulüpler Birliği toplantısında söylediği sözlerden ipucu arayalım. Ne demişti Ali Koç: "Bugüne kadar Türk futbolunun sorunlarını sadece TFF başkanından dinleyen, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Adalet ve İçişleri Bakanlarımızdan da en kısa zamanda ziyaret etmek için randevu talep edeceğiz." Bütün bunları birleştirince ortaya çıkan tablo açık. Başkan diyor ki; "Türk Futbolunu kuşatan bir yapı var. Bunlar TFF Başkanlarını belirliyorlar. Bunlar Cumhurbaşkanını ve diğer devlet görevlilerini yanlış yönlendiriyor."
Bu tespit doğru mu?
Kesinlikle doğru.
Bunu Ali Koç ilk kez de dile getirmiyor. Beyaz TV'de katıldığı programda Sinan Engin'in "TFF Başkanı'nı kim belirliyor?" sorusuna ne cevap vermişti Ali Koç: "Cevabını bildiğiniz soruyu neden bana soruyorsunuz?" Devamında Rasim Ozan Kütahyalı'nın "Bence Cumhurbaşkanımız belirlemiyor," sözleri üzerine ise, "Her şeyi Cumhurbaşkanımıza yazıyorlar, 'Beyefendi böyle istiyor' diye ortada gezen çok adam var. Kim yalan söylüyor, bilmiyorum. Ama Cumhurbaşkanımıza zarar veriliyor."
Değerli okurlarım, Ali Koç'un sözleri çok açık aslında. Herkesin bildiği ama konuşamadığı şeyleri Ali Koç üstü kapalı olsa da dile getiriyor. Geçen TFF seçimlerine bir bakalım. Ali Koç, Voleybol Federasyonu Başkanı Akif Üstündağ'ı başkan adayı olarak açıklıyor. Ardından U dönüşü ile Mehmet Büyükekşi'yi desteklediğini açıklamak zorunda kalıyor. Medyaya Büyükekşi'yi külliyenin desteklediği haberleri fısıldanıyor. Gerçekten durum böyle mi?
Bilinmez.
Ancak Ali Koç'un cevabı net: "Beyefendi istedi diye ortada gezen çok adam var."
Kim bu adamlar?
İnanın bu sorunun cevabı bende yok.
Ben Büyükekşi'yi ölümüne destekleyenlere bakarak bu sorunun cevabının verilebileceğini düşünüyorum. Belki de Ali Koç, bu isimleri tek tek açıklar.
Eğri oturup doğru konuşmak gerek
3 Temmuz 2011'den beri futbol önemli bir kırılma yaşadı. Özerklik yönünde hızla gelişen Türk futbolu aniden merkezileşmeye başladı. TFF Başkanları, görünüşte seçimle ama aslında atama ile seçildiler. TFF Yönetim Kurulları, Tahkim Kurulu, Disiplin Kurulu, Denetleme Kurulu olsun, hangi kurula bakarsanız bakın iktidara yakın isimlerden yapılandırıldı. Mehmet Ali Aydınlar (başına gelmeyen kalmadı), Yıldırım Demirören, Nihat Özdemir (Aydınlar'a yapılan gibi camiası ile karşı karşıya getirildi), Mehmet Büyükekşi; hepsi önemli iş adamları ve bu iktidar döneminde görev alan isimler. Ali Koç bu noktada aslında mesajını veriyor. "Her şeyi Cumhurbaşkanımıza yazıyorlar, 'Beyefendi böyle istiyor' diye ortada gezen çok adam var. Kim yalan söylüyor, bilmiyorum. Ama Cumhurbaşkanımıza zarar veriliyor."
Biz gazetecilere düşen görev "ortada gezenleri" bir bir belirleyip kamuoyu ile paylaşmak olmalı.
Çünkü bu kişiler zararlı.
Öyle diyor Ali Koç da.
Hatta daha da ileri gidip arada gezenlerin Cumhurbaşkanına da zarar verdiğini söylüyor. Öyleyse devletimiz de ortada gezen ve yaptıkları ile Cumhurbaşkanımıza da zarara uğratan bu kişileri belirlemeli ve gereğini yaparak Türk futbolundan bu insanları tasfiye etmeli. Eski yöneticilerden Şekip Mosturoğlu'nun dün tesadüf ettiğim radyo konuşmasında söylediği gibi, "15 Temmuz sonrasında Et ve Balık Kurumundan bile FETÖ'cüler temizlenirken, TFF, spor medyası ve hakemlerden bir kişiye bile dokunulmaması ilginç. Acaba başka güçlerin kontrolüne mi geçti bu yapı?"
Kısaca herkes yarım ağız konuşup gerçekleri dile getirirken eğip büküyor. Böylelikle de saz söz aynı kalırken, sanatçılar değişiyor sadece!