Ali Koç'un cumartesi günü Yüksek Divan Kurulu'nda Galatasaray'a yönelik söylediği sözlere Dursun Özbek dün cevap verdi. Ali Koç konuşmasında Galatasaray camiasının algı yaratma ve manipüle etme yeteneğini överek (!) bir bütün olarak utanma refleksi olmayan bir camia olarak nitelendirdi. Ali Koç, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek için "Kulübün hisselerine haciz koyan başkan" nitelemesi yaparak Fenerbahçe'de kulübe haciz getirenin değil başkan olmak, maça dahi gelemeyeceğini ifade etti. Ali Koç son olarak da Galatasaray'ın transfer etiği olmadığını söyledi.
Dursun Özbek ise Ali Koç için "Böyle bir kişi niye Türk Futboluna bölünmeyi, kutuplaşmayı ve birbirine düşman olmayı getirmeye çalışır. Türkiye'yi bölmek için yeni bir proje mi deneniyor yani. Dolayısıyla o kişiye (Ali Koç) şunu tavsiye ediyorum. Bundan vazgeç. Türkiye'nin huzura, birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Türkiye'nin bekasını tehlikeye atacak bu tartışmalar böyle başlar ve nerede duracağını bilemezsin. Onun için ben kendisine bu huzuru bozucu, Türkiye'nin birlik ve beraberliğine kasteden davranış biçimi içerisinde olmamasını tavsiye ediyorum. Süratle tedavi edilmesinin gerektiğini düşünüyorum" dedi. Dursun Özbek, "Fenerbahçe başkanı olan kişinin ifadelerine dikkat ettiğinizde hep bir mağduriyet çıkarma, hep bir ağlama hali var" dedikten sonra, "Ali Koç Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı görevini bıraksın" diyerek sözlerini bitirdi.
GERİLİM NASIL BİTECEK?
İki uzun konuşmanın özeti bu.
İki başkana da ağızlarından çıkan sözler yakışmıyor.
İki dev camianın başkanları böyle konuşur mu? Onlar böyle konuşursa sıradan taraftar neler söyler neler yapar? Ali Koç, Dursun Özbek için kendi kulübünün hisselerine haciz koyduran kişi bizde değil başkan olmak, maça gelmez diyor. Ali Koç'a tavsiyem böyle iddialı konuşmaması. Sanırım kendisi şeffaf, mert, düzgün dediği Sadettin Saran'ın da alacakları için Fenerbahçe'ye haciz getirmiş olduğunu ya bilmiyor ya da hatırlamıyor. O dönem çıkarılan tahviller ile ödeme yapıldığını da bilmiyor! Yine tüm Galatasaray camiasını hedef alarak söylediği sözler de Ali Koç'a yakışmıyor. Galatasaray Dursun Özbek'ten ve yönetiminden ibaret değil. Bu camialar ezeli rakip ama aynı zamanda ebedi dost. Aziz Yıldırım döneminde hiçbir Galatasaray Başkanı Fenerbahçe Başkanına bu sözleri söyleyememişti. Neden mi? Çünkü ister sevin ister sevmeyin Aziz Yıldırım'ın duruşu ve özgül ağırlığı rakiplerin bu tip konuşmaları yapmasına imkân bırakmazdı. Ali Koç döneminde, Ali Koç'un özellikle Burak Elmas döneminde verdiği fotoğraf bugünkü Dursun Özbek'in bugün konuşabilme cesaretinin önemli bir nedeni. Ali Koç tarafından bu konuya ilişkin olarak verilen fotoğraf sadece Galatasaray ile de sınırlı değil. Avni Aker'de İnönü'de rakip takım başkanları ile verilen benzer fotoğraflar arşivlerde. Avni Aker'de "hırsızın başkanı" dendiğinde ne yaptıysan bugün onun karşılığını alırsın. Ali Koç'un Aziz Yıldırım ve ekibini spor dünyasından tasfiye ederken rakiplerce alkışlanan "yeniden saygı" mottosu, bu mottonun tanıtımında bizzat Ali Koç'un kendisi, yöneticileri, futbolcuları ile rakipler önünde temsili olarak düğmelerini iliklemeleri bugün yaşanan hadisenin sebeplerindendir. Fenerbahçe karşıtlığını, Aziz Yıldırım'ın şahsı üzerinden okur, Aziz Yıldırım'ın yıllar içerisinde kabul ettirdiği duruşundan farklı bir duruş gösterirsen olacağı tam da bu.
İĞNEYİ KENDİNE ÇUVALDIZI BAŞKASINA
Gelelim Dursun Özbek'e. Dursun Özbek'in Ali Koç'un şahsına yönelik sözleri de hiç hoş değil. Türkiye'nin birlik beraberliğe ihtiyacı bugünün meselesi değil. 3 Temmuz'da Fenerbahçe camiası FETÖ'ye karşı direnirken Sayın Özbek neredeydi? 15 Temmuz'a ilham olan 3 Temmuz duruşu ile ilgili olumlu herhangi bir söylemi olmuş muydu? Yoksa Fenerbahçe bitsin yok olsun diye ellerini ovuşturanları seyretmek Dursun Özbek'in de pek çok Galatasaraylı gibi işine mi gelmişti? 3 Temmuz'la mücadele eden Fenerbahçe, süreç sonrasında sadece 1 kez şampiyon olurken sürecin nimetlerinden yararlanan Galatasaray 6 kez şampiyon oldu. Dursun Özbek'in bu tablo ile ilgili samimi düşüncesi nedir. Kendisine sormak isterim. Yine Fenerbahçe otobüsü Trabzon'da kurşunlandığında Dursun Özbek, Galatasaray'da önce yönetici sonra başkan idi. Trabzon saldırısı ile ilgili ezeli dostuna o süreçte destek vermiş miydi? Yoksa olayın lehine olan sonuçları karşısında hiçbir şey olmamış gibi şampiyonluk kutlamasında yumruk şovu mu yapmıştı?
Fenerbahçe camiasına karşı tertiplenen, 3 Temmuz, 4 Nisan, 12 Mayıs hadiselerinin tamamının futbol üzerinden toplumda kutuplaşma yaratmaya yönelik FETÖ kumpasları olduğu yapılan adli soruşturmalar ile sabittir. Hal böyleyken Fenerbahçe FETÖ tarafından arzulanan kutuplaşmanın parçası olmamak için büyük çabalar harcamış, istendiği her seferinde devlet ile uzlaşı içinde olmuştur. Ayrım yapmaksızın "milletimizin emrindeyiz" diyerek toplumsal kutuplaşmanın ve parçalanmanın karşısında taraf olmuştur. Bu yönü ile değerlendirildiğinde Dursun Özbek'in bu sözleri hem Ali Koç'a hem Fenerbahçe'ye yapılmış büyük haksızlık ve ayıptır. Otobüsü kurşunlanan Fenerbahçe ülkenin bekası için hiçbir şey yaşanmamış gibi lige geri dönmüş, sezon sonunda da şampiyonluğu Galatasaray'a kaptırmıştır. Ama toplumu bölmemiş, kutuplaştırmamıştır. Başkan Aziz Yıldırım cezaevinde iken tertiplenen 12 Mayıs hadiselerinin tamamının, FETÖ'cü emniyet mensupları tarafından kriminalize edildiği savcılık tespitinde olan olaylar sonrasında verilen 6 maç saha kapama cezasına Fenerbahçe'nin gıkı dahi çıkmamıştır.
3 Temmuz'un yarattığı mali kayıpları "Devlete karşı dava açılmaz" düsturuyla uzlaşı ile tazmin etme yolunu seçen Fenerbahçe, ancak devletten aldığı hayır cevabı sonrasında borsa yatırımcısına karşı hukuki sorumluluk doğmaması için devlete karşı dava açmak mecburiyetinde kalmış ve yıllardır davanın esasına geçilsin diye hukuk mücadelesi vermektedir.
3 Temmuz 2011 tarihinden bugüne Galatasaray'ın devletten aldığı karşılıksız maddi destekler ise tüm haşmetiyle ortadadır.
Çok güzel bir sözle yazımızı sonlandıralım. "Arsız güçlü olunca, haklı suçlu olurmuş." Tam da bu duruma uygun bir söz.
Ne diyelim bu sözün üzerine daha fazla söze gerek yok.