Vay be, PKK’ya bak; bir yandan Şemdinli’de ve ardından Çukurca’da kentleri ele geçirmek için saldırı düzenlerken, diğer yandan bir Ege kıyı kenti olan Foça’da askeri hedefleri C-4 patlayıcıyla bombalıyor... Yarın kimbilir nerede başını eylemiyle gösterecek?
Hakikaten vay be...
Eylemlerine bakıp terör örgütlerinde akıl aradığım için kendimi suçlu hissediyorum. Demek ki, bizde olunca, terör örgütünün akıldan yoksun olması gerekiyor. Yoksa PKK bana bile “Vay be” dedirtecek eylemler yapmaktan şu sıralarda kaçınırdı.
Şemdinli ve Çukurca’da yaşayan insanlar çoğunlukla günlerini şu sıralarda aç geçiriyorlar; tıpkı Foça’da yaşayan askerler ve siviller gibi... Ramazan çünkü. Ramazan, dini hassasiyetlerin en zirveye çıktığı, başka dönemlerde lâkayt olanların bile oruç tutarak ve başka ibadetlerle geçirdikleri ay yani...
Hayatını terör eylemlerinde kaybedenler muhtemelen oruçluydular. Cenazelerine gelenler de öyle. Her cenaze namazı sırasında edilen duaları -ve tabii bedduaları da- düşünün... Terör örgütünün can alma konusunda en dikkatli olması gereken bir dönemde birkaç cephede birden saldırmasının ardında besbelli bir acelecilik var. Acil bir durum...
Belki de bir akıl tutulması...
Sonuca bakarsak PKK’nın açtığı ‘topyekün-savaş’ can almaktan başka bir işe yaramamış görünüyor. Şemdinli ve Çukurca hâlâ ‘kurtarılmış bölge’ değil; Foça’da ve öteki kıyı kentlerimizde insanlar hâlâ günlük hayatlarını bir şey olmamış gibi sürdürüyorlar. ‘Kan aranıyor’ anonslarının Kızılay merkezleri önünde meydana getirdiği kuyruklara bakılırsa daha bir bilinçlenmişlik de söz konusu...
1984’ten beri kanlı eylemler düzenleyebildiğine ve kullanabileceği tipler bulabildiğine göre bayağı mahir bir örgüt bu...
Acaba?
Her terör örgütü şiddeti daha büyük bir amaç için kullanır; sonunda amacını gerçekleştirip kendini de ehlileştirir. PKK gibi bu kadar uzun süreyle can alan, ocaklar söndüren bir terör örgütü dünyada kalmadı gibi; kimi bir yolunu bulup kendini sisteme adapte etti, liderini Kraliçe’ye el sıkıştıracak hale getirdi... Kimi ise, “Benim işim terör” inadında olduğunu belli edince, devlet güçlerine son militanına kadar kendini kırdırdı; Sri Lanka’da olduğu gibi...
Geriye bir tek PKK kaldı, terörü kutsayarak ısrarla insan canı almaya devam eden...
Kusura bakmasın terörist beyler, ama sözün burasında ‘Vay be’ demekten vazgeçiyorum. Çünkü inatla insan öldüren, bunun için kullandığı gençlerin ölmesine de göz yuman bir örgüte ancak acınır. Son saldırılarıyla, PKK, “Benim işim terör” inadında olduğunu iyice belli etti...
Bu gidiş, gidiş değil...
Türkiye teröre muhatap tek ülke değil; terörle mücadele konusunda ordusu ve siyasileri yanında halkı da zaman içerisinde eğitimli hale geldi ülkemizin. Eskisi gibi paniğe kapılmıyoruz, öfkemiz tepemize fırlamıyor, hemen sonuç alınmasını talep etmiyor, sabırla ve kararlılıkla bekliyoruz.
Yolun sonuna gelindiğinin farkındayız çünkü. Bilmeyenler için hatırlatayım: Terör örgütünün terörden başka çaresi kalmaması onun için yolun sonudur...