SALONDAN, “Sıcak bir sonbahar geliyor. Herkes hazırlansın, bizi halktan koparamayacaklar”, “Her yer Silivri, her yer taarruz” sloganları atılıyordu. Önceden planlanmış yeni bir senaryonun kamuoyuna duyuruluşu tadında imalar ‘Gezi Parkı’ protestoları gibi eylemlerin yeniden yapılacağına ilişkin tehditler barındırıyordu.
275 sanıklı, Türkiye’de mevcut siyasi iktidarı görevden uzaklaştırmayı amaçlayan bir örgütün varlığı, bağımsız yargı organlarınca tespit edilerek, sorumluları hakkında değişik cezalar öngörülmüştür. Türkiye’de, Ağır ceza mahkemelerinde görev yapan yargıçlar ve savcılar, en az 20-25 yıllık deneyim ve tecrübeye sahiptirler. Dolayısıyla içimize sinse de, sinmese de bağımsız yargı organlarının verdiği kararlara saygı duymak zorundayız, bu kararları gayri meşru saymak kimsenin hakkı veya haddi değildir. Adaletin doğru işlemesi ve herhangi bir aksaklıktan ötürü kimsenin zarar görmemesi hepimizin temennisidir. Usul ve esasa dair uygun görmediğimiz mahkeme kararlarına karşı yargı yolu açıktır, kargaşa yolu değil. Türkiye Cumhuriyeti bir HUKUK DEVLETİDİR.
“Hem kutuplaşmayı ortadan kadırmak hemde barış ortamı oluşturmak için af yasasıyla bu iş bitirilmeli” şeklindeki bir öneri hani ADALET hani EŞİTLİK sorusunu beraberinde getirir. Hiçbir kişi veya zümrenin bir diğerine üstünlüğü olamaz, EŞİTLİK ilkesi gereği kurallar herkese adaletle tesis edilmelidir. Bu nedenle yargıda alınan karalara karşı kayırmacılık yapmak “af yasalarıyla” veya türlü siyasi oyunlarla kuratarma operasyonları düzenlenmek kabul edilemez, edilmemelidir. Gerekçe olarak; yargıcın görevi siyasi değil, o hem dosyaya hem yasaya bakar, onun işi ülke kurtarmak değildir” demek ise “Yargının kararını yasamayla bertaraf etmek” anlamı taşır yani KURTARMA OPERASYONU.
Bu kadar ciddi bir suç karşısında sözde “ülke kurtarmak” için kanunu görmezden gelmeyi teklif edenler kimbilir daha neleri görmezden geldiler? Kardeş kardeşe kırdırılırken, bu ülkenin başbakanı dahil ülkesi için mücadele eden nice genç idam edilirken bu “parlak” fikirler nerdeydi?
Ne halk devlet için nede devlet halk için her şey sizin için öylemi? Eskiden bir yüz kızarması vardı... Hangisi daha hain milletin kanını emenler mi yoksa bunlara göz yumanlar mı? YOK ÖYLE YAĞMA...