Salı akşamı ekran başında yok artık dediğim o kadar çok laf, lakırdı edildi ki anlatamam. Amerika’daki seçim yayınlarından bahsediyorum. Uzun ve sonuçlar gelinceye kadar doldurulması gereken yayın saatleri hesaplanmadığı için kaçınılmaz bir sonuçtu bu. Mesela işsizlik oranları yüzde 7 olunca Amerika’da başkanlar seçim kaybedermiş.Bunun bir Ronald Reagan bozabilmiş, oran şimdi 7.9 olduğuna göre acaba ne olacakmış?Bazı uzmanlar Obama’nın yaptığı sağlık reformunda o kadar çok detaya girdiler ki, bir ara eminim Türkiye’de sağlık alanında yapılanlardan bu kadar haberdar değillerdir diye düşünmeden edemedim.Cumhuriyetçi adayın cenin kullanılan kök hücre çalışmalarını yasaklama fikrinden, vergi reformuna kadar öğrenmediğimiz gereksiz bilgi kalmadı. Dış politikada Pasifik’e kayılabilir cümlesiyle başlayan ve Türk seyircisini alakadar etmeyen cümleleri de es geçmeyeyim.Tamam Amerika’da başkanlık seçimleri tüm dünya için önemlidir.Elbette seçilecek başkanın Türkiye’yle ilişkiler, bölgemize bakışı, hedefleri konuşulabilir. Ama biz Amerikan vatandaşı değiliz ve gereksiz detaylar seyirciyi ekran başından uzaklaştırmaktan başka bir işe yaramıyor. Dört sene sonra yine seçim yayını yapacakların kulağına küpe olsun...
İlk bölümde olmadı
Atv’nin yeni dizisi Benim İçin Üzülme, Kanal D’nin Öyle Bir Geçer Zaman ki hariç tüm rakiplerini geride bıraktı.Star Tv, Ata Demirer’in Berlin Kaplanı filmini yayına sokmuştu, Show’da Ustura Kemal vardı.Başlangıç için alınan sonuç iyi. Özelikle Total’de alınan reyting Öyle Bir Geçer Zaman Ki’yi rahatsız edebilecek kadar yüksek. AB Grubu’nda fark daha belirgin ama sonuç değişmez... Benim İçin Üzülme ilk bölüm özenini diğer bölümlere de taşır, senaryoyu hızlı akıtabilirse birinciliği ulaşılmaz bir hedef olmaz...
Rakama bak
Türkiye’de 2011 yılında 2,4 milyar dolarlık reklam yatırımı yapıldı. ABD’de yarışan iki başkan adayının televizyonlarda yayınlanan reklamlarına ödedikleri toplam para 2,6 milyar dolar. Aradaki fark ekonomik büyüklük farkı, altını çizeyim dedim...