İstanbul’u hallaç pamuğu gibi atan taksici Fikret’in maceralarını anlatan Yok Artık, yer yer izleyiciyi güldürse de televizyon dizilerinin etkisinden kurtulamayan ve hedefi 12’den vuramayan bir film.
Yeni Türk sineması dediğimiz kavram, herhalde en çok komedi türünde yeni tanımlamasını hak ediyor. Yeşilçam’ın komedisi trajik bir komediydi. Zaten o dönem komedyen dediğimiz isimler aslında karakter oyuncularıydı. Ayşen Gruda, Münir Özkul, Şener Şen, Adile Naşit ve hatta Kemal Sunal komedi kadar dramı da üstlerinde başarıyla taşıyan isimlerdi. Yeşilçam komedisinin ayrıcalığı sadece oyuncularıyla da açıklanamaz. Yönetmenlerin hepsi birbirinden usta isimlerdi; Sırrı Gültekin, Süreyya Duru, Ertem Eğilmez, Atıf Yılmaz, Ergin Orbey, Orhan Aksoy ve Kartal Tibet unutulmaz filmlere imza attı.
2000 yılı sonrası yeni Türk sinemasında komedi furyası var. Ama her şeyin yenisi iyi olmuyor. Derinliği alınmış, asla toplumsal bir mesaj taşımayan, hayatın kendisinden uzak, bu nedenle de toplumda fazla etkisi olmayan bayat bir komediyle baş başayız. Bunları niçin söylüyorum; 2000 öncesi komediyi unutan seyircimiz ve biraz da bundan yararlanan sektörümüzün son dönemde çektiği filmleri eleştirirken bir takım tepkiler alıyoruz: “Efendim seyirci gülüyor ya!” Evet, seyirci gülüyor ama bu gülüşün değeri nedir? Söz konusu sinemaysa yaptığınızın değerini belirleyen salondakilerin attığı kahkaha mıdır?
Sığ bir komedi
Konuyu bir de bu hafta vizyona giren Yok Artık filmiyle açıklayalım... Filmin iyi bir kadrosu var. Son dönemin en iyi komedyenleri, oyuncuları filmde yer almış; Demet Evgar, Şebnem Bozoklu, Çağlar Çorumlu, Algı Eke, Serkan Keskin, Necip Memili ve filmin başrol oyuncusu Erkan Kolçak Köstendil. Bu oyuncu yapısı beni umutlandırdı. Serkan Keskin ve Şevket Çoruh gibi dramı çok iyi üstünde taşıyan oyuncuların da kadroda bulunduğu filmin dramatik yapısı daha güçlü olur diye düşündüm. Ama ne yazık ki bu başarılı oyuncular da senaryonun ve yönetmenin istekleri doğrultusunda son dönemin alışkanlıklarına uymuş, sığ bir komedinin aracı haline gelmişler. Senaryoyu karikatürist Serkan Altuniğne yazmış. Son dönemde yeni moda, karikatüristlerin komedi senaryosu yazması. Halbuki sinemayla karikatür arasında anlatım anlamında dağlar kadar fark var. Söz ve çizgiyle okuyucusunu vurması gereken karikatüriste bir dünya yaratması için kalem vermek, her zaman iyi sonuç doğurmaz. Sinema dediğin çok katmanlı bir şey. Bu kadar katmanlı bir oluşumu hayata geçirmek sinema tecrübesi ister. Bizim komedilerimizin derdi zaten burada başlıyor. Gelelim yönetmenimiz Caner Özyurtlu’ya... 2009 yılında ilk yönetmenlik denemesi olan Ev, toplumsal endişeleri olan bir yapımdı, ilerisi için umut veren bir üründü. İkinci yönetmenlik denemesi Yok Artık ile kısaca altı yıl sonra geriye atılmış dev bir adımla karşılaştım.
Bu kadar da zorlama olmaz
Filmin konusunu kısaca özetlersek... Taksici Fikret, İstanbul’un yoğun trafiğinde sabahtan akşama kadar direksiyon sallarken sık sık “Yok artık!” dedirten birçok komik olayla karşılaşır. Ehliyet almaya çalışan Asuman, iki aşk arasında kalan Faruk, kızı kaçırılan Cenk, sevgilisi hafızasını kaybedince ne yapacağını şaşıran Ceyda, söylediği minicik bir yalanın kurbanı olan Semih... Fikret’in dünyasının renkli yüzleri seyirciyi güldürmeye çalışıyor. Filmin finalinde ünlü Olağan Şüpheliler (The Usual Suspects) filmine yapılan bir gönderme var. İyi olmuş, hoş olmuş da bu göndermeyle filmde bir mantık hatasına neden olduğunuzun farkına varmadınız mı? Filmin başından sonuna kadar sokakta anlattığı hikayelerde geçen isimleri filmin finalinde nasıl evde görüyor bu adam? Bu şimdi mantıklı mı? Ben de size “Yok artık” diyeceğim. Bu kadar da zorlama olmaz.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Caner Özyurtlu
Senarist: Serkan Altuniğne
Oyuncular: Erkan Kolçak Köstendil, Şebnem Bozoklu, Çağlar Çorumlu, Algı Eke, Demet Evgar, Serkan Keskin
Yapım: 2015, Türkiye
VİZYONDAKİLER
45 Yıl
Kate Mercer ve kocası evliliklerinin 45’inci yılını kutlayacak olan bir çifttir. Kate bir parti planlamaktadır ve hazırlıklara başlamıştır. Bu esnada kocasına bir mektup gelir. Mektupta ilk aşkının cesedinin İsviçre Alpleri’ndeki buzullar içinde bulunduğu yazmaktadır. Bu durum evliliklerinde yeni bir dönemin başlamasına neden olacaktır.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: 45 Years
Yönetmen: Andrew Haigh
Senarist: Andrew Haigh
Oyuncular: Charlotte Rampling, Tom Courtenay, Geraldine James
Yapım: 2015, İngiltere, 95 Dak.
Adana İşi
90’lı yıllarda Adana’da yapılan bir banka soygunundan esinlenerek hazırlanan film, dürüst ve saf iki Adanalı kafadarın maddi zorluklar içinde geçen yaşamlarından kurtulma çabasını konu alıyor. Tesisatçı Maksut ve Şimşek, yılbaşı gecesi bankadaki su tesisatının tamiri için görevlendirilmişlerdir. Yaptıkları hamle sonunda yanlışlıkla bankanın kasa dairesinin duvarını yıkarlar ve banka kasasında duran paralarla baş başa kalırlar.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Ali Adnan Özgür
Senarist: Ali Adnan Özgür
Oyuncular: Murat Akkoyunlu, Ceyda Ateş, Melih Selçuk
Yapım: 2015, Türkiye
Aşk Nerede?
Film, evlenme çağına çoktan gelmiş ancak hâlâ kendisine uygun bir koca bulamamış olan, aşkı ve doğru erkeği karşısına çıkan yanlış erkeklerde arayan kariyerli bir genç kadınla, yakışıklı bir taksi şoförü arasındaki sürpriz ve imkansız bir aşkı anlatıyor.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Semra Dündar
Senarist: Semra Dündar
Oyuncular: Ayça Erturan, Faik Ergin, Eylül Öztürk, Oya Aydoğan
Yapım: 2015, Türkiye
Stajyer
Filmde, Robert De Niro’nun canlandırdığı 70 yaşındaki dul Ben Whittaker, emekliliğin hiç de beklediği gibi olmadığını düşünmektedir. Tekrar iş yaşamına dönmek için fırsat kollarken, Jules Ostin tarafından kurulan ve yönetilen bir moda web sitesinde stajyer olarak işe başlar.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: The Intern
Yönetmen: Nancy Meyers
Senarist: Nancy Meyers
Oyuncular: Robert De Niro, Anne Hathaway, Rene Russo
Yapım: 2015, ABD, 121 Dak.