'Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi’nin açıklamalarına baktığımızda bilimselliği ağzına sakız yapan bir grubun hedefinde İslamiyet’in olduğunu görebiliyoruz. Ülkemizde yıllardır laiklik ilkesi dine karşı olgulara sahip çıkmak olarak düşünüldüğü için bu tarz açıklamalar olağan bir aydın görevi olarak görülür oldu.
Nüfusun % 90’ı Müslüman olan bir ülkede 1- İmam Hatipleri kapatmak, 2- Yeni kimlik kartlarından din hanesini kaldırmak, 3- Din derslerine son vermek gibi üç ana hedef sayan sözde ilerici grubun, kendi toplumundan ne kadar da uzak bir aydın profiline sahip olduğunun kanıtıdır desek yanlış olmaz.
Yıllardır laiklik ilkesini uygulamayı savunan bu aydın zihniyetin yeni nesiller yetiştirmede amaçlarını net olarak ortaya koyamamaları ise işin diğer hazin bir boyutu. Üniversite öğrencilerini geçtik artık lise öğrencileri arasında alkol kullanma oranının %60’lara ulaştığı bir dönemde bu durumun sebebinin yıllardır devam eden laiklik ilkesinin yanlış uygulanmasından kaynaklandığını göremiyorlar. Kendi kimlik hanemizde din ibaresinin olup olmaması devletin bile karışamayacağı kişisel bir hak olarak değerlendirilebilirken bu zihniyetin ilericilik olarak böyle bir açıklamayı yapabilmesi ise ne kadar aydın olduklarını gözler önüne koyuyor.
Kendi yetiştirdikleri nesillerin sahip olduğu özellikleri medeni bir yaşam tarzı olarak lanse eden bu zihniyetin Anadolu kültürüne sahip çıkan nesilleri bağnaz ve yobaz olarak adlandırması yıllardır Anadolu insanının ezik bir kimlikle dolaşmasına vesile oldu. Bu hareketin sözde aydın bir temsilcisi olan E. Aysever’in milli maç öncesinde ‘Küçücük çocukların saçlarından tahrik olanların ülkesi... Yazıklar olsun!’ paylaşımı karşı olduğu bir yaşam tarzını aşağılama ve küçük görme davranışının açığa çıkmış halinin tam ispatı olarak kendini gösteriyor.
‘Eğitim sisteminde karanlığı ortadan kaldıracağız’ sözleri ile bilimselliğe önem verdiklerini dile getiren bu grubun son on yılda kendi bilimsel verileriyle açıkladıkları hiçbir ön görünün gerçekleşmediğini de burada hatırlatalım. Çağdaşlık ve ilericilikten bahseden bu hareketin aslında bilimsel çalışmalara çok da katılım göstermediklerini anlamak zor değil. Klişeleşmiş söylemlerle bu ülkenin milli ve dini değerlerine karşı yapılan sistematik bir değersizleştirme çabası içinde olduklarını söylemek yanlış olmayacaktır.
Yaptıkları söylem ve açıklamalar gerekli desteği sağlamamış olsa gerek ki ‘Hep birlikte aydınlık günlere’ ifadesi ile ‘Yobaz Takip Hattı’ kurarak kendilerine dini istismar ettikleri kişileri bildirmelerini istiyorlar. İnsanların dini istismar edip etmediklerini belirleme merci olarak kendilerini görmeleri ise işin diğer bir ironik boyutu. Bu şekilde insanların günlük yaşamda dini değerlerden uzaklaştırmayı bir amaç edindikleri anlaşılsa da hangi yasaya veya yönetmeliğe dayanarak bu hakkı kendilerinde buluyorlar sorusu da akla gelmiyor değil.
‘Din düşmanı takip hattı’
Sözde ilerici ve medeni olduğunu söyleyen insanların toplumun dini değerlerine saldırma ve aşağılama girişimlerini bize bildirdiğiniz takdirde bizler her türlü mücadele ve girişimi hukuk kuralları çerçevesinde yerine getireceğimizi ............... Bu ihbar adresi ile sizlere bildiriyoruz! Diye bir bildiri kaleme alınsaydı diye düşündüm bir an! Muhtemelen yine twitter ve birçok sosyal medyada bu bildiri kullanılarak ne kadar yobaz ve geri bir ülke olduğumuz tüm dünyaya ispiyonlanacak ve yüzümüzün Batı’dan Doğu’ya döndüğüne dair dünya gündeminde etiketler oluşturulacaktı.
Yukarıda böyle bir ihbar hattını oluşturma yetkisi kimsenin hakkı olamayacağı gibi ‘Yobaz Takip Hattı’ diye maskeli ifadelerle insanların yaşamlarını baskı altına alma girişimi de kimsenin yetkisinde olamayacağı da aşikar! Sözde medeni ifadelerle kendi toplumundan uzaklaşan aydınların ileride daha ne gibi sözde aydınlık girişimlerine maruz kalacağımızı hep birlikte göreceğiz. İşin sevindirici boyutu artık toplumun büyük bir kesiminin bu tarz oluşumların yanında yer almayarak kendi değerlerine karşı olanları değersizleştirerek cevap verdiğinin görülmesidir. Bu, toplumun aydın olanlardan daha aydın ve ilerici olduğunun bariz göstergesi
olarak yorumlanabilir.