Çek maçında da, son umut Letonya karşısında da gene, ‘maalesef’ oldu!
12 oyuncudan eksik oynamış ulusal takım. Ondanmış!
Birileri uçurmuş bu düşünceyi. Düşünmeyenler de sarılıverdi, kullanıyor!
Kimleri ‘yoktu’ sayıyorlar tümünü kestiremiyorum.
Oysa oynatılabilecek kim varsa, ulusal takım onlardan oluşur.
Ve takımın değerlendirilmesi buna göre yapılır. Teknik adamın o adamlarla neyi ne kadar yapabildiğine bakılır.
‘Eksikliğe’ sığınmak, kendi eksikliklerine kulp takmaktır.
Yani o 12 oyuncu olsa idi, Arda, G. Gönül, Semih, Selçuk, Caner, M.Topal, Ozan takımda olmayacaklar mıydı?
G.Töre, Olcay, Oğuzhan en azından kulübede oturmayacaklar mıydı?
Olmayanlar olduğunda, İzlanda’da bu takım ne yaptı?
Çek maçından önce de söylediğim için rahatım. Maçları kazansa idik bu Fatih Terim’in muhteşem dönüşü sayılacaktı! Başarısızlık başka bir nedene bağlanacaktı! Öyle oldu!
Üç maçta 1 puanı, Letonya’nın sıradanlığını bile ele almadan, eksik olmaya yükleyiverdik.
Türkiye Direktörü Terim’den önceki çoğu hocanın unvanları böyle değildi ama görev kapsamları Türkiye direktörlüğüydü. Aldıkları paralar gene dudak uçuklatıcıydı. Ama ‘başarısızlıktan’ gönderildiler. Terim de onlardan önce, kendi değerlendirmesiyle de ‘başarısızdı’ ve bu nedenle gitmişti.
Peki, hocalar değişti, unvanları abartıldı, ödenen paralar şişirildi, sözleşme süresi uzatıldı da ne kazandık?
Muhteremler bunu araştırmalı.
Çağdaş statlarımız gelişerek artıyor, bütçeler büyüyor falan falan da neden futbol değerimiz hem kulüplerde hem ulusal takımda geriliyor?
UEFA nezdinde neden gözden düşüğüz?
Neden stat terörü tırmanıyor?
Neden kazançları arttıkça, borçları daha çoğalıyor kulüplerimizin?
Neden parmak ısırtacak güzellikte statlar yapıyor da, milyonlar yatırdığımız oyuncuları çıkardığımız saha zeminlerinin çoğu berbat?
Neden milletin vergileri ile devletin yapıp “al kardeşim ulus yararına kullan, getirisi de senin olsun” dediği statlarda kimi kulüpler keyif sürüyor da, birkaç maçlığına ülkenin başka kulüpleri de o stattan parası karşılığı ile bile sudan nedenlerle yararlandırılmıyor?
Bin tane sorun var. Hiçbirini çözme, yalnızca teknik adamın unvanını sözle şişir, parasını artır, sözleşme süresini uzat, ulusal başarı bekle...
Harcamalarıyla Avrupa’da ilk ona giren futbolumuz, üretim sıralamasında otuzlu basamaklarda sürünsün...
Evet evet, biz sakatların etkisinde böyleyiz, sakatların!