Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşadıkları hezimet sonrası kısılan sesleri, yerel seçimin yaklaşmasıyla tekrar yükselmeye başladı.
"Alışmış kudurmuştan beterdir" sözü tam da bunlar için söylenmiş.
Kimlerden mi bahsediyorum?
Recep Tayyip Erdoğan kör düşmanlığında bir araya gelenlerin fonladığı gazetecilerden.
Hatırlarsanız bu güruh Cumhurbaşkanlığı seçiminde, 'Millet İttifakı'nda yer almayan veya ittifaka girip sonra ayrılmak isteyen siyasilere ne tehditler ne baskılar yapmışlardı. Siyasilere yönelik sosyal medyadaki linçleri de bunlar yönlendiriyorlardı.
Seçim öncesi "AKP medyasının toplum üzerinde hiçbir etkisi yok, onlar gazeteci değiller" diyorlardı. Seçim sonrası ise "AKP medya gücüyle kazandı" demeye başladılar. Hani AKP medyasının toplum üzerinde hiçbir etkisi yoktu?
CHP'nin başına müstehcen kasetten ataması yapılan Kemal Kılıçdaroğlu seçim sürecinde internet vasıtasıyla uzaktan görüntülü görüşmeyi keşfetmişti! Seçim sonrası ise köylülerin TRT'yi izlediğini ve bu sebepten seçimi kaybettiklerini...
Köylülerin TRT'yi izlediği için seçimi kaybettikleri sakızını fondaş gazeteciler de çiğnemeye devam ediyorlar. Öyle zavallılar ki oylarına talip oldukları halktan haberleri yok. Aşağıladıkları köylülerin internette canlı yayın yaptıkları, günlük yaşamlarını kayda alıp kendi yayın kanallarını kurduklarını duysalar şaşırıp kalacaklar.
Geçenlerde seyrettiğim kaydı seyretseler şoktan evlerinin yolunu bulamazlar. Lafı gelmişken kısaca bahsedeyim. Bir çoban sabah uyandığında bakıyor sürü yerinde yok. Hiç panik yapmıyor. Hemen dronunu havalandırıp araziyi tarıyor ve kısa sürede sürüsünün yerini tespit ediyor. Dron görüntülerini de videosuna eklemiş. Yaaa, çobanlarımız montaj bile yapabiliyor Sayın Kılıçdaroğlu ve fondaş gazeteciler!..
Sadede geleyim. Recep Tayyip Erdoğan kör düşmanlığı ittifakını oluşturan unsurların beslediği gazeteciler 5-6 ay önce yaptıkları gibi ekranlarda parmak sallamaya başladılar. Değiştirdiği medya kuruluşları artık sayılamaz olduğu bir gazeteci geçen akşam televizyon kanalında Meral Akşener'e yüksek tondan bağırıyordu. Sebep ise, Akşener'in yerel seçimlerde her şehirde aday çıkaracaklarını söylemesi.
Büyükşehirleri AK Parti kazanırsa bunun vebali Akşener'e yazılacakmış. Üstü kapalı Akşener'i AK Parti ile işbirliği yapmakla suçluyor.
Nasıl, 6 ay öncesini yaşıyoruz değil mi?
Ne deniliyordu bu hale, dejavu mu?
Anlaşıldı, yerel seçimlere kadar bu cenahtan tehdit, şantaj, hakaret çok duyacağız. Zaten başka da bildikleri bir şey yok.
Cumhurbaşkanı seçimi sonrası dağılan ittifakı bu tür söylemlerle toplayabilecekler mi, ömrümüz olursa görürüz. İçlerinde teknolojiyi yakalamış, dron kullanmayı bilen biri olsaydı hiç değilse yukarıdan ittifakını durumunu temâşâ edip muhasebesini yapardık. Neyse, fazla da yüklenmeyeyim. Daha uzaktan görüntülü görüşmeyi yeni keşfettiler dron teknolojisi onlara çok ağır gelir!