Mete Bey şifre adıyla Avrupa'da Asala'yı yönlendiren MİT yöneticilerinden Metin Günyol Susurluk Komisyonuna ifade verdi ve Susurluk'daki kazada ölen Abdullah Çatlı'yla son konuşmalarını aktardı. Çatlı malzeme yetersizliğinden, tutukluk yapan tabancalardan yakınıyordu:
"Hedef olmayınca arkadaşların hevesi kaçıyor, hayal kırıklığına uğruyorlar. Şu anda son derece elverişli bir ortamdayız. Türkiye'den kaçan komünistler Ermeni terör örgütleriyle iç içe yaşıyorlar. Yılmaz Güney en olmayacak şeyleri yapıyor, sürekli Türkiye'ye küfrediyor. Adi suçtan, bir savcıyı uluorta öldürmekten sanık ama kendini siyasi tutuklu olarak ilan etmiş,insanları da inandırmış. Adres verin şunlardan bir kaçını temizleyelim. Göreceksiniz bunlarla Ermeni dayanışmasını sıfıra indiririz... Siz bize adam başiına ayda 4 bin Frank ödüyorsunuz. Bu para otele, benzine, yemeğe gidiyor. Son toplantılarını izlerken arabalara koyacak benzin parası yoktu. Eh para yetmeyince ben de tabanı bir arada tutmakta zorlanıyorum. Adamın yaşamak için paraya ihtiyacı var. Ben dört aydır kiramı ödeyemedim..." (Derin AbilerDerin SırlarKrypto YayınlarıNecdet Pekmezci)
"Eylemleri sürdüreceğiz, ben arkadaşlarımın maddi nedenlerden başka işlere yönelmelerini istemiyorum.Bize çeşitli pasaportlar geek, değişik adlara düzenlenmiş. "
Susurluk 3 Kasım'dan 28 Şubat'a kadar Türkiye'nin gündemini en çok meşgul eden konuydu. Ne varki, 28 Şubat'tan sonra bir daha ağıza alınmadı. Devletin ve hükümetin üzerinde gizli bir güç vardı sanki; bu gücü 28 Şubat'tan sonra daha iyi gördü Türkiye.
ASALA savaşı noktalandıktan ve reisleri Yunanistan'da öldürüldükten sonra, devlet bu işe koştuğu "Derin Abileri tanımaza yattı." Onları salıverdi, telefonları cevapsız kaldı. Bunlar kahraman mıydı yoksa devletin ayıpları mı? Başta Fransa, bir çok sözde dostumuz ve müttefikimiz ASALA'yı cesaretlendirmese hatta destek vermese devlet bu Derin Abileri devreye sokmayacaktı. Ama oldu bir kere. Dünyanını bir çok ülkesinde olduğunca. Bu gibi "işlerin" sonucunda söylenen bir söz vardır..kalan sağlar bizimdir denir. Ama devlet 28 Şubat rezilliğinin de emriyle olanları unuttu. Ne varki, kan dökülmeye görsün mü gün gelir o kan dökeni boğar derler. ASALA'yı boğdu da...ya Derin Abileri?!