Türkiye Yazarlar Birliği’nin Müzik dalındaki ödülü geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 24 ekranlarında yayınlanan ‘Bizden Nağmeler’e verildi.
24 TV ekranlarında üç yıl boyunca hazırlayıp sunduğum ‘Bizden Nağmeler’ programıyla geçen sene olduğu gibi bu sene de Türkiye Yazarlar Birliği’nin müzik dalındaki ödülü tarafıma verildi. Marifet iltifata tabidir. Verilen emeğin ve özverinin karşılığını bulmak insanı mutlu ediyor. Bu ödülü layık gören herkese sonsuz teşekkürler ediyorum.
Müzik severlerin programı
Beş sazende, iki hanende ve bir hoş sohbet üstat oturmuşlar, Türk müziğinden, şarkılardan, bestekârlardan, medeniyetten, tarihten, hattan, dinden, tasavvuftan, kültürden, edebiyattan, şiirden, müzik psikolojisinden, sosyolojisinden ve felsefesinden bahsediyorlar, arada klasik eserleri aslına uygun bir şekilde meşk ediyorlar ve müzikseverlere doyumsuz bir saat yaşatıyorlar. Bizden Nağmeler hep bu samimiyet, bu güzellik ve hoşluk içinde geçti. Kimler gelmedi ki programa: Prof. Dr. Nevzat Atlığ, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça, Amir Ateş, Erol Sayan, Süheyla Altmışdört, Prof. Dr. Sadettin Ökten, Prof. Dr. Uğur Derman, Rıza Rit, İnci Çayırlı, Sadun Aksüt, Münip Utandı, Adnan Mungan, Ahmet Özhan, Melihat Gülses, Filiz Şatıroğlu, Beşir Ayvazoğlu, Hilmi Yavuz, İskender Pala, Hasan Bülent Kahraman, Fehmi Koru, Mustafa Karaalioğlu, Mehmet Barlas, Prof. Dr. Ali Rıza Kural, Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın, Prof. Dr. Şahin Uçar, Dr. İbrahim Sarıoğlu, Tuğrul İnançer, Emin Işık, Hüseyin Kutlu hoca, Serdar Öztürk, Fatih Salgar, Faruk Salgar, Mehmet Güntekin, Çiğdem Yarkın, Turhan Taşan, Alp Aslan, Esra İçöz, Bekir Ünlüataer, Nusret Yılmaz, Tuğçe Pala, Seda Gökkadar gibi değerli ses sanatçıları, genç kuşağın en güzel sesleri ve daha adını zikredemediğim birçok gönül insanı... Hepsi kendi programları gibi sahip çıktılar, katkıda bulundular, belki de musikimizdeki son dönemin son rüzgarını estirdiler.
Program neden başarılı oldu?
Öldükten sonra çocuklarıma bırakacağım çok değerli bir hazineyi bu sayede ortaya koymanın onurunu yaşıyorum. Bu programların sadece benim çocuklarım için değil sonraki nesiller için de çok önemli bir arşiv niteliğini taşıdığına inanıyorum. Reyting canavarının insanımızı esir ettiği şu dönemde bir televizyon programında 1400 klasik ve neoklasik eseri seslendirmeyi başarmışız. Adını saydığım hocaların ve üstatların sohbetleri cabası.
İnternet ve teknolojinin gelişimi çok faydalı olmuştur, ama üretilenin çabuk tüketilmesine, hiç bir şeyin değişimin hızına ayak direyememesine ve varlığını uzun süre devam ettirememesine yol açmıştır. Buna sosyologlar “Akışkan Modernite” diyorlar. Bu modernite anlayışı bir yandan yeni klasiklerin oluşumunu zorlaştırıyor diğer yandan da var olan klasiklerin değerini daha da artırıyor. Bu manada bize miras kalan klasiklerimiz büyük önem arz ediyor. İşte Bizden Nağmeler’in en büyük başarısı klasik musikimizden beslenebilmesi olmuştur. O yüzden insanlar sevdi, o yüzden benimsedi ve seyrettiğinde huzur buldu.
Huzur veren program
Bana en büyük mutluluğu veren anlardan biri de saygıdeğer Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün, huzurunda verdiğimiz bir konserden sonra kendisiyle daha önce hiç karşılaşmadığım halde büyük bir sevecenlik, tevazu ve tebessümle elimi sıkarak “Adnan Bey programınızı ailecek seyrediyoruz, bize huzur veriyor, tebrik ederim” dediği an olmuştur.
Şükürler olsun Bizden Nağmeler sayesinde musiki adına yapmak istediğimiz ne varsa hemen hemen yaptık. Kalitenin reytinginin gitgide arttığını ortaya koyduk. Allah uzun ömür versin yaşlı ama eskimeyecek hocalarımızın sohbetlerini ve tespitlerini ekrana taşıdık ve her şeyden daha mühimi aslına uygun, geleneksel bir tavırla yüzlerce eseri icra ettik. Bize bu fırsatı sunan 24 TV yönetimine, programın sazendeleri Yeşim Altınel Çoban, Caner Can, Gökhan Filizman, Betül Şirin, Sarper Eroğlu’na, yapımcı ve yönetmenlerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Türkiye Yazarlar Birliği’ne de bu vefayı ve kadirşinaslığı temsil eden ödülünden dolayı şükranlarımı arz ediyorum.