Galatasaray olaya inanmış. Camia olarak galibiyetten sonra oynanacak maçların rahat geçmesini özellikle Saraçoğlu’na rahat gitmenin bu maçtaki galibiyetle olacağının bilincinde sahaya çıktı. Ve hakemin düdüğü ile de bu isteğini ortaya koydu. Müthiş bir taraftar desteğini de arkasına aldı. Dakika 8’i gösterdiğinde Selçuk en iyi yaptığı şeyi yaparak duran topta G.Saray’ın beklediği golü attı. Ama karşısında oturmuş bir kadroya sahip Sivas vardı. Sivas moralini bozmadan aynı tempoda maça asılmaya devam etti. İki takımın bu düşüncesi zevkli ve heyecanlı bir müsabaka seyredilmesini ortaya çıkardı.
Burak attığı deparlarla rakip defansın dengesini bozdu. Girdiği pozisyonları değerlendirebilseydi durum ilk yarıda farklı olurdu. Galatasaray fırtınası ikinci yarıda da devam etti. Melo ve Hamit sağ tarafta iyi organize oldu. Galatasaray orta sahası o kadar hareketli top alış verişi yaptı ki, Sivasspor savunması dengesini bir türlü tutturamadı. Araya atılan toplar Sivas savunmasını hayli yıprattı. Burak araya atılan toplara müthiş deparlar atıp pozisyon buldu. Bunlardan birini de gole çevirerek Galatasaray’ı 2-0 öne geçirdi.
Sneijder 57. dakikada yerini Amrabat’a bırakırken sahada basmadık yer bırakmayan bir futbolcuydu. Galatasaray kadro olarak o kadar genişki girenlerle çıkanların oyuncu kalitesinin birbirinden farkı hissedilmiyor. Fatih hoca da bu zenginliği sahaya iyi yansıtıyor.
İkinci gol Sivasspor’un oyun disiplinini iyice bozunca Galatasaray daha çok pozisyon buldu.
Gözlemlediğim kadarıyla Galatasaray camiası Trabzonspor’dan yaptıkları transferlerle ve onların yanına yaptığı olumlu takviyelerle Türkiye içerisinde farklı bir kadro oluşturdu. Ve onun meyvalarını iki yıldır alıyor. Galatasaray’da şu futbolcu çok iyidir demek yerine çok iyi anlaşmış klas futbolculardan kurulu bir kadro var demek daha doğru olur.
Oynadıkları futbolla ve karşılığında aldıkları şampiyonluklarla taraftarını mutlu eden Galatasaray futbolcularını ve bu organizenin mimarı Teknik Direktör Fatih Terim’i kutlarım.