Yıllar önce, ‘irtica’ tehdidinin had safhaya ulaştığı dönemlerde yazmıştım!
Bir kaç sene önce de, güncellemiştim...
Günün anlam ve ehemmiyetine binaen, yeniden paylaşmak istedim...
Buyurun...
***
Şimdi ben size yılbaşında;
“Kafada konik şapka, ağızda, öttürürken uzayan kaynana dili düdükle, ‘düürt zaart zuurt..’ sesleri çıkararak, sinek avlayan kurbağa misali eğlenmek şart mıdır?!..” desem…
…
“Neden tombala?.. Bütün bir yıl okey, tavla, pişti..vs, oynanır.. Lakin neden yılbaşı akşamı tombala oynamak şarttır?..” desem…
…
“Neden yeni yıla dansözle girilir?.. Ve bütün gece dansözün çıkacağı o an heyecanla beklenir?.. Dansözlerin köküne kıran mı girmiştir?..” desem…
…
“Neden hindi dolması?.. Üzerine kızgın tereyağı dökülmüş mis gibi yoğurtlu iskender varken neden hindi dolması yenir?..” desem…
…
“Neden ‘kırmızı don’?.. Yeni yılda mutlu ve şanslı olmanın sırrı neden ‘don’dadır?.. Ve o don neden başka bir renk değil de illa ki kırmızı olmalıdır?..” desem…
…
“Eğer ‘Cape Canaveral Üssü’nde füze fırlatmak üzere toplanılmamışsa, neden geceyarısına az bir süre kala saniyeler önem kazanır ve 10’dan başlayıp gerisayım yapılır yeni yıla girerken?” desem…
…
“Sümerelog Muazzez İlmiye Çığ ablamızdan öğrendik.. ‘ağaç süslemek’ Türk adetiymiş.. Türkler binlerce yıldır ağaca çaput bağlayıp dilek tutarlarmış.. (Demek ki aslında o ‘Çaput Ağacı’ymış, Onlar bizden araklayıp ‘Noel Ağacı’ yapmışlar!.. Vay adiler!..)
Yahu madem orjinali bizde, neden biz onları taklit edip onlar gibi Noel Ağacı süslüyoruz?.. Binlerce yıllık geleneğimizi sürdürüp yılbaşı ağaçlarımıza çaput bağlamıyoruz?!.. Hem neden çam?.. Orta Asya’nın bozkırlarında ‘çam’ mı vardı? Kayın, gürgen, meşe, kavak süslesek olmaz mı?..” desem…
…
“Neden ‘Santa Claus’, namı diğer Noel Baba?.. Aksakallı tonton amca mı arıyorsun ?.. E, bizde Nasrettin Hoca var..
Hem ‘ren geyikli kızak’ filan bize uymaz.. Bu memlekette ren geyiği mi var?.. Bizde eşek çok!.. Nasrettin Hoca’nın eşeği var.. Öyle Noel Baba gibi münasebetsizlik yapıp bacadan da girmez.. Adam gibi kapıyı çalar..
Üstelik Noel Baba ‘ho ho ho..’ der.. Biz ne anlarız ‘ho ho..’dan.. Nasrettin Hoca olsa ‘oh oh oh..’ der.. Bizim için çok daha şey ifade eder!..” desem…
…
(Yılbaşında ‘neden çok içilir?’ diye sormuyorum.. Zira bir gecede bu kadar çok saçmalığı yapabilmek için kafanın bayağı bir iyi olması gerekir!…)
…
Vee...
Günler.., haftalar.., aylar su gibi,
Anlamadan akıp geçti..
Mutlusun, keyfin yerinde,
Vur patlasın, çal oynasın!..
İyi ama bir yıl daha geçmiş..
Şimdi bir yıl daha yaşlısın
Bilmem farkında mısın!..
…
Desem...,
Olmaz elbette..
Çünkü bu yobazlık, gericilik olur!..
Onun için ben size şunu diyorum;
Yılbaşınız mübarek olsun!...