2012’nin ilk günlerinde yaşanan köpük fırtınası İngiltere’yi şoke etmiş, Mayaların kıyamet senaryolarını akla getirmişti. Güneş aktivitasyonundaki artış ve sıklıkla yaşanan auroralarda eklenince 2012’nin unutulmazlardan olacağı belliydi aslında. Meksika’da en kurak ocak ayının yaşanması, Colorado’da 18.247 dönüm arazi ve 346 evi kül eden orman yangını... Bitmedi! Alaska’da kısa sürede normallerin üzerinde 210 cm kar yağışı ve evlerin sadece dışlarının değil içlerinin de karla dolması, sezonu erken açan tropikal fırtınalar 2012’nin diğer önemli hava olaylarından. Avrupa’da son yıllarda yaşanan en soğuk ocak-şubat döneminin kayıtlara geçmesi ve uzun süre kalkmayan beyaz örtünün 800 ölümcül kazaya yol açması, Türkiye’de kar yükünü taşıyamayan çatılar, 2012’nin sert geçen kış aylarından zihinlerimize kazınan küçük satır başlarından sadece birkaçı.
ABD’de 20 şehirde uzun yıllar ortalamasının aksine, nisan ayından daha sıcak bir mart ayı yaşandı. Hawai’de daha önce pek de görülmemiş şekilde 4 cm’i aşan devasa boyutta dolu yağışı 2012’nin şaşırtıcı hava olaylarından biri olmayı başardı. İlkbahar ABD’ye erken geldi, aniden yükselen sıcaklık, ani kar erimelerine yol açtı ve ülke tarihinin en sıcak ilkbaharını yaşadı. Nisan ayında Türkiye de, Mersin ve Elazığ’da olan küçük çaplı hortumlardan maddi manevi nasibini aldı. 22 Mayıs’ta Florida’da tehlike sınırlarına ulaşan kuraklık, 26 Haziran’da tropikal fırtına Beryl ve tropikal fırtına Debby sayesinde yok oldu. Türkiye’de bir damla yağış ve rüzgar kolaylıkla felaket manzaralarına sahne olurken, Kansas’ta bir çift evlilik törenlerini iki hortum arasında gerçekleştirdi.
Haziran ayıyla birlikte aniden gelen sıcaklar rekor üzerine rekor kırdı. Haziran 2012, temmuz-ağustos aylarının ortalamalarından bile sıcak geçti. Meksika kuraklıkla, Japonya selle mücadele etti yaz aylarında. Sonbahara ise Sandy Tayfunu damgasını vurdu. 253 can kaybının yanı sıra, yaklaşık 66 milyar dolar maddi kaybın yaşanmasına neden olan tayfun uzun süre gündemde kalmayı başardı.
Bu tablo, bize daha sıcak ve uzun yazın, daha soğuk ve uzun kışın, kaybolan baharların, artan ve daha yıkıcı hale gelen ekstreme hava olaylarının ne kadar sıklaştığını gösteriyor aslında bir kez daha. Geçen her yıl bir öncekinin rekorunu egale ediyor. Bu tabloyu belirtmemin bir sebebi var hiç kuşkusuz. Artık 2012’nin son günlerindeyiz. Zaman artık daha hızlı akıyor 2013’e doğru. Geçmiş yılda yaşanan atmosferik olayların bugüne kadar olanlardan çok daha uç değerler aldığına dikkat çekmek gerekiyor. Yeni yılda sizi bekleyen sürprizlerin ne olduğunu öğrenmek için burçlara ya da fallara ihtiyacınız yok, geçmişin tozlu sayfalarına gönderdiğimiz, bir zamanlar güncel olan tüm olayları hatırlamak yeterli aslında.
Geçmişe uzaktan bakınca, gelecekten ipuçları bulmak belki daha kolaylaşır. Geçmiş yılda olanlardan çok farklı bir tablo değil bizi bekleyen. Belki biraz daha sıcak bir yaz, biraz daha tehlikeli bir güneş, kışın belki daha uzun süre erimeden kalan beyaz örtü, baharlarda biraz daha ani bastıran şiddetli yağışlar, seller, heyelanlar... Ne olacağı hep belli, nasıl olacağı da.. Önemli olan, öngörüler gerçekleşince, nasıl bir savunma mekanizması geliştireceğimiz. Yine yazın kuruyan derenin yatağına ev yaparak, yol yaparak, yine kar yükü hesaplanmamış çatıların altında yaşayarak, her kar yağışında mahsur kalarak, mutlu olmaksa senin savunma mekanizmasından anladığın; mutlu yıllar o halde...”Yıl başına akıl başına” demişler... Bu yıl da aklımız başımızda olacak mı doğrusu merak içindeyim. Yeni yılın getireceklerinden ziyade, bizim onu nasıl ağırlayacağımız önemli. 2013’ün elinde sihirli bir değnek yok ki size barış, para ya da temiz bir dünya getirsin! Geçmişten ders alarak, riskleri ve bu risklerden nasıl korunabileceğini belirle ve önlemini al. Yeni yılın bir şeyler yapmasını beklemek yerine sen bir şeyler yap!
ABD’li düşünür, bilimadamı ve yazar Benjamin Franklin’in 300 yıl önceki yeni yıl mesajı şöyleymiş: “Hasımlarınızla savaş, komşularınızla barış içinde olun ve bırakın her yeni yıl size daha iyi bir insan bulsun.”