Orman yangın haberi almadığımız gün olmuyor artık yaz aylarında. Aynı gün içinde 10'dan fazla orman yangını bir anda çıkıyor. Rüzgârın hızına ve diğer çevre şartlarına göre bazen öyle hızlı yayılıyor ki yangın, havadan ve karadan son derece gelişmiş araçlarla ve yöntemlerle müdahale edilse bile yüzlerce binlerce hektar "yeşil vatan" bir anda küle dönüveriyor.
Canımız yanıyor... Göğsümüz sıkışıyor...
Yeşiliyle, mis gibi havasıyla, kuşların ötüşüyle insanın içini genişleten o güzelim serinlikten geriye genizlerimizi yakan, is tüten o kapkara ve ürkütücü görüntünün kalması felaketin boyutlarını en acı haliyle gösteriyor.
Hele bir de ağaçlarla beraber kurttan kuşa, kelebekten kaplumbağaya ormanın bütün hayvanlarının da acıyla can verdiğini düşünmek... Dayanılır gibi değil.
KÜRESEL ISINMA YAKIYOR DÜNYAYI
Akdeniz havzasında bilhassa yaz aylarında orman yangınlarının çıkması her zaman olasıdır ama son yıllarda artan hava sıcaklığı nedeniyle ormanların her zamankinden daha sık yandığına şahit oluyoruz. Hemen her yaz yanıyor İspanya, İtalya, Yunanistan ve Türkiye.
Avustralya'da, Kanada'da yanan ormanlardan alanların büyüklüğü nedeniyle "çevre felaketi" diye bahsediyor uzmanlar.
Bu yangınlar sınır da tanımıyor. Yunanistan Dedeağaç'taki yangının alevleri değilse de dumanları çoktan sardı göğümüzü.
Orman Genel Müdürlüğü'nün yangın kayıtları da gösteriyor ki Türkiye'deki orman yangın sayısı artarken yanan alanlar -erken ve etkin müdahale edildiği için- azalma eğiliminde.
Yangın çıkış sebebinde hala insani faktörler birincil konumda. Teröre karşı verilen başarılı mücadelenin bir sonucu olarak artık eskisi gibi rahatça insan öldüremeyen PKK'nın orman yakması mesela. Ya da tarlayı temizlemek için anız yakmak, piknik için ateş yakmak, kuru otlar üzerine sigarayı atmak, cam kırıkları gibi alev alacak maddelerin etrafa saçılması gibi ihmalkarlıklar, dikkatsizlikler, düşüncesizlikler...
Ama tüm bunlara küresel ısınma ve iklim değişikliği gerçeğini de eklemek gerekiyor mutlaka.
Temiz su azalıyor, göller nehirler kuruyor, yeraltı suları çekiliyor ve devasa obruklar oluşuyor, üstüne bir de ormanlar yanıyor...
Kısacık hayatlarımızda kendi öznel tecrübemizle bile idrak edebildiğimiz bir olgu artık kuraklık ve artan hava sıcaklığı.
Hal böyleyken, dünya uçurumdan aşağıya doğru yuvarlanıyor gibi gelmiyor mu size de?
ATEŞ SAVAŞÇILARINA MİNNETLE
Oysa en çok çocuklarımıza borçluyuz. Temiz hava, temiz su, serin ağaç gölgesi borçluyuz onlara.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın hem yanan ormanların yerine yenisinin yetiştirilmesi hem de ormanların yanmadan korunması için aldığı tedbirler önemli. Orman yangın müdahale araçlarını, tekniklerini ve yöntemlerini sürekli yeniliyor Bakanlık. Araç filosunu büyütüyor. Rakamları birazdan vereceğim ama evvela ateş savaşçılarına teşekkür etmek istiyorum.
Daha önce arazöz kullanmış, orman yangınlarına karşı mücadele eden "ateş savaşçıları" arasında yer almış bir arkadaşımla konuşuyorduk. Yaptığı tarif ürkütücüydü:
"Orman yangınlarının kendine özgü bir sesi, soluğu vardır. Dipten mütemadiyen gelen çıtırtıyla, rüzgârın uğultusuyla yangının harareti birleşir. Varlık kazanır. Çok büyük bir kuvvet çıkar ortaya. Ona karşı koymaya çalışmak gerçekten zordur. Cesaret ister. "Ateş savaşçıları" o yüzden isimsiz kahramanlardır..."
Katılmamak ne mümkün.
Kara sınırlarımızı, mavi vatanımızı, gök vatanımızı koruyan, savunan kahramanlarımıza duyduğumuz saygıyı ve minnetin aynısını duyuyoruz yeşil vatanımızı koruyan orman işçilerimize, itfaiyecilerimize karşı da. Hakları ödenmez.
RAKAMLARLA YANGINLARA MÜDAHALE
Tarım ve Orman Bakanlığının güncel verileri, verilen mücadelenin büyüklüğünü ispatlıyor:
Türkiye'nin yüzde 29,6'sı, yani 23.245.000 hektarı ormanlardan oluşuyor.
2023 yılında arazöz sayımız 1560'a, ilk müdahale aracımız 2453'e, iş makinası sayımız 787'ya çıkarılmış.
Orman Genel Müdürlüğü (OGM) 2023'te 69 yangın söndürme helikopteri, 22 yangın söndürme uçağı, 6 yönetim helikopteri ve 8 İHA ile orman yangınlarıyla mücadele ediyor.
Ayrıca rezerv olarak Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına ait 25 helikopter, 2 uçak ve 2 İHA orman yangınlarında kullanılmak üzere hazırlanmıştır.
Böylelikle orman yangınlarına karşı hava gücümüz toplamda; 100 helikopter, 24 uçak ve 10 İHA sayısına ulaşmıştır.
OGM İlk defa kendi hava filosunu kurmuştur. OGM envanterinde olan 5 uçağın 4'ü yangın söndürme amaçlı olup 1 adeti Sayın Cumhurbaşkanımızın OTAĞ ismini verdiği insanlı keşif uçağıdır. Yangınla mücadelede koordinasyon ve veri aktarımı görevi yapmaktadır. 2 yangın söndürme helikopteri de bu yıl filomuza katılmıştır.
Yapımına ilk defa 2003'te başlanan yangın havuz ve gölet sayısı 2022'de 4580'e ulaştı. 2023 sonu hedefi 4743 adet.
2022 yılında 2160 adet orman yangını çıkmış olup 12.799 hektar alan zarar görmüştür. Bu yangınların 14 tanesi 100 hektardan büyük yangınlar olarak gerçekleşmiştir.
2023 yılında 23.08.2023 itibari ile 1479 adet orman yangını meydana gelmiş 8607 hektar alanın yangından etkilendiği öngörülmektedir. 2023 yılında 100 hektardan büyük 12 orman yangını yaşanmıştır. Çanakkale yangını da bu 100 hektardan büyük yangınlardan birisidir.
Orman yangınlarıyla mücadelede İHA kullanan Avrupa'da ilk ülkeyiz. İlk defa 2020 yılında kullanmaya başladığımız İHA'larımız yangınların tespitinde ve koordinasyonunda büyük görev üstlenmektedir. 2023 yılında 10 İHA kullanarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. İHA'larımız ile 2020'den bu yana 3055 yangın tespit edilmiştir. 2023'te şu ana kadar çıkan orman ve arazi yangınlarının 439'u İHA'lar tarafından tespit edilmiştir.
2000'lerde 40 dakika olan yangına müdahale süremiz yapılan teknolojik yatırımlar ve araç, ekipman desteği ve kalifiye personelimizin etkisiyle 2023'te 10 dakikaya inmiştir.
Orman yangın gönüllüsü sayımız 118 bine ulaşmıştır.
Bugüne kadar orman yangınlarıyla mücadele ederken ne yazık ki 136 arkadaşımız şehit olmuştur.