Size bugün çok önemli bir projeden söz edeceğim. Yeşil Gemi. Fakat bunu basit bir yakıt dönüşümü gibi görmeyin. Yeşil Gemi projesi, başlı başına bir devrim.
**
Hikayenin kısa özeti şu. Dünya gemicilik sektöründe devrim niteliği taşıyacak hidrojenle çalışan gemi tasarlandı. Elbette bugüne kadar onlarca çevreci gemi yapıldı. Fakat bunların tam çevreci olanları 10 bin dtw'nin altında küçük gemilerdi. Onlar kaptırıp gidebiliyorlardı. Fakat 30 bin dtw üzeri gemiler çok ağır olduğu için yüzde yüz yenilenebilir enerji kullanamıyordu. Limanda biraz elektrikle gitse bile açık denizde yeniden fosile dönmek zorunda kalıyordu. Ama bugün bahsedeceğim bizim 'Yeşil Gemi'miz, dışına yapılacak özel bir zırh sayesinde hem %100 çevre dostu bir yakıtla hem de hızını düşürmeden seyredebilecek...
**
Projenin arkasında bir Türk şirketi ve Türk mühendisler var... Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Piri Reis Üniversitesi, Muğla Üniversitesi ve çok sayıda enerji firması projenin partneri konumunda. Bu yönüyle de denizcilik sektöründeki en büyük tekno girişim olma özelliğine de sahip. Projenin sahibi CNA Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Yağlı ve projenin fiili yürütücüsü olan ekibin başkanı Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ziya Söğüt ile konuştum. İlk soru, neden 'Yeşil Gemi'? Hakan Yağlı ısrarla bir vizyondan söz etti. Türkiye'nin denizlerdeki hakim konumu ve Mavi Vatan anlayışıyla örtüşen bir atılım... 'Neden denizcilikte de tıpkı savunma sanayiinde ya da başka alanlarda olduğu gibi lider olmayalım?'... Diyor ki Hakan Yağlı; "...biz yerli ve milli savunma sanayiinde artık çok yukarılardayız. Hatta bölgemizde rakipsiz konumdayız. TOGG ile birlikte otomotivde de artık Avrupa devlerinin çekindiği bir alternatif haline geliyoruz. İHA ve SİHA'larımızın nasıl bir ihraç ürünü haline geldiğini hatta pek çok ülke için rakipsiz konuma oturduğunu gördük. Şimdi sıra denizlerimizde..." Prof. Dr. Mehmet Ziya Söğüt'e soruyorum; 'nasıl bir gemiden söz ediyoruz burada?'... "...32 bin DTW'lik bir kuru yük gemisi. 179 metre uzunluğunda, 30 metre genişliğinde bir gemi. Bu gemi ilk defa yeşil hidrojenle rüzgarı bir arada kullanarak en yüksek enerji verimliliğine ulaşmış olacak. Dünyada bunun standartlarını belirleyen IMO böyle bir gemi için 2050 olarak hedef koymuştu. Bu projeyle, bu hedefin önüne geçilmiş olacak..."
**
Peki ya rakamlar? "... Bu iş için 50 milyon euro proje geliştirme bedeli harcanacak. 1,5 milyar dolarlık ihracat geliri hedefleniyor. 12 bin kişinin doğrudan ve dolaylı istihdamını sağlayacak."
**
Son soru. Bu gemiler nerede üretilecek?... Değerli dostlar Türkiye, gemi üretimi alanında dünyada önemli bir konumda. Ülkemizde Türkiye'de halen 84 faal tersane bulunuyor. Tersanelerde 4.65 milyon DWT'lik bir yeni inşa kapasitesi, 25 milyon DWT'lik de tamir-bakım kapasitesi var. Sektörün doğrudan sağladığı istihdam 50 bin. Ülkemiz, özel maksatlı özel yapım gemi ve mega yat inşası ihracatında dünyada ilk 10 ülke arasında. Balıkçı gemi inşasında son iki yıldır lider olan tersaneler, römorkör ihracatında ilk 5, feribot ihracatında ise ilk 10 ihracatçı ülke içinde.. Mega yatlarda ise toplam uzunluk sıralamasında üçüncü sıradayız. Üstelik çevreci gemiler için de Türkiye adeta bir üretim üssü haline gelmek üzere. Şu sıralarda 30 çevreci gemi için tersanelerimiz harıl harıl çalışıyor. Elektrikli hibrit yolcu gemilerinin, balıkçı gemileri ve feribotların yapımı sürüyor. Dünyanın dört bir yanından gelen siparişlere yetişmeye çalışıyor tersaneler.
**
Fakat CNA'nın 'Yeşil Gemi'si için, bir 4. nesil tersaneye ihtiyaç var. Halen üzerinde çalışılan gemilerin tamamı hibrit gemiler. Ve tersanelerimiz bu gemilerin üretimini gerçekleştirebiliyor. Ancak tamamen 'YEŞİL' bir gemi için yeni bir tersane dizaynı gerekiyor. Tamamen otomasyon, kendi enerjisini yenilenebilir enerjiden karşılayan, lojistik zincirinin tamamı karbon ayak izi ile uyumlu bir tersane olması gerekiyor. Bu da bu projenin bir başka ayağı olarak devam ediyor. Üretimin de tamamen bizim kıyılarımızda gerçekleşmesi ile birlikte her yönüyle %100 Türk işi bir Yeşil Gemi ile denizlerimizdeki hakimiyetimizi tahkim edeceğimiz günler çok yakın...