Yapılan bir çalışma yeşil çayın yeni bir yararını daha ortaya koydu. Gün içinde ne kadar çok yeşil çay içerseniz diş taşı oluşumu ve diş eti kanaması şikayetiniz de o kadar azalıyor.
Beyaz, yeşil ya da siyah... Hangi çeşit olursa olsun, çay dünyada milyarlarca insanın vazgeçemediği tutkusu. Efsaneye göre yeşil çay, yaklaşık 4000 yıl önce Çin İmparatoru Shen-nong tarafından tesadüfen bulunmuş. O zamandan beri Uzakdoğu toplumlarının hem içeceği hem de ilacı olmuş.
Son çeyrek asırlık dönemde yürütülen bilimsel nitelikte deneysel, klinik ve saha çalışmaları yeşil çayın kalp ve damar hastalıklarından kansere ve hatta zayıflamaya kadar geniş bir yelpazede etkinliğini ortaya koyuyor. Bu nedenle yeşil çay tüketimi tüm dünyada hızla yükseliyor.
Geçen hafta ağız ve diş sağlığını koruyucu, diş eti sorunlarını ve diş çürümelerini önleyici özelliğe sahip olduğu deneysel çalışmalarla desteklenen bazı besinlerden bahsetmiştim. Ancak ağız ve diş hastalıkları üzerinde etkinliği deneysel çalışmalara ilaveten bilimsel nitelikte klinik çalışmalar ve saha çalışmaların (epidemiyolojik) bulgularıyla da desteklenen tek bitki yeşil çay.
Bu konuda yeşil çay tüketimi yüksek olan Japonya’da 49-59 yaşları arasında 940 Japon erkek üzerinde yürütülen bir saha çalışmasının bulguları yeşil çayın etkinliği konusunda önemli kanıt sağlıyor. Çalışmada yeşil çay tüketimi arttıkça dişeti hastalıkları gelişimi arasında ters bir ilişki bulunduğu gözlemlenmiş. Yani kişiler her gün ne kadar çok yeşil çay içerse diş taşı oluşumu ve diş eti kanaması gibi diş eti şikayetlerinin de paralel olarak azaldığı tespit edilmiş. Bu etkilerinin özellikle yeşil çayın içindeki polifenolik yapıda kateşinlere bağlı olduğu bildiriliyor.
Kateşinler kuvvetli antioksidan, yangı giderici, mikrop öldürücü ve hücre hasarını önleyici etkileriyle yeşil çayın kanserler üzerindeki etkinliğinden de sorumlu bileşenler. Bu yıl yayımlanan bir çalışmada, toplam 4 bin 675 ağız kanseri hastasını kapsayan 19 klinik çalışmanın sonuçları değerlendirilmiş. Yeşil çayın ağız kanserlerinin önlenmesinde belirgin bir etkinliği bulunduğu sonucuna varılmış.
Yeşil çay içindeki kateşinlerin (özellikle epigallokateşin gallat) tespit edilen bir başka önemli özelliği ise diş çürümesini önlemesi. Kateşinler gerek tükürükte bulunan ve gerekse dişlerimizde çürümeye yol açan başlıca mikroorganizmalardan biri olan Streptococcus mutans’ın yapısındaki bazı enzimleri (glikoziltransferaz) baskılayarak bu mikroorganizmanın biyofilm oluşturarak dişlere yapışmasını önlüyor. Ayrıca yeşil çay kateşinlerinin mikroorganizmaların gelişimini engellemesi önemli bir ağız sorunu olan kötü ağız kokusunun (halitoz) tedavisinde de yararlı olabiliyor.
EN ÖNEMLİSİ ŞEKERSİZ İÇMEK
Diğer taraftan, yeşil çayın bilimsel araştırmalarla ortaya konulan etki şekli dikkate alınarak yapılan yorumlarda, yeşil çay tüketiminin sigaranın sigara tiryakilerinin ağız ve diş sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine karşı koruyucu rol oynayabileceği ileri sürülüyor.
Nitekim çeşitli ülkelerde diş hastalıklarının önlenmesi ve tedavisine yönelik olarak kullanılan yeşil çay içeren ağız gargaraları ve benzeri ürünler pazarlanıyor.
Yeşil çayın ağız sağlığında istenilen etkinliğinden yararlanabilmek için dikkat edilmesi gereken önemli bir ipucu: YEŞİL ÇAYIN ŞEKERSİZ İÇİLMESİ gerekiyor.