Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın verdiği rakamlara göre 2020 yılında e-atık sayısı bugünden kat be kat fazla olacak. Bunların içindeki kurşun, cıva ve kadminyum gibi maddeler çevreye zehir saçıyor. Peki artık kullanılmayan teknolojik eşyaları ne yapmalı, nasıl geri dönüştürmeli?
Yediden yetmişe hepimiz teknolojinin tüm nimetlerinden faydalanıyoruz. Üstelik hayatımızın her alanında ve her anında. Sabahları bizi uyandıran çalar saatten, sevdiklerimizin fotoğraflarını koyduğumuz çerçevelere, çocuklarımızın oynadığı oyuncaklara kadar artık her şey elektrikli ya da elektronik. Buzdolabı, fırın, çamaşır makinesi, cep telefonları gibi pek çok alet, yeni teknolojiye uyum sağlamak için sürekli yeni modelleriyle yer değiştiriyor. Her yeni ürünün elektrik sarfiyatı daha az olduğu için satışı da teşvik ediliyor üstelik. Teknolojik alışveriş her geçen gün katlanarak artıyor. Peki optimum faydayı elde ettiğimiz ve artık bizim için kullanım ömrü tükenmiş elektrikli ve elektronik ürünler, daha sonra ne oluyor dersiniz?
2020 YILINDA SAYISI ARTACAK
Bugüne kadar kullandığınız ve elden çıkardığınız elektrikli ve elektronik eşyaları bir düşünmenizi istesem... Buzdolabı, çamaşır makinesi, elektrik süpürgesi, tost makinesi, telefon, video kamera, bilgisayar, müzik enstrümanları, spor aletleri vs... Birleşmiş Milletler Çevre Programı 2010 yılında, dünya çapında 20-50 milyon ton aralığında elektronik atık oluştuğunu ve bu rakamın her yıl artacağını raporladı. E-atıklarla ilgili 2020 yılı için yapılan öngörüler, bugüne göre 4-8 kat olacağı yönünde. Cep telefonları için 7, televizyonlar için 1 buçuk-2 kat olacağı tahmin ediliyor. Üstelik bu atıklar tehlikeli atıksınıfına giriyor. Çünkü e-atıklar, kaplama malzemeleri ve içlerinde kurşun, civa, kadmiyum gibi zehirli maddeler içeriyor.
E-atıklarla nasıl başa çıkılması gerektiği konusu özellikle ülkemizde pek yaygın değil maalesef. Bugün e-atıkların geri dönüşümü için toplanması ve içinde bulunan metallerin sağlıklı şartlarda geri kazanılması gerekiyor. Bu hem çevre ve insan sağlığı bakımından önem taşıyor hem de ekonomik açıdan e-atıkların değerini göz ardı etmek büyük hata. E-atıklardan geri kazanılacak olan değerli metaller, büyük bir hammadde kaynağı durumuna kolaylıkla gelebilir çünkü...
SAKIN ÇÖPE ATMAYIN!
Her ne kadar yeşil bilişim adıyla üretilen yeni teknolojik ürünler çevreye zararlı metaller içermemesi, çevre dostu olması konusunda geliştiriliyorsa da bunun yaygınlaşması zaman alacak. Yeşil bilişim ürünlerinin yüzde 100 çevre dostu olması pek de mümkün olamayacağından, risk hala devam ediyor. Gelişen teknoloji nedeniyle e-atıklar doğanın dengesi ve sağlığımız açısından büyük risk oluşturuyor. İşte bu yüzden elektronik ürünleri satın almadan önce mutlaka ama mutlaka eski ürünlerin ne yapılacağını düşünmek gerekiyor. Teknolojik atıkları çöpe değil, kontrollü şekilde dönüşüm yapan e-atık geri dönüşüm tesislerine yollamak şimdilik en uygun çözümler arasında.
Evlerinizde kullanmadığınız ürünleri bekletmek, biriktirmek yerine, geri dönüştürülmesini sağlayarak ülkenin bir başka ihtiyacına cevap vermek, geri dönüşümle kaynak oluşturmak gerekiyor. Yoksa çöpe atılan tüm elektrikli ve elektronik ürünler, hava ve su kirliliği, düşük gıda güvenliği ve kanser gibi pek çok hastalık olarak geri dönecek.