Uzun bir süredir “savunma-elektronik ve otomotiv gibi konularda yerli firmalar ne yapabilir” sorusuna cevap arıyorum ve vardığım sonuçları yazılarımda sizlerle paylaşıyorum... Bildiğiniz gibi bunu oturduğum yerden de yapmıyorum, elimden geldiğince araştırarak, ziyaret ederek özellikle “yerli üretim” fikrine inanan kilit isimlerle görüşüyorum... İki gün önce de Savunma Endüstrisi ile ilgili bir yazı kaleme aldım. Mesaj çok netti; YAPACAĞIZ!
Sevgili dostlar, o yazıyı kaleme aldığım gün Bilim ve Teknoloji Bakanımız Sayın Işık, katıldığı bir televizyon kanalında önemli bir açıklama yaptı ve “LTE ADVANCE teknoloji üstünde Aselsan ve Netaş başta olmak üzere” bazı şirketlerimizin çalıştığını söyledi...
Sevgili dostlar, hatırlarsanız YUKARIDA ADI GEÇEN yazımda Sayın Cumhurbaşkanımızın başlattığı “5G” tartışması ile YERLİ OLANIN yolunu açtığını detaylarıyla aktarmıştım. Son gelen haber de bu yolu genişletti ve “4G ihalesi”, “YERLİ 5G yolu açılacak” şekilde 26 Ağustos tarihine “içeriği de değiştirilerek” ertelendi... Varolan şekliyle yapılsaydı 20 milyar dolara yakın “malzemeyi” Türkiye “4G” için yabancılardan alacak ve ülke eski teknoloji çöplüğüne döneceği gibi çakallar da 2-5 milyar dolar arası komisyonu cebe indirecekti. Şimdi durum çok net; 5G’NİN TAMAMINI YERLİ MALZEME İLE YAPACAĞIZ VE 2018-2023 ARASINDA BU TEKNOLOJİYE GEÇECEĞİZ... YANLIŞ YOLDA gidişe DUR diyen Sayın Cumhurbaşkanımız’a vatandaş olarak sonsuz teşekkürler...
Gelelim üretime...
Sevgili dostlar, son 6 ay içinde inanın Türkiye’de her bölgeye yayılmış ve her türlü imkansızlığına rağmen kendini aşarak çalışan çok “parlak” şirketler, üretim ve geliştirme konusunda “öne çıkmayan-çıkamayan” hazineler gördüm... Türkiye’de üretme kapasitesi yüksek bir denizin üstünde durduğumuzu idrak ettim...
Üreten, üretmek isteyenlerle konuşmada belli bir noktaya geldikten sonra hep duyduğum aynı cümle: “YAPARIZ AMA X, Y, Z bizi yoke der, banka kredilerimizi kestiriler, bizi bitirirler”! Haksız da değiller, ne zaman “üretimde” ulusal bir Holding veya yabancı bir temsilci ile “kapışır” hale gelmişler, bankalar ile aralarının bozulmasından başlayan birçok olay gelmiş başlarına...
Sonuç 1: Türkiye’de “yapabilmelerine rağmen yapmıyorlar” diye tanımladığımız çok büyük bir kitle vardı! YAPMAYA BAŞLADILAR! İnanın bazı detayları araştırana kadar ben de bilmiyordum, mikro çip, ana kartlar hatta bitmiş yerli “pad” dahil yapabiliyoruz... Türk firmaları, “cep telefonundan savunma endüstrisi için milyarlarca dolar verip aldığımız birçok ürüne kadar” üretebiliyorlar ama “markalaşma-büyüme-ortaya çıkıp rekabet etme” yoluna korkular-baskılar ve dolaylı-dolaysız yaptırımlar sonucu girmek istemiyorlar... Yukarıda da yazdığım gibi; ÇEKİNİYORLAR!
Sevgili dostlar, bu noktada soralım; baskı nereden, kimlerden ve nasıl geliyor ? Baskılar yerli ve yabancı! X markasını Y Holding üretiyor, Z markasını Y firması getiriyor, yılda şu kadar milyar dolar pazar payı-reklam gideri-ithalatı var! Reklam veren olduktan sonra iş daha da kolay. Reklam verdiğin basın seni kolluyor, seninle rekabet eden küçük-orta firma çalıştığın bankalara kapıdan bile giremiyor! Hep aynı gerçek çıkıyor karşımıza; K markasını D holding yönetiyor, Türkiye’de gücü belli, bankalarla yaptığı iş şu kadar, küçük-orta boydakilerin şansı yok!
Sonuç 2: Yukarıda yazmaya çalıştığım ve ancak yüzde birini aktardığım gerçekler “Bizans Sınırları dışında kalan, “Anadolu sermayesi” dediğimiz bütün üreticilerimizde dilden dile dolaşıyor... AMA ARTIK ŞUNU BİLİYORLAR; OLİGARKLAR DÖNEMİ BİTTİ!
Son söz: Bu tespitler sonrası “yapma-yapabilme potansiyeli ve yeteneğini” bizzat gördüğüm ve görme şansım olmayan bütün şirketlere sesleniyorum: KORKMAYIN! Türkiye artık eski Türkiye değil! Türkiye artık Bizans surları arkasından yönetilen “yerli-yabancı” işbirlikçilerin “siyasi baskıyı da kullanarak-yönlendirerek” etki altında tutabildikleri bir ülke değil! KORKMAYIN, adım atın, sizinle uğraşan varsa, gelin beraber onlara CEVAP OLALIM! “Ben üretirim, üretiyorum” diyen herkese sesleniyorum: Sesiniz olmaya, gördüğünüz her türlü baskıyı, zulmü, maddi-manevi işkenceyi, kamu yararına Türkiye Cumhuriyeti’nin yetkili kurumları ve kamuoyuyla paylaşmaya, hazırım... KORKMAYIN! ÜRETİN! Devlet ve Hükümet sonuna kadar arkanızda, yeter ki ÜRETİN ve kırın bu ülkenin başına geçirilen MONTAJ Burjuvazisi kalıbını!