Britanya’nın Ankara Büyükelçisi Richard Moore son yazıma yine cevap vermiş. Şöyle diyor:
“Bugün Cem Küçük’ün Star gazetesindeki sütununun konusu olmak ve dahası bana sen diye hitap ederek yakın bir dostuymuşum gibi davranmış olması gururumu okşadı. Twitter mesajımı doğru biçimde ve eksiksiz aktardığı için müteşekkirim. Benim verdiğim gerçeklere mi yoksa Sayın Küçük’ün ‘gerçek’ hikaye ile ilgili ilginç komplo teorilerine mi inanacaklarına karar vermeyi, okuyuculara bırakıyorum.”
Büyükelçi Moore’un ince zeka içeren bu İngiliz tarzı cevabını çok beğendim. Fakat Mr. Moore nerdeyse kendi devletinin Asya ve Afrika’daki sömürgecilik faaliyetlerini ifade edenleri bile komplo teorisyenliğiyle suçlayacak hale gelmiş. Herhalde Mr. Moore memuru olduğu İngiliz devletinin Asya ve Afrika’ya medeniyet götürdüğünü ve asla sömürgecilik yapmadıklarını da iddia ediyor. Anglo-Amerikan cephesi olarak Almanya ve Japonya’ya diz çöktürüp köle devlet statüsüne getirdikleri gerçeğine de komplo demiş. Ne diyeyim Allah iyiliğini versin, güldürdün beni Mr. Moore.
Bu arada Richard Moore gibi Anglo-Amerikan devlet memurlarına Aydın Doğan’ın adamı monşer Volkan Vural gibiler “Emredersiniz sayın haşmetli ekselansları Richard Moore. Türkiye için neyi uygun görüyorsanız biz onu savunalım efendim. Ben ve kıymetli patronum Aydın Doğan sizlerin sadık bendesiyiz sayın Büyükelçim” diye hitap ettiği için Mr. Moore da bu üsluba alışmış. Maalesef artık bu dönem kapandı Mr. Moore. Aydın Doğan’ın adamı Volkan Vural gibi yerli ve milli duruşu olmayan müstemleke diplomatlar dönemi kapanmıştır. Yeni Türkiye artık yerli ve milli duruş sahibi insanların devlette ve medyada egemen olduğu ve olacağı bir ülkedir. Gerçi Kelkitli Aydın Doğan da sürekli yerli ve milli duruş sahibi bir Anadolu yiğidi olduğunu söylüyor ama Kelkit halkının yüzde 76’sı Anadolu’nun gerçek yiğitleri Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’ndan yana tavrını koymuş. Dün Sabah gazetesi bunu çok güzel haber yapmış...
Kendi memleketinin gözünde bile bitmişsin artık sen Aydın Doğan. Sonra nasıl hala utanmadan yerli ve milli olduğundan bahsedersin? Yahu daha iki gün önce tetikçin olan sömürge gazetecisi Ahmet Hakan’ın programında Aydın Engin PKK terör örgütü propagandası yaptı. Milli ve yerli duruş sahibi Kelkit’in has evladı birinin kanalında bu hain propagandalar yapılabilir mi? O yüzden Kelkit ve Anadolu halkı seni sevmiyor Aydın Doğan. Arapları, Türkleri ve muhalif Kürtleri sistematik olarak katlettiği Richard Moore’un memuru olduğu devletin raporlarına bile giren PKK-PYD’nin terör örgütü olduğu inkar edildi Aydın Doğan’ın kanalında. PKK’yı Türk devletinin terörüne karşı sığınak olarak lanse eden cümleler etti Aydın Engin. Orda sömürge televizyoncusu Ahmet Hakan da bu alçakça terör övgülerine karşı çıkmadı. Sömürge CEO’su Barış Tünay da herhalde bu terör övgülerini alkışlayarak seyretti. Yerli ve milli bir TV kanalında böyle bir rezalete izin verilmez. Aydın Doğan’ın uzlaşma mektubunun da ne kadar palavra olduğu bir kez daha anlaşıldı. Aydın Doğan sen kanalında defalarca Türk devletine terörist devlet dedirtmiş bir adamsın. Belki yayın çıkışı tetikçin Ahmet Hakan’ı da tebrik etmişsindir...
Richard Moore’a soruyorum, mainstream İngiliz kanallarında herhangi bir yorumcu DAEŞ ve benzeri terör örgütünü övebilir mi ya da DAEŞ terör örgütü değildir diyebilir mi? Böyle bir rezalete izin verilmez ya da böyle diyen biri medeni ölü haline gelir İngiliz mainstream medya düzeninde. Haklı ve meşru olan da budur. Ayrıca Mr. Moore şuna da cevap versin: Acaba İngiliz bir medya patronu halka açık şirkete ait arsayı değerinden düşük fiyata satmış gösterip, geri kalanı da Samsonite bavulla açıktan aldıysa ve bu bavulu getiren kişi yaptığı işi belgeleriyle ortaya koyuyorsa bu medya patronuna İngiliz hukuku ne yapar? Halka açık şirketin hissedarlarını dolandıran bu işadamı hakkında ağır ceza yargı süreci başlamaz mı? Mr. Moore yine inkâr eder mi bilmem ama kendi devletinin Asil Nadir’e yaptıklarını kendisine hatırlatırım. Çok düşük bir miktarı aynen böyle cebellezin etti diye Asil Nadir İngiliz devleti ve yargısı tarafından bitirildi. Şirketlerine kayyum atandı. Hissedarlarını dolandıran halka açık bir şirkete -isterse bir gazete ya da TV olsun -hukukun gerektirdiği gibi kayyum atanır. Bu olay bu kadar nettir. Hiç ağlamak yok. Köksal Bayraktar bile kabul ediyor ki, hukuk böyle emrediyor. Aydın Doğan da bu gerçeği çok iyi biliyor...