Türk sinemasının artık ‘tecrübeli’ mertebesine ulaşmış yönetmenlerinden Zeki Demirkubuz. Bir elin parmaklarını geçmeyen, sinema sanatı üzerine üretimler yapmakta inat eden ve gişe endişesi taşımadan kendi dertleriyle yoğrulan bu önemli yönetmenlerin filmlerini doğal olarak çok önemsiyoruz. Bir önceki filmi Kıskanmak ile bizi hayal kırıklığına uğratan Demirkubuz, Yeraltı ile o bilindik ağır dram içeren ve kaybedenleri kahramanlaştıran filmlerine geri dönmüş.
Yemekte başlayan dönüşüm
Muharrem (Engin Günaydın) yaşamın gerektirdiği politik tutumları sergileyemeyen ve bu yüzden dışlanan bir adamdır. Arkadaşlarının sistem karşısında aldığı ikiyüzlü tutumları hiç affedemez ve bu onda bir kızgınlık yaratır. Aslında bu kızgınlık biraz da kıskançlığın tetiklediği bir duygudur. Muharrem, Cevat’ı (Serhat Tutumluer) kıskanmaktadır. Beş kişilik arkadaş grubu içinde sadece Cevat kitap yazmış ve bu kitapla ödül almıştır. Muharrem, Cevat’ın kendi hikayelerini çaldığını söyler, diğer arkadaşlar ise Cevat’ın pırıltısı altında ona yaltaklanmak ile hayatlarını sürdürebilirler. Muharrem için bu imkansızdır. Bütün bu çatışmalar yüzünden de Muharrem arkadaşlarının içinde istenmeyen adamdır. Bunu bile bile Cevat’ın veda ve kutlama yemeğine kendini zorla davet ettirir. Bu yemek bir hesaplaşmanın ve Muharrem’in dönüşümünün başlangıcı olacaktır.
Film, sahnelerdeki başarısı ve baskın öykü olması sebebiyle bu arkadaşlık ilişkisiyle tanımlanabilir ama bence bu tanımlama yetersiz kalır. Çünkü Muharrem’in sadece Cevat ile derdi yoktur. O her tür ikiyüzlülüğü kabul edemez. Evine gelen temizlikçinin duruma göre tavır değiştirmesi, arkadaşlarının Cevat’a yaltaklanması, otobüsteki adam, lokantada iyi giyimli bir insana farklı davranan garson, bütün çıkar ilişkilerindeki dönüşüm Muharrem’in midesini bulandırır. Özellikle yemek sahnesi ve oradaki diyaloglar Zeki Demirkubuz’un başarılarla dolu kariyerinin en yaratıcı diyalogları ve çözümlemeleri.
Gelelim oyunculuklara.. Bu film hangi festivale katılırsa katılsın Engin Günaydın En İyi Erkek, Nihal Yalçın da En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödüllerini almalı. Mükemmel performanslar! Diğer oyuncular da iyi ama Engin Günaydın ve Nihal Yalçın’ın oyunculukları o kadar mükemmel ki herkes gölgede kalmış.
Bütün bunlara rağmen bu film beni ikilemde bıraktı. Filmin ilk yarısı yemek sahnesinin bitimine kadar insanı sarıyor, sarmalıyor, psikolojik gerilimin sınırlarını zorluyor. Ama ikinci yarıdan itibaren sanki tür değiştiriyor. Sahneler daha da ağırlaşıyor, karanlık ve uzun planlar karamsar bir çözüm öneriyor. Dudaklardan dökülen karanlık ve çarpıcı sözler yerine durağanlığın sıkıntısı ön plana çıkıyor.
Yönetmen Ceylan’a gönderme
Bir de filmin arka planında bir hikaye var ki bu ne kadar doğru bilinmez ama filmi çözümlemekte yararı da olabilir. Zeki Demirkubuz öykünün içinde kendini Muharrem karakteriyle özdeşleştiriyorsa ukala, arkadaşlarının hikayelerini çalıp ödül alan Cevat karakteri’nin de Nuri Bilge Ceylan’a bir gönderme olduğu söyleniyor. Senaryoda Cevat’ın yazdığı kitabın adı Ankara Sıkıntısı ile Ceylan’ın Mayıs Sıkıntısı filminin kastedildiği iddia ediliyor. Nuri Bilge Ceylan ile Zeki Demirkubuz arasında böyle bir çekişme var mı bilinmez ama hikayelerini gerçek hayattan alan bir yönetmen için hiç de alışılmadık bir durum değil açıkçası.
Kısacası filmin hem gerçek hayatta hem de karanlık dimağlarımızda rahatlıkla yer bulduğunu söyleyebiliriz.
Filmin finaline doğru geçirdiği tür karmaşası biraz canımı sıksa da seyretmekten büyük zevk aldığımı söylemeliyim. Sinemaseverlerin kaçırmaması gereken bir yapım...
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen:
Zeki Demirkubuz
Senaryo:
Zeki Demirkubuz
Oyuncular: Engin Günaydın, Nergis Öztürk, Serhat Tutumluer, Nihal Yalçın, Murat Cemcir, Feridun Koç, Serkan Keskin, Sarp Apak
Tür: Dram
Vizyondakiler
Aşk Yemini
Yönetmenliğini MevliMichael Sucsy’nin yaptığı, başröllerinde Channing ve Rachel McAadams’ın yer aldığı filmde, yeni evli bir çift olan Paige ve Leo bir gece arabayla evlerine dönerlerken, trafik kazası geçirir. Paige uyandığında hayatının son beş yılını hatırlayamaz. Leo, ona geçmişi hatırlatır.
Doğaüstü
Meraklı, haşarı ve liseli üç sıkı arkadaş, yeraltı tünelinde ‘birşey’ keşfeder. Bununla düşünce gücüyle çevrelerindeki canlı, cansız her şeyi kontrol edebilir hale gelir.ler. Eğlenmek için kullandıkları bu süper güç, kısa sürede insanların hayatlarıyla oynadıkları bir kumara dönüşecektir. Tüm bu süreçte bir kamera da kayıttadır.
Blue Ray ve DVD'ler
SALGIN
Karakterlerle özdeşleşerek, lineer hikaye kurgusunu takip ederek, görkemine kapılarak veya ana akım anlatıyla izlenerek tüketilmeyi reddeden bir salgın filmi. Alanında Yeryüzündeki Son Aşk ile birlikte son dönemin en iyisi.
DVD: Warner’ın artan fotoğraflı ve menü ikonsuz tasarımının son üyesi! Teknikle öne çıkılma çabasında bir DVD. Film: 7 / DVD: 2
SENDEN ÖNCE
Bir inatlaşma sonucu 20. sevgilisi ile evlenme yemini eden Ally, ‘çapkın’lığına ancak böyle bir çare bulabilmiştir. Fakat o kişinin ayrıldığı işindeki patronu olduğunu ‘bir sabah’ öğrenmesi kendisi için hiç de iyi olmaz. O da bir sonraki kişide ‘kıvılcım’ı aramaktansa eski sevgililerine bakmaya başlar.
DVD: 10 dakika daha fazla görüntü içeren ‘uzatılmış’ versiyonla daha eğlenceli. Film: 5 / DVD: 4
SENSİZ OLMAZ
Ülkemizde de vizyona giren Özgür Ruh ile tanınan Sandra Goldbacher, 1970’ten günümüze uzanan iki kız arasındaki dostluğu anlatıyor. Michelle Williams ve Anna Friel’in performanslarıyla kadın hikayelerini yüksek kalibreye taşıyamamış olsa da keyifle tüketilen bir eser.
DVD: Sadece filmin hayranlarına, ‘Türkiye’de vizyona girmeden çıktı’cılara hitap eden bir ürün... Film: 5 / DVD: 3
ÇELİK YUMRUKLAR
Fena halde Rollerball’un çocuklar için üretilmiş versiyonu gibi duruyor. Belli ki o dönemden Spielberg’ün ‘yürütücü yapımcı’ yaklaşımıyla yeni bir E.T. çıkartmak istenmiş. Transformers ile çocukların düşlerini yeni milenyumda gerçeğe çeviren yaratıcının böylesi bir eğilimde yeniden bulunması, mesele ‘kalıcılık’sa bir şey bırakamadığı kesin.
DVD: Eklerin çoğunluğunun Blu-ray’e saklanması üzücü. Film: 3 / DVD: 4