Siyasi konuların şöyle biraz kenarına çıkmak ve biraz nefes almak için 15 Şubat Cumartesi günü Bağlarbaşı Kültür Merkez’ine gittim.
Malum 8-16 Şubat tarihleri arasında Üsküdar Kitap Fuarı’nın altıncısı icra edildi.
Bu sene ‘Üsküdar’da yer gök kitap’ mottosuyla yapılan fuar yine tıklım tıklımdı.
Stantlar arasında gezmekte zorluk çekiliyordu.
Fuarı şöyle bir iki kez gezdikten sonra merkezin sinema salonundaki şâirler söyleşisine gittim.
***
Özellikle gittim. İki sebeple.
Birincisi, ekran yüzü yazarların ve şöhretlerin imza masalarında hayranları kuyruklar oluştururken, ilim sahibi sanat erbabı değerli isimlerin stantlarında kimsesiz beklediklerini görmemdir.
İkincisi de bu söyleşide yakından tanıdığım iki dostun varlığıydı.
Biri moderator 5 şâir Filistin’i, Gazze’yi, Kudüs’ü konuşuyordu. Özcan Ünlü, Adem Turan, Recep Garip, Sıddık Ertaş, İlhami Atmaca.
Her biri diğerinden değerli bu şâirler Filistin, Kudüs ve Gazze konusunda duygularını dile getirdiler. Âdem Turan’ın Arif Ay’dan okuduğu bir şiir ile söyleşi sona erdi ve imza faslına geçildi.
***
İmzalanan kitap Âdem Turan’ın hazırladığı 72 şâirden Filistin şiirleri içeren ‘Şâirlerin Gazze’si, Geride Kalanların Türküsü’ydü.
Her şâirden bir kısa makale bir de şiir içeren kitabı ben de şâir dostlara imzalattım.
2008 yılının son aylarında İsrail’in Gazze’ye başlattığı saldırılar üzerine Filistinlilerin acılarını paylaşan 72 şair diyor ki: ‘Bu eserde onların çığlıklarının, öfkelerinin, gözyaşlarının, kısaca vicdanlarının daha fazla duyulmasına bir katkı sağlamak istedik.’
Kitapta ayrıca Gazzeli çocukların duygularını yansıtan 2009 Ocak ayında elleriyle çizdikleri renkli resimler yerleştirilmiş.
İlke yayınlarına ve tabii ki şâirlerimize teşekkürler.
***
Sonra tekrar fuarda dolaşmaya başladım. Çoğu başörtülü hanımlar ve kızlardan oluşan ziyaretçilerin yoğunluğu insana ümit vermiyor değil.
Bu rağbet, sanal dünyada kaybolan insanlarımızın kitaba da ilgisi varmış dedirtiyor insana.
Sadece kitaba değil salonlardaki söyleşilere ve programlara da ilgi yoğundu.
Fuarda gezerken çok sayıda dostu da görmek de keyifliydi.
Bu arada ziyaretçiler arasında sessiz sakin bir hanımefendi dikkatimi çekti. Daha doğrusu o bana selam verince tanıdım. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya beyin hanımıydı. Takdir ettim. Ne koruma, ne protokol, ne kibir. Yanında kızı sıradan bir vatandaş gibi fuarda geziyordu.
Doğrusu valimizin eşinin bu örnek davranışı beni daha da keyiflendirdi. Valimizi ve ailesini Ankara’da uzun süre komşuluk yaptığımız için iyi tanırım. Onların bu tevazuu ve halk ile kaynaşmaları emsallerine ve tüm bürokratlara örnek olsun!
***
Gezmekten yorulmuştum. İnkılab Kitabevi’nin standında biraz dinlendim. İnkılab’dan Mehmed Maksudoğlu hocanın kaleme aldığı Analitik Osmanlı Tarihi’yle çıktım.
Osmanlı sultanlarını kısa kısa anlatan kitap sıradan bir değerlendirmeden ziyade İslami değerler perspektifinden bir analiz içerdiği için dikkat çekici. Tarihi olayları, laik liberal bakışı da oryantalist bakışı da yeri geldiğinde eleştirip zamanının şartlarını hatırlatarak İslâmi açıdan değerlendiren bir kitap.
Dolayısıyla bu veciz ve kıymetli eseri kültürümüze kazandırdıkları için hem Maksudoğlu hocaya hem de Hasan Güneş’e teşekkür borçluyuz.
***
Tabii ki en özel teşekkür Üsküdar Belediyesi’ne ve değerli başkanına.
Her sene bir öncekinden daha zengin bir vizyon ile kurulan bu fuar hem kitap arzıyla hem kültür programlarıyla önemli bir misyon ifa etmiş oluyor.
Önümüzdeki sene stantların arasının biraz daha geniş tutulması tavsiyesiyle başta belediye başkanı olmak üzere emeği geçen herkese tebrik ve teşekkürler!