Ne zaman yeni bir şeyler yapmaya kalksan, “dur, yapamazsın, zorlama” diyecekler.
Dinlemeyeceksin.
Vazgeçirmeye çalışacaklar, küçümseyecekler ve seni de buna ikna etmeye çalışacaklar.
Aldırmayacaksın.
Adeta bütün kuvvetler bir araya gelecek, ne yana baksan engel göreceksin.
Umudunu kaybetmeyeceksin.
Sana oldukça mantıklı gerekçeler sunacaklar, ikna edici sebepler koyacaklar ortaya.
İkna olmayacaksın.
Tarihin bütün ezberbozanları, fark yaratanları, zincir kıranları mantıklı sebepleri, mazeretleri de yenmiştir diyeceksin.
Devrilmeyeceksin.
En yakınların, en sevdiklerin, en güvendiklerin bile “gel vazgeç bu işten” diyecek.
Geri dönmeyeceksin.
Eğer bir kere kafaya koyduysan, rüyana giriyorsa, inandıysan, yüreğin ve aklın el ele verdiyse, kimseyi dinlemeyeceksin.
YENİLMEYECEKSİN!
***
Tarihte hiçbir ezberbozan, çevresinin desteğini almamıştır yola çıktığında.
Hiçbir fark yaratana anne-babası “biz yanındayız” dememiştir .
Hiçbir başarı merdiveni eller cepte çıkılmamıştır.
Zor diyorsun ya, zor diye güzel zaten, kolayca güzel olduğu görülmemiştir.
***
Bazen zorlaşacak koşu. Ayakların seni taşıyamaz olacak.
“Bitti” diyecek içinden bir ses, buraya kadarmış.
İşte o anda kalbin bir cümleyle sarsılacak, çok güçlü bir sözle,
Yaratan verecek en veciz, en güzel, en net cevabı kullarına;
“Sakın yılmayın, üzüntüye kapılmayın, eğer inanıyorsanız muhakkak üstünsünüz! (Ali İmran 139)”
O anda güçün bir serum gibi dolduğunu hissedeceksin dizlerine.
Ayağa kalkacaksın. Önce birkaç sendeleyip, sonra dimdik olacaksın.
YENİLMEYECEKSİN!
***
Yazdığım yazılara cevaben “İyi, güzel diyorsunuz ama Türkiye koşullarında zor” diyenlere, “Güç bulamıyorum, motive olamıyorum” diyenlere, çaresizliği ve yenilgiyi baştan kabul edenlere.
Ne zaman dara düşerseniz, bu yazıyı açın okuyun.
Ne zaman yorgunluk sizi yere kapaklayacak olsa gücü alıp siz onu yere serin.
Unutmayın, bu hayatta gücü az olanlar, az çevresi olanlar, sermayesi olmayanlar değil, sadece ve sadece VAZGEÇENLER KAYBEDECEK.