Galatasaray’ın oyuna 1-0’la girmesi, gönülsüz Malatya’yı daha baştan maçtan kopardı. Sarı-kırmızılılar, rakiplerinin ne durumda ve hangi duygular içinde olduğuna aldırmadan; içindeki coşkusunu sahaya serdi. Gollerini de ikiledi.
Malatya’nın içinde herhangi bir isyan duygusu, karşı koyma dürtüsü ve direnme gücü kendini göstermeyince; G.Saray da mecburen tempo düşürdü.
Hani insan bazen, kapı gıcırtısına bile oynamak ister ya; taraftar da yaklaşan şampiyonluğun coşkusu ile kendini havaya sokacak bir oyun beklenitisi içindeydi. Ama ortadaki oyun, o coşkuyu forze edecek kıvamdan giderek uzaklaşıyordu.
Maç başlarken yüksek tempoluydu; ama ilk yarının bitimine doğru, deve kervanı hızına dönüştü.
***
Benden başka söyleyen olmadığı için, bu durumdan pek hoşnut değilim ama; G.Saray gene bildik gizlendirilmiş sert faullerle, yine sahadan bir oyuncunun sakatlanıp çıkmasına neden oldu. Bu sezon
kaçıncı vukuat!..
Gomis’in Mina’ya yaptığı profesyonel ama ağır faul; Malatyalı futbolcunun, daha 25. dakikada oyundan alınmasına neden oldu. Aynı şekilde, Adem Büyük’e de sert ve seri fauller yapıldı.
Hakemden karşılık alamayınca, onlar da benzer yüklenmelere geçtiler. Oyun sertleşti... Ama tabela 2-0 olduğu için, bu sertlik herhangi bir gerilime dönüşmedi. İyi tarafı buydu...
***
Malatya ikinci yarıya, hesap sormaya niyetlenmiş gibi çıktı. Ama hevesi çabuk söndü.
G.Saray’de sezonun MVP’si olması gereken ismi, elbette Gomis... Ama onun ardından Nagatomo geliyor. Takıma girdiğinden beri sıfır hatayla oynadı. Yenilenebilir enerji, harika ufaklık...