İSTİŞARE nedir? Kişilerin çözüm odaklı olarak konular üzerindeedep ve terbiye içindegörüşlerini belirterek, fikir alışverişinde bulunmaları, daha sonra bu bilgileri akıl, mantık ve VİCDAN süzgecinden geçirerek, bakış açılarında bir yanlış varsa bunun düzeltilmesi, orta yolun ve DENGE’nin bulunması gerekmektedir. Bu durumu siyasi partiler açısından değerlendirirsek “muhalefet yapmak” doğru olana karşı çıkmak demek değil bilakis doğrunun yanında yer almak, yanlış olan bir husus varsa çözümü üreterek sunmak demektir.
Bir devletin bekasının güvenli ve MİLLİ olması gerekmektedir. Hiçbir tesir altında kalmadan ve yabancı bir müdahaleye izin verilmeden yönetilmesi vatanımız, milletimiz ve geleceğimiz içinzaruridir. Bu nedenle devletimizin başı olan Cumhurbaşkanımızın bulunduğu sarayın, devletimizin bekası için öneminin takdirini sizlere bırakıyorum. Bu sarayda alınan önlemlerle, yapılan görüşmelerin, usulsüz dinlemelerle kaydedilip yabancı devletlere peşkeş çekilmesinin önüne geçilmiştir. Başbakanlığı döneminde dört oda bir salon olan subay lojmanlarında kirayla oturan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sanki kendi için yapılmış bir saraymış gibi lanse edilmesi tamamen bizleri provake etmek için söylenmektedir.
AYM’nin vereceği olası bir iptal kararı seçim yasasında bir değişiklik anlamına gelse bile,seçimlere bir yıl kala yapılan değişiklikler anayasal olarak uygulama bulamaz. Dolayısıyla ANAYASA Başkanının yapmış olduğu konuşma ve beyan hem üzücü hem de düşündürücüdür.“Adalet mülkün temelidir” ve devlet kademelerinde liyakat, sadakat ve aşkla çalışmak,ihtiyari değil zorunludur. Kimsenin bulunduğu makamı bir diğeri üzerinde tahkim kurmak için “kötüye kullanmaya” hakkı yoktur. Bu nedenle hukukçular ve yargı mensupları içinde yargılanmalarını sağlayacak gerekli düzenlemenin yapılması ihtiyari değil zaruridir. Devlet rantı, kamu rantını özele çekme ve kendi lehine kullanma diye bir şey olamaz ve olmamalı! Yerleşiklerin halkın çoğunun oylarıyla gelecek Başkanlık sistemine karşı çıkmalarındaki en önemli sebep de budur, etkisiz hale gelecekleri ve bu ranttan mahrum kalacakları korkusu.
Vatanımız ve milletimize faydalı olan icraatları, kamu oyuna kasıtlı olarak farklı ve yanlış aktaranlar genelde beyaz Türklerdir. Kimdir bunlar? Gerçekte mason, sebatay ve Yahudi olan bu zümre, kendilerini gizlemek için Türk ve Müslüman isimleri bir nevi kamuflaj olarak edinip bizden biriymiş gibi devletimizin ve hatta ordumuzun içine girmiş olan bir zümredir. Amaçları milli ve manevi değerlerimizi yıpratmak ve yok etmek için türlüentrika ve yalanlara başvurmak, milletimizin haklarını sömürmektir. Bir konu hakkında fikir sahibi olmadan önce kişileri sonrada bu kişilerin söylemlerini akıl mantık ve vicdan süzgecinden geçirerek değerlendirmek gerekir.
Yiğit Bulut’un belirmiş olduğu ve benimde gönülden inandığım Hakka hizmetkar tam, bağımsız, güçlü, büyük ve cihanışumül Türkiye yeni bir YÜZYIL’a adım atarken, Yüceler yücesi Rahman ve Rahim olan ALLAHUAZİMİŞANIN lütfu, izni ve merhametiyle Hz. Muhammed (SAV) kutlu sancağı altında tarih yazıyor, inşaALLAH: Üç büyük ana bileşen; Amerika Kıtası, Türkiye-Rusya-Avrasya-Ortadoğu çizgisi ve Japonya’ya kadar uzanan Çin-Hindistan-İran bileşkesinde, eşit şartlarda ve karşılıklı saygı ile “bir karış toprağından” bile taviz vermeden, geçmişten getirdiği doku ile YENİ DÜNYA DÜZENİ ve DENKLEMİ içinde ‘en noktasına’ gerekli adımları atarak ilerliyor. İslam alemi, vatanımız ve milletimiz, mazlum ve zulüm gören insanlar üzerinde oynanan entrika ve sömürüler bozulacak ve kendi entrika ve yalanlarında boğulacaklarinşaALLAH. ALLAHU EKBER ALLAHU EKBER .