Tabak olmadan ne iyi bir sofra kurabilir ne de iyi bir fotoğraf çekebilirsiniz. Bu işin öncüleri standart tabak ve bardak formlarından sıkılmış olacak ki asimetrik tasarımlarla sofralar kuruyor. ‘Kendi tabağını kendin yap’ fikri heyecanlı ama bir o kadar da sağlam bir ekipman işi.
Reçete oluşturmak ve bu reçeteleri tabakta doğru sunup, en iyi halleriyle fotoğraflamak. Bunların tümü benim işim. Dolayısı ile dünyanın neresine gidersem gideyim tabak, çanak, çatal, bıçak topluyorum. Tabak olmadan ne iyi bir sofra kurabilir ne de iyi bir fotoğraf çekebilirsiniz. Dolayısıyla nerede ne var iyi bilirim. Bir süredir bu işin öncüleri standart tabak ve bardak formlarından sıkılmış olacak ki asimetrik tasarımlarla sofralar kuruyor. Asimetri tutkum sofra aşkımla birleşince ortaya beni mutlu eden kareler çıkmakta.
Bu hevesle kendi tabağımı yapmak niyetiyle geçtiğimiz günlerde yine benim gibi seramik tutkunu olan arkadaşım Selin’le bir kursa başladık. Kurs dediğime bakmayın. Bu işi ticari olarak değil sadece seramik tutkusu için yapan başka bir arkadaşımın atölyesinde aldık soluğu.
Çamuru karmak, kalıp çıkarmak, asimetrik tabaklar yapmak konusunda ilk derste büyülenmiş gibi seyrettik. Onun kadar olmasa da eminim sonunda bir şeyler ortaya çıkarabileceğiz. Kendi tabağını kendin yapmak fikri heyecanlı ama bir o kadar da gerekli ekipmanı sağlayabilme işi. Öncelikle bu tabakları pişirebilmek için evin bir köşesini kaplayacak seramik fırına ayırmak gerekli. Allahtan hazırları var. Modern tasarımlarla sarmalanan seramikler, tüm sofra tutkunlarını etkisi altına almış durumda. Peki 2016’da diğer sofra trendleri neler olacak?
Ahşabın muhteşem dönüşü
Şimdi woodworker olma zamanı. Bu işin en önemli öncülerinden biri olan New York’lu Ariela Alasko, 2009 yılında kendi dairesi için ahşap aksesuarlar ve mobilyalar yapmaya başlamış. Fakat tutkusu hızla büyümüş ve hobisi 900 metrekarelik stüdyosunda tam zamanlı bir iş haline gelmiş. Birkaç yıl önce ise kaşık oyarken hissetiği büyük aşkı keşfetmiş ve şimdi zamanın çoğunu çınar, kiraz, akçaağaç gibi ağaçlarla küçük aksesuarlar yaparak harcıyor. Minicik bir kaşığın fiyatı 30 dolar, bu fiyatlar 200-400 dolara kadar çıkıyor. Pahalı bir tutku.
Gözlemlediğim ağaç oyma işinin yavaş yavaş yayılmaya başladığı. Akıl almaz işçilikle, sabırla yapılan ahşap oyma sanatı Kündekari yine canlanır mı bilemem ama ahşaba modern ve basit formlar vermek şu aralar dünyada hızla yükselen bir trend. 2016 sofralarında el yapımı ahşap oyma kaşıklar, çatalları fazlasıyla görecek gibiyiz.
Tüm zamanların malzemesi seramik
Elbette tasarım ve renkler içinde bulunduğu zamana göre değişmekte ama porselen, sağlıklı ve estetik sofralar için geleneksel bir malzeme.
Cena Deco bu akımın iyi bir temsiycisi. Trendleri takip eden ürünlerin geçici olduğuna, zamansız ve sade güzellikteki tasarımların ise kalıcılığına inanıyorlar. Mağazalarında seramiği, Avrupa’dan Tayvan’a insanları yaşamın saf özelliklerine yönlendiren sade stillere sahip olan 3CO markası ile temsil ediyorlar. 3CO aslında bir kavram, bu kavramın arkasındaki Taocu fikir ise ‘Üç sebep, on bin sonuç’ olarak tanımlanmakta. Nişantaşı mağazalarında porselen takımlar Asya çamuru ile 1350 derecede el ile yapılıyor. Bu yemek takımlarını birçok ünlü uluslararası restoranlar da tercih ediliyor.
Seramik denilince 2014 sonlarında yaygınlaşmaya başlayan küçük atölyeler ve konsept tasarımlar ise 2016’da hızını kesmeyecek. Balat’ta ki Kulak Seramik Atölyesi de bunlardan biri. Sahipleri, Güzel Sanalar Fakültesi mezunları Zeynep Saracoglu ve Pınar Philliskirk “Günlük rutin hayatı renklendirecek, ortama farklılık katacak tasarımlar yapma çabasındayız.” diyor. Zarif ve sade tasarımları ile bunu başardıklarını rahatlıkla söyleyebilirim.
Bu sene seramikte toprak renkler, beyaz, açık gri ve koyu gri renkler, sade ve doğaçlama hissi veren formlar gözde olacak.