Bugün yerel seçim var Türkiye’de. Seçim yerel ama havası genel seçim havası. Bazı partiler yerel seçimin gerektirdiği hizmetler için hazırladığı projeleri de sundu kamuoyuna, genel siyasete ilişkin görüşlerini de. Bazı partilerse bir yerel seçimde sadece genel siyaseti konuşmayı kafi zannetti. Bu durum, Yeni Türkiye’den yana olanlarla eski Türkiye özlemcileri arasındaki farkı ortaya koyuyor.
Mücadele, siyaseti kimin nasıl tayin edeceğine dair görüşleri de yansıtıyor. Bu seçim kadar siyaseti rehin almak için olmadık manipülasyonların yapıldığı başka seçim yok demokratik hayatımızda. Siyasete, siyaset dışı kurumların müdahalesini önlediğini zannediyordu Türkiye. Maalesef bunun henüz tam olarak sağlanamadığını görüyoruz. AB bir zamanlar bunu çok önemsiyor ve daha çok askerleri kastederek ‘siyasetin başka güçler tarafından tanzim edilmesi önlenmeli’ diyordu. Askerlerin siyasete müdahalesi önlenince Türkiye oldukça rahatlamıştı. Daha sonra Yargının siyasi partilere kapatma davası açmasıyla bu tartışma yeniden alevlenmişti. 2010’daki Anayasa değişikliklerinin bu sorunu hallettiğini zannetmiştik. Böyle olmadığı 17 Aralık operasyonlarıyla ortaya çıktı. Bu sefer daha organize bir güç seçimlere dolayısıyla siyasete müdahil olmak istedi. Bugünkü seçim bir yerde siyasete müdahalenin kabul görüp görmediğinin de tescili olacak. Yeni Türkiye’nin şifrelerinden biri bu kararda saklı.
Etrafımızdaki bölgede barış ortamının sağlanması halinde gelişen ve büyüyen Türkiye’nin ne kadar etkili olabileceğini hayal çok mu zor? Sizce burada da saklı şifreler var mı?
Diyebilirsiniz ki önce iç barış, yani çözüm süreci... Belki daha önce de ele aldık burada, çözüm sürecinin olmazsa olmaz şartı demokratik alanın genişlemesidir. Bu süreç, bütün yavaşlatma, ne yavaşlatması, akamete uğratma gayretlerine rağmen devam ediyor. Özgürlükler, insan hakları, karşılıklı anlayış konularında önemli ilerlemeler var ve arkası da geliyor. Bunlara rağmen tek adam söylemleri ne kadar anlamsız kaçıyor... Yeni Türkiye’nin şifrelerinden bir kısmı da bu alanda saklı.
Yeni Türkiye’nin şifresi bu seçimlerin sonucunda saklı demiştik yukarda. Niçin? Türkiye seçim tarihinde, oyları etkilemek için bu seçim kadar ahlaksız yöntemlerin kullanıldığı bir başka seçim hatırlıyor musunuz? İşin hem bu tarafı var hem de bu yöntemlere sarılmaktan başka çaresi kalmamış partiler var. Seçmenin önüne orijinal bir seçenek koyamayanların bu ahlaksız yöntemlerden medet umması bakalım seçmen nezdinde nasıl bir not alacak? Bizdeki pişkinlerin dünyada örneğini bulamazsınız. Göreceksiniz kendi aldıkları oydan çok rakiplerinin aldığı oyu, konuşmalarına meze yapacaklar, masalarındaki medya mensubu şakşakçılarıyla birlikte...
Komplo teorileri pek hoşlandığım bir şey değildir. Daha doğrusu sağlam dayanakları olmayan iddialarla başım hoş değildir. Türkiye’de son dönemde cereyan eden hadiseler beni bile bu konuda arayışlara itti. Gülen camiasının neye ve nereye varmak istediğini anlamak için döktüğüm terlerdir beni bu arayışlara sevk eden. Bu konudaki her iddiayı da büyük bir ihtiyatla ele alırım. Fehmi Koru’nun gazetemizde 25 Mart 2014 günü çıkan “Demokrasiye alenen tecavüz” başlıklı yazısı sizin de dikkatinizi çekti mi? Bakın ne diyor Fehmi Bey:
“Bütün aksine iddialara rağmen, şu sırada siyasi atmosfer kirliliğine sebep olan gelişmelerin önünde kim veya kimler görünürse görünsün, arka planda yabancı yüzlerin varlığını seziyorum.
CIA düdük çalıcısı Edward Snowden’in gazeteci Glenn Greenwald’a sağladığı belgeler, CIA/NSA ile GCHQ örgütlerinin ülkeleri istikrarsızlaştırma operasyonları düzenlediğini deşifre etti. Üzerine ‘SECRET/SI/REL TO USA, FVEY’ notu düşülmüş bir kullanma kılavuzu bile var bunun... Türkiye’de son birkaç aydır yürütülen, o kılavuzda anlatılanların uygulanması; bir operasyon bu...
Muhtemelen ilk seçim uygulaması Türkiye üzerinde deneniyor... Oyuna gelirsek ve başarılı olurlarsa bizden sonra pek çok ülke daha bunların tecavüzlerine uğrayacak, bir daha düzgün ve âdil bir seçim yüzü görmeyecektir.
Püskürtmek mümkün mü tecavüzcüleri? Yoksa soruna doğru teşhis konulamadığı için yanlış yöntemler seçildi ve başarısızlık mukadder mi?”
Sizce bu satırları Gülen camiası mensupları da okumuş ve ‘kim bu tecavüzcüler’ diye düşünmüşler midir?
Yeni Türkiye’nin şifreleri bu seçimin sonuçlarında saklı diye boşuna konuşmuyorum ben.
Her seçim Türkiye’nin ufkunu genişletiyor ve tuzakları bozuyor. Hayırlı olsun.