Yeni Türkiye kavramı hakkındaki görüşlerimi daha önce de yazdım.
Bu kavramı seviyorum ama içini iyi doldurmak kaydıyla.
Yeni Türkiye arayışı eski Türkiye’den memnun olmayanların işidir, ben değilim, hala da değilim.
Yeni Türkiye de ancak eski Türkiye ve kurumları iyi tanımlandığı ölçüde anlamlıdır.
Eski Türkiye ve kurumları iyi tanımlanmadan yeni Türkiye lafı havada kalır.
Eski Türkiye dendiğinde benim aklıma büyük çoğunluğu anayasada tanımlanmış eski vesayet kurumları geliyor.
Yeni Türkiye de ancak bu kurumlarla hesaplaşarak, bu kurumları temizleyerek kurulabilir, gerisi bence boş laftır.
Eski Türkiye dediğinizde aklınıza gelen ilk eski, köhnemiş kurum hangisidir?
Benim aklıma gelen ilk eski Türkiye kurumu MGK’dır.
Anayasal dayanağıdır, MGK genel sekreterlik yasasıdır.
MGK lök gibi başımızda kaldığı, olduğu sürece yeni Türkiye anlamsız bir slogan olarak kalacaktır, herkesin bunu iyi görmesi lazımdır.
Bizim gazete Star’da geçtiğimiz hafta şöyle bir haber çıktı: “Son yılların en uzun MGK’sı ve alınan kararlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk kez başkanlık ettiği Milli Güvenlik Kurulu toplantısının uzaması, Ankara kulislerini meraklandırdı. 28 Şubat döneminde en uzun MGK olarak bilinen toplantı 9,5 saat sürmüştü. Bu geceki MGK 10 saati aşarak rekoru kırdı ve cumhuriyet tarihinin en uzun MGK’ı olarak zikredilmeye başlandı.”
Şimdi şu basit gerçeği tartışmamız lazım.
Yukarıdaki satırları okuduğunuzda yeni bir Türkiye ortamına geçildiği izlenimi sizde uyanıyor mu?
Bir resmi toplantının uzaması Ankara kulislerini neden heyecanlandırmaktadır?
Yeni Türkiye 28 Şubat karanlık günlerinin MGK rekorlarını egale etmek ya da aşmak anlamına mı gelmektedir?
Cumhuriyet tarihinin en uzun MGK’sını yapmak marifet midir?
Cumhuriyet tarihinin en uzun MGK’sında ele alınan konulara bir göz atın lütfen, bu konuların hangisi demokratik bir hukuk devletinde Bakanlar Kurulu’nda ele alınamaz?
Bu konular Bakanlar Kurulunda ele alınamayacak ise TBMM’nin hükümete verdiği güven oyu ne anlama gelecektir?
Bazı konuların hassasiyeti nedeniyle Cumhurbaşkanının da bu toplantılarda olması isteniyor ise Anayasa zaten Cumhurbaşkanına Bakanlar Kurulu’na başkanlık etme yetkisini vermektedir.
“En hassas” denen memleket meselelerinin bazı bakanların giremediği ama bazı memurların girebildiği bir toplantıda ele alınması nasıl bir demokratik hukuk devleti anlayışıdır?
Bazı memurların, mesela generallerin teknik bilgisine ihtiyaç duyulacak bir mesele söz konusu ise Başbakan ya da Cumhurbaşkanı hatta Milli Savunma Bakanı ilgili generalleri neden çağırıp bilgilerine başvurup sonra teşekkür etmemektedir?
Karar süreçlerinde bazı bakanların olmadığı ama bazı askerlerin olduğu bir Türkiye’ye yeni Türkiye demek kimin içine sinecektir?
MGK bugün için anayasal bir kurumdur, yapılacak işlerin bir sınırı olabilir, bunu anlarım.
Ama bir koşulla.
AK Parti’nin, 2015 seçimleri sonrası yapılacak (İnşallah) yeni anayasada bu askeri vesayet kurumunu, MGK’yı kaldıracağını, anayasal statüsü olmayan bir danışma organına dönüştüreceğini şimdiden deklare etmesi koşuluyla.
Yeni Türkiye çok önemli bir kavram, lütfen reel politik kaygılara bu çok önemli kavramı yedirmeyelim.